BAKIŞ Haber / A. Kemal KAŞKAR –
Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu, Diyarbakır’da, boşanmak üzere olduğu doktor eşi tarafından öldürülen Av. Müzeyyen Boylu ile ilgili bir açıklama yaptı.
Kadına karşı şiddetin önlenmesi için mücadele eden bir kadın avukatın da ‘kadın cinayeti’ yüzünden yaşamını yitirmesinin çok büyük üzüntüsü içinde kaleme alınan açıklama şöyle …
Eğitimli kişiler arasında yaşanan bir boşanma davasının bile kadın cinayetiyle sonuçlanması, ülkemizde kadına yönelik şiddetin geldiği durum açısından vahim ve ürkütücüdür. Bu cinayet bize kadına karşı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, ayrımcılığın geldiği noktayı acı bir şekilde göstermektedir. Konu ‘KADIN’ olduğunda sosyal, ekonomik ve eğitim farkının olmadığını görmek son derece rahatsız edici bir durumdur. Bu cinayet bize ‘KRAL ÇIPLAKTIR’ demektedir. Son yıllarda kadınlara yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin artması sistemde birçok yanlışın olduğunu bize göstermektedir. Yetkililerin şiddetle mücadelede başarı gösteremediği, bir sonuç olarak karşımızdadır. Sistemin kadını korumadığı, önleyici ve koruyucu tedbirlerin etkisiz olduğu bir gerçektir.
Özellikle son zamanlarda boşanma davalarının ve nafaka taleplerinin kadına karşı şiddeti arttırdığı yönünde kamuoyunda yaratılan algı, kadına karşı şiddetin artmasına yol açmıştır. Bu tehlikeli durumun derhal sonlandırılması için yetkilileri göreve davet ediyoruz. Kadına yönelik şiddeti artıran nedenler boşanma davalarının açılması veya nafaka talepleri değildir. Kadına karşı şiddeti artıran nedenlerin başında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmaması ve kadını özgür bir birey olarak değerlendirmeyip onu aile içerisinde sadece bir eş, bir anne, bir kardeş rolü ile sınırlı olarak gören ve göstermeye çalışan zihniyet gelmektedir.
Bu nedenle yetkililerin samimi ve ciddi bir şekilde; kadına bakış açıcını değiştirmek için toplumsal zihniyet dönüşümünü sağlayacak çalışmalar yapması zorunluluğunu bir kez daha önemle ifade ediyoruz.
Meslektaşımız Av. Müzeyyen Boylu’nun öldürülmesini kınıyor, ailesine; başta Diyarbakır Barosu olmak üzere tüm meslektaşlarımıza başsağlığı diliyor, davanın takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz.
TÜBAKKOM olarak, dün olduğu gibi bugün de kadının insan haklarının sağlanması için mücadelemizi fedakârca sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.