Ali ÖZGÜR / A. Kemal KAŞKAR –
Son dönemde ülkemiz genelinde büyüyen, yaygınlaşan ve en son ‘Kaz Dağları’ örneğinde doruk noktasına ulaşan ‘yeraltındaki madenler için yerüstündekilerin yok edilmesine karşı tepkiler’e yeni bir örnek de Ilbıra dağındaki ağaç kesimleri iddiaları sonrasında yaşanmaya başlandı. Yerüstündeki doğal zenginliklerimizin yeraltındakilerden çok daha değerli olduğuna dikkat çekmek için bir araya gelen Bafalı vatandaşlar ‘Ilbıra Dağı Platformu’nu oluşturdular.
Bafa Atatürk parkında yapılan toplantıda konuşan Bafa Muhtarı Kerem Tekin, kendisine bu konuda gelen talepler doğrultusunda mahalle sakinleriyle bir toplantı düzenlediklerini, ellerinde konuyla ilgili çok az bilgi olduğunu, yetkili kurumlara dilekçe verdiğini ancak henüz bir cevap alamadığını söyledi.
Daha sonra söz alan Turizmci Mithat Serçin, bölgedeki tek yetkili turizm acentesi olduklarını, Bafa bölgesinde maden yerine turizm ve tarıma yönelik faaliyetler yürütülmesi gerektiğini belirterek, bölgenin ve Bafa gölünün endemik bitki ve özgün kuş türlerine sahip olduğuna, bu yönde çalışmalar yapılabileceğine dikkat çekti.
Daha sonra söz alan Bafalı Gazeteci Yazar Abdullah Gürgün, konuyla ilgili olarak, Milas Eğridereli olup İzmir’de yaşayan Avukat Mutlu Çakır tarafından kendisine verilen bilgileri katılımcılarla paylaştı.
Ilbıra dağında geniş bir bölümün maden sahası ilan edildiğini, bölgede 2000’li yılların başında ruhsat alan bir şirketin yanı sıra 5 şirketin daha başvuruda bulunduğunu belirten Gürgün’ün ardından Bafalı yurttaş Ali Özgür söz aldı ve konuyla ilgili olarak Milas Orman Müdürlüğü’yle görüştüğünü ve kendisine Milenyum Metal Madencilik’in yüzeysel arama için ruhsat aldığının, Orman Bakanlığı’na kesim için 300 dönümlük bir alan için başvuru yaptığının ve 4 ayrı parselde 150 dönümlük bir alanda bakanlık tarafından şirkete ağaç kesim izni verildiğinin söylendiğini dile getirdi.
Bu bilgilerin kendilerine sözlü olarak verildiğine de dikkat çeken katılımcılar, başta Milas Kaymakamlığı olmak üzere, Milas Orman İşletme Müdürlüğü ve diğer yetkili, ilgili kurum-kuruluşlardan konuyla ilgili açıklama beklediklerini sözlerine eklediler.
Bu arada söz alan Bafalı kadınlar, topraklarını ve ağaçlarını kaybetmek istemediklerini, tek geçim kaynaklarının zeytin ve tarım olduğunu belirterek, “Ilbıra dağında çam ağaçlarının yanında çok sayıda zeytin ağacımız bulunuyor. Bunların sulamasında da dağdan çıkan doğal kaynak sularını kullanıyoruz. Bölgede dinamitle patlatma yapılıyor. Su altı kaynaklarımız kaybolursa zeytinlerimiz de kaybolur, biz o zaman ne yaparız” diyerek tepkilerini dile getirdiler.
Konuşmaların sonunda ‘Ilbıra Dağı Platformu’ kurulması önerisi oylanıp oybirliğiyle kabul edilirken, bir de imza kampanyası başlatılması kararlaştırıldı.
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Bakan Dönmez’e sordu
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin de konuyla ilgili olarak TBMM Başkanlığına, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Ilbıra dağının, Herakleia anti kenti, Ege Denizi, Bafa ve Pınarcık mahalleri, Didim-Akbük, Kazıklı, Gürçamlar köylerinin doğal güzellikleriyle çevrili önemli bir tarih, kültür ve turizm merkezi olmasının yanında bölgede kızılçam, fıstık çamı, Halep çamı, çınar, söğüt, kavak, zeytin, mersin, defne, kocayemiş, sandal, akçakesme, pırnal meşesi, keçiboynuzu, menengiç gibi çok sayıda ağaç ve hayvan türlerine ev sahipliği yaptığına dikkat çekip, “Tüm bu doğal, kültürel ve tarihi özelliklerine rağmen, Ilbıra dağı maden sahası ilan edilerek, Maden Teknik Arama Enstitüsü tarafından bir özel maden şirketine kiralanmıştır. Maden ve Petrol işleri Genel Müdürlüğünden edindiğimiz bilgilere göre iki rödövans şirket aracılığıyla bu sahada Boksit ve varsa Diospor kristalleri çıkarılacağı söylenmektedir. Fiyatı elmasla yarışan Zultanit dünyada sadece Muğla Milas yöresinde bulunmaktadır. Bazı maden firmalarının Boksit çıkarma ruhsatı izni alınmasına rağmen kendi ruhsat alanı dışında kazı yaparak değerli Kırmızı Zultanit taşının yurt dışına kaçırıldığı haberleri daha önce kamuoyuna yansımıştı. Kamuoyu ve bölge halkı doğanın göreceği zararın yanı sıra Ilbıra dağının karşısında bulunan antik adıyla Latmos Dağı’nda Feldspat aramaları nedeniyle bin yıllık mağaraların da tehlike altında olmasından dolayı büyük bir tedirginlik içindedir. Her şeye ve halka rağmen madencilik faaliyeti yapılamaz” dedi ve Bakan Dönmez’e şu soruları yöneltti:
1.Ilbıra dağı ile ilgili basında yer alan haberlerdeki madenin içeriği nedir? 2.Maden sahası ilan edilen alandaki maden cinsi nedir? 3.Sahada bulunan madenler hangi grup rezervlerdir? 4.Bu alanda verilmiş maden ruhsatı var mıdır? Verilmiş ruhsat varsa bu ruhsatların arama veya işletme cinsi nedir? 5.Verilen ruhsatların işletme izinleri alınış mıdır? 6.Verilen ruhsatlar ÇED izni için uygun mudur? 7.İşletme izin alanı orman alanı ise orman izni nasıl verilmiştir. Bu alandaki ağaçların endemik cins ağaçlar olup olmadığı dikkate alınmış mıdır? 8.İşletme için izin alınan alanda arkeolojik ya da doğal sit alanı var mıdır? 9.Bölgeden üretilecek maden boksit veya diasporittir. Burada amaç maden üretmek midir, yoksa değerli madenler sınıfında yer alan diasporit kristali Zultanit çıkarmak mıdır?
‘Milenyum Madencilik’ de açıklama yaptı
Bu arada, Milenyum Madencilik’ten yapılan açıklamada, “Son günlerde yöremiz kamuoyunun gündemini meşgul eden ve gerek basılı ve görsel medya, gerekse de sosyal medyada bilgi kirliliğine sebebiyet veren birtakım söylentileri üzülerek takip etmekteyiz. Ilbıra Dağı’nın ‘maden sahası’ ilan edilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Milenyum Madencilik ruhsat sahası Etibank’tan devir alınan ve işletilen bir sahadır. Maden ruhsatları Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından değil, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından verilmekte ve takibi yapılmaktadır. Dolayısıyla firmamızdan veya ilgili kurumlardan hiçbir şekilde bilgi alınmadan, tamamıyla yanlış ve eksik bilgilerle bilinçli olarak firmamıza zarar verme amaçlı başlatılan ve yöremizde huzursuzluk yaratan bu kampanyanın bir an önce son bulmasını diliyoruz” denildi ve açıklamanın “Gerçekleri ortaya çıkartmak ve yöre halkını rahatlatmak amacıyla yapıldığı” vurgulanarak şu notlar sıralandı:
•Muğla il sınırları içerisinde yeni maden sahası ilan edilmiş bir alan bulunmamaktadır. • Tüm ülke toprakları maden kanunu çerçevesinde madenciliğe açıktır. • Ruhsat sahamız 50 yıldan beri aktif olan bir sahadır. • Ruhsat sahibi ve rödövansçı firmaların tamamı % 100 yerli sermayedir. • Ruhsatımızda alüminyum ve diaspor kristalleri işletme izinlerimiz mevcuttur. • Çalışmamıza izin verilen alanlarda arkeolojik ya da doğal sit bulunmamaktadır. • Ruhsat sahasında yapılan tüm faaliyetler Çevre Kanun ve Yönetmeliklerine tabidir. • İzin alanımızda Milas Orman İşletme Müdürlüğü tarafından kesilen ağaçlar kızılçam ağaçlarıdır ve endemik tür içermemektedir. • Bu faaliyetimiz esnasında hiçbir zeytin ağacı kesilmesi söz konusu değildir. • Gündeme getirilen Danişment Maden Ocağımızın civarındaki tek mahalle olan Danişment Mahallesi Muhtarı Sn. İlhan Şimşek beyefendi ile faaliyetimiz başlamadan görüşme sağlanmış ve kendisi bilgilendirilmiştir.