BAKIŞ Haber –
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü dolayısıyla Arastapark’ta CHP Milas İlçe Kadın Kolları ve Cumhuriyet Kadınları Derneği Milas Şubesi tarafından peşpeşe açıklamalar yapıldı.
“Ölmek istemiyorum!”
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, CHP Milas İlçe Başkanı İlgin Göktepe, bazı Belediye Meclis Üyeleri ve Muhtarların da aralarında bulunduğu kalabalık bir yurttaş topluluğunun katılarak destek verdiği açıklamalardan ilki CHP Milas İlçe Kadın Kolları Başkanı Berrin Naz tarafından yapıldı. Açıklamada -özetle- şu ifadelere yer verildi …
“Geçen 25 Kasım’dan bu yana, bu topraklarda kadına yönelik şiddet yine artarak devam etti. Kadınlar, her gün şiddete, tacize ya da tecavüze uğradı. 2019’un ilk on ayında 383 kadın öldürdü. Bunlar sadece medyaya yansıyanlar. Cinayetler kadınların en yakınları tarafından işlendi. Bazıları uzaklaştırma kararlarına rağmen öldürdü. Yani devlet kadını koruyamadı. İşte bu yüzden kadın cinayetleri politiktir.
Biliyoruz ki; Onlar ‘eşit değilsiniz’ dedikçe kız kardeşlerimiz öldürülüyor. Onlar ‘eşit değilsiniz’ dedikçe kazanımlarımız elimizden alınmaya çalışılıyor. Onlar ‘eşit değilsiniz’ dedikçe emeğimiz yağmalanıyor. Bunlar yetmezmiş gibi, önümüzdeki günlerde yasalaşması konuşulan yargı paketine göre ‘nafaka hakkımız’ kısıtlanmak isteniyor. Amaç, kadının erkeğe bağımlı yaşaması, şiddetin her türlüsüne ses çıkaramaz hale gelmesi.
‘Biz eşitiz, varız! Uğradığımız şiddete karşı susmayacağız! Bir kişi daha eksilmemek için mücadele edeceğiz. Ve kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz!’
Kadına yönelik şiddetin son bulması için, 6284 sayılı koruma kanunu ve İstanbul Sözleşmesi’nin tam olarak uygulanmasını, iyi hal indirimlerine son verilmesini, sığınma evlerinin sayısının artırılmasını, ücretsiz danışmanlık, psikolojik ve tıbbi destek ile yasal yardımın yapılmasını, kadın istihdamını artırmak için güvenceli istihdam olanakları yaratılmasını, kadınların işe alım ve yükselmelerinde cinsiyetçi politikalardan vazgeçilmesini, kadın – erkek arasında yaşanan ücret eşitsizliğinin giderilmesini, medyanın, kadın ve çocuklara yönelik şiddeti bir malzeme olarak kullanmaktan vazgeçilmesini talep ediyoruz. Kısacası biz yaşamak istiyoruz!
Kadınlar dün haklarını almak için nasıl meydanları boş bırakmadılarsa bugün de meydanlarda olacak. Biz, eşitsizliğin fıtratından diyenlere, sokaklarda yürümemizi ve kahkaha atmamızı iffetsizlik sayanlara, uğradığımız taciz ve tecavüzü etek boyumuzla ölçmek isteyenlere, cinsel yönelimlerimize ve kimliğimize göre ölümü reva görenlere, tecavüzde rıza arayanlara karşı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!
Ve bugün 2019 Türkiye’sinde bütün değerleri ile yağmalanmış bu memlekette, intihar haberlerinin, krizin, savaşın, hayatlarımızı ve haklarımızı hedef alan yasa tasarılarının ve artarak devam eden kadın ölümlerinin ortasında, 25 Kasım’ı Emine Bulut’un son sözleriyle anıyoruz: Ölmek istemiyorum!”
“2019’un ilk on ayında 284 kadın öldürüldü!”
CKD Milas Şube Başkanı Nurgül Çöllüoğlu tarafından okunan açıklama ise -özetle- şöyle:
“1960 yılında özgürlük ve eşit yaşam için Dominik Cumhuriyetinde Mirabel kardeşler tarafından verilen özgürlük ve yaşam mücadelesi bugün hala devam etmektedir. Emine Bulut, Şule Çat, Merve Ünal, Müzeyyen Boylu ve isimlerini sayamadığımız kadar mağdur edilen daha nice canlar ve son olarak da Muğlalı Güleda Cankel yüreğimizi yakmaya devam etmekte. Resmi olmayan verilere göre 2019’un ilk on ayında 284 kadın öldürüldü. Yargıya intikal eden kadına yönelik şiddet, cinayet, taciz ve cinsel saldırı dosyalarında etkili soruşturmaların, artan kadın cinayet davalarında halen haksız tahrik ya da iyi hal indirimlerinin failleri cesaretlendirici şekilde uygulandığını görüyoruz.
Kadınların insan haklarına ve yaşam haklarını koruma altına alan kanunları ve uluslararası sözleşmeleri kaldırmaya yönelik talepler karşısında da kadınlar olarak mücadelemize devam edeceğiz. Önemli bir toplumsal sorun olan kadına yönelik ekonomik şiddet de dahil olmak üzere her türlü şiddetin çözümü koruma, önleme, kavuşturma ve politika üretme ilkelerinin etki biçiminde uygulaması ile mümkün olacaktır.
Bu konuda devletin tüm mekanizmalarına, kamu kurumlarının, özel sektörün, medyanın, demokratik kitle örgütlerinin kadın ve erkek olarak ülkemiz her yurttaşının sorumluluğu bulunmaktadır.
Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak ülkemizin kuruluş felsefesinin ve gayesinin bilincindeyiz. Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerinin en önemli sacayaklarından birinin ‘mutlak kadın erkek eşitliği’ olduğunun sorumluluğunu taşıyan kadın onurunu artırmak için var gücümüzle mücadele edeceğimizi bildiririz.”