‘Doğasında Doğum Derneği Başkanı Prof. Dr. Aydan Biri, annelere 24 ay emzirme önerilmesine rağmen bunun gerçekleşme oranının oldukça düşük olduğunu belirterek, “Ülkemizde ilk 6 ayda sadece anne sütüyle devam etme oranı yüzde 9 civarında kalıyor. Doğumun birinci günü mamaya başlama oranı yüzde 50. Genel olarak maalesef mamaya çok erken başlanıyor. Sütün bırakılmasının nedenleri arasında annenin sezaryenle doğum yapması bulunuyor. Sezaryenle doğumda anestezinin etkisi, annenin ağrılarının etkisi gibi nedenlerden dolayı anne ve bebeğin buluşma süresi uzuyor. Doğumda ilk anda anne ile bebeğin buluşması emzirmeyi tetikleyen en önemli faktör. Bu kanıtlanmış bir şey. Doğumdan sonra anneyle bebeği en kısa sürede bir araya getirmek gerekiyor. O zaman kadının süt salgısı hızlıca devreye giriyor” dedi.
“Doğum da emzirmek de sabır istiyor”
Prof. Dr. Biri, bebeğin doymasına ilişkin kaygılar nedeniyle bazı annelerin emziremediğini, bu süreci “Süt gelmedi, bebek aç” gibi söylemlerin etkilediğini ifade etti.
Doğum yapan bir annenin ilk birkaç gün sütünün yoğun olmamasının normal olduğunu anlatan Prof. Dr. Biri, “O çok az gelen süt de bebek için yeterli ve doyurucudur. Bebek, çok az miktarlarda süte ihtiyaç duyar. Annelerin emzirme sürecinde mamaya geçmek için acele etmemesi gerekiyor. Bu süreçte anne, aile ve sağlık personeli sabırlı olmalı. Doğum da emzirmek de sabır istiyor, aceleye gelmiyor” dedi ve anne sütüne artık sadece besin gözüyle değil, içinde çocuğu hastalıklardan koruyan birçok hücre olduğundan doku gözüyle de bakıldığını dile getirdi. (Yeni Bakış Sağlık)