Bakış Açısı / Hüseyin AÇAR –
Bu hafta Bakış Açımıza, yaşadığımız şehir Milas takılsın ve Milas’ta ne var ne yok birlikte şöyle bir bakalım istedim.
İnsan istiyor ki yaşadığı şehir güzel olsun, hep güzellikleri barındırsın, malum ya her sabah Belediyemizden ‘Uygarlıkların Başkenti, Işıklar Şehri Milas’ diye anonslar yapılıyor.
Acaba gerçekten Milas Uygarlıkların Başkenti miydi?
Üzerinde kim bilir hangi imparatorluklar hüküm sürdü. Hangi devletlerin izleri Milas’a hâkim oldu.
Milas’ta yaşayanlar Milas’ı ne kadar tanıyorlar? Milas’ın neresini kazsan altından bir tarih çıkıyor.
Kralların şehri Milas günümüzde yaşamaktan zevk aldığımız, her köşesinden keyif aldığımız bir şehir mi acaba?
Gelelim günümüze; bakıyoruz halâ Balavca deresi ıslahı tam olarak tamamlanamamış.
Gönül isterdi ki Balavca’dan şırıl şırıl sular aksın, kenarlarında banklar olsun, oturup o güzel su sesini dinleyelim ya da bir bardak çay içerek keyif yapalım.
‘Işıklar Şehri Milas’ kulağımız çok hoş geliyor da ne yazık ki ışıl ışıl bir Milas’ı geceleri göremiyoruz bir türlü … Kime küselim: Milas Belediyesi’ne mi, Büyükşehir Belediyesi’ne mi yoksa Aydem’e mi?
Geceleri Milas’ı gezmek hiç keyifli olmuyor……
Burgaz, Akkent, Cumhuriyet, Hacıilyas ve diğer mahalleler geceleri oldukça karanlık ve korkutucu …
Özellikle de Atatürk Bulvarı denilen lise grubu okulların bulunduğu kafeterya ve restoranların olduğu bölgenin ışıklandırmasının yetersiz olduğunu düşünüyorum.
Tamam, Milas tam anlamıyla bir turizm şehri değil ama tarihi kültürel dokusu fuarları ve festivalleriyle hem ulusal hem de uluslararası boyutta kendini başarıyla temsil ediyor..
Kral Hekatomnos’un mezarı Milas’ta, Uzunyuva tam anlamıyla bir tarihi içinde barındırıyor, Gümüşkesen Anıtı, Yahudi Mezarları, Baltalı Kapı her zaman büyük keyifle gezilecek görülecek yerler değil mi?
İyi de buraları bu yerleri gerçek anlamda tanıtabildik mi ben emin değilim …
Milas dışına taşacak olursak mavinin yeşilin her tonunun görülebildiği Ören turizme hizmet etmiyor mu? Yamaç paraşütü yapmayı sevenleri, deniz tutkunlarını her zaman cezbeden bir yer değil mi Ören?
Güllük tam anlamıyla güzelliklerin ve doğanın içerisinde bir belde olarak gezilmeye görülmeye layık bir yer değil mi?
Milas, Muğla’nın en büyük ilçelerinden biri olarak Muğla’da hak ettiği yere sahip mi acaba diye düşünüyorum … Bir şehri güzel yapan o şehrin yaşayanları değil midir?
İyi de bizler Milas’ı güzelleştirmek, yaşanası bir kent olması için üzerimize düşen görevi gerektiği gibi yapıyor muyuz? Hiç sanmıyorum …
‘Her şeyi devletten bekleme biraz da sen gayret et’ diye bir söz var…
Şehir güzelleşsin yaşayanlar mutlu olsun diye bu ilçeyi yönetenlere vatandaşlar olarak ne kadar yardımcı oluyoruz …
Temiz ve düzenli bir şehir için bizler üzerimize düşen sorumlulukları yerine getiriyor muyuz acaba?
Çok basit bir örnek, sigara izmaritini yerlere ata ata Milas’ı büyük bir çöplük haline getirdik. Birbirimize olan saygımızı ve hoşgörümüzü yitirdik…
Belediye parklar yapıyor parklara oyun alanları spor aletleri koyuyor . En güzel yaptığımız iş kırmak, bozmak olunca ilk etapta hıncımızı öfkemizi oyun alanları ve parklardan alıyoruz. Kırmadığımız bozmadığımız yer kalmıyor…
Dolmuş duraklarında ayakta beklemeyelim yağmurda ıslanmayalım diye barınaklı bekleme alanları yapılıyor, ne yazık ki insanoğluna onlar da çok fazla dayanmıyor…
Aslında yazacak çizecek ve anlatacak o kadar çok olumsuz görüntüler var ki, bunları yazmaya herhalde sayfalar yetmez …
Yani demem o ki Milas bizim şehrimiz, yaşadığımız yer, dostlarımız arkadaşlarımız sevdiklerimiz hatta görmek istemediklerimizle bile Milas güzel bir şehir …
O zaman gelin biraz gayret edelim, Milas’ı sevenler olarak şehrimizi güzelleştirmek için üzerimize düşen sorumlukları yerine getirelim …
Bu hafta Bakış Açımıza Milas takıldı ve Milas’ın olumlu ve olumsuzluklarının bir resmini yapalım dedik …
Sürçü lisan ettiysek affola deyip bu haftalık da sözü noktalayalım …