Bakış Açısı / Hüseyin AÇAR –
Bu hafta Bakış gazetemizin Bakış Açısı köşesinde Çin’den tüm dünyaya yayılan koronavirüs’ten söz etmek istiyorum.
Hafta sonuna uygun bir köşe yazısı ile okuyucularımızı bu virüsle ilgili olarak bilgilendirirken birazcık da olsa tebessüm ettirebilirsem ne mutlu bana …
Yani hem düşündürelim hem de güldürelim dedim.
Çok kısa bir süre önce tüm dünyayı etkisi altına alan Çin kaynaklı bir virüs herkesi korkutmaya başladı.
Hani derler ya Çin malı diye işte o hesap önce Çin’de yayılmaya başlayan, sonrasında dünyanın diğer ülkelerine sıçrayan bu virüs tam anlamıyla insan yaşamına bela oldu. Neden nasıl ortaya çıktığı belli olmayan ama bir adı olan virüs havadan nefes yoluyla aksırmayla öksürmeyle tokalaşmayla öpüşmeyle bulaşabiliyor.
Soğuk algınlığı şeklinde ortaya çıkan koronavirüsü yüksek ateşle kendini belli ediyor.
Çin’den sonra İtalya ve İran’da ortaya çıkan bu sevimsiz virüs hızla yayılmasını sürdürüyor.
Şu ana kadar çok şükür ülkemizde ortaya çıkmayan ama eli kulağında olan virüsle insanoğlu nasıl başa çıkacak bekleyip hep birlikte göreceğiz.
Virüsten korunmanın en temel yolu bol su içmek, temizlik kurallarına dikkat etmek, ellerimizi bol su ve sabunla yıkamak olarak sağlık görevlilerince açıklanıyor.
Yani bir ilacı, aşısı henüz yok …
Modern tıp bilimi bu virüsü yok edecek bir ilacı mutlaka bulacaktır ancak bulununcaya kadar biz insanlar sağlıklı kalabilmek için yukarıda belirttiğim sağlık kurallarına özenle uymaya çalışalım.
Tabi her ülkede olduğu gibi insanoğlunu tehdit eden bu tür tehlikeleri paraya çevirmeye kalkan fırsatçılarında olduğu bir gerçektir.
Virüsten korunmak için maske bir tedbir olabilir eczanelerde son derece ucuz olan maskeler virüs sonrası acayip pahalanmış durumda.
Çok şükür şimdilik ülkemizde virüsle ilgili duyulan bir olay yok umut edelim ki olmasın da.
Korkunun ecele bir faydası yok, panik olacak bir durum da şimdilik yok.
Dikkatli olalım, sağlık kurallarına uyalım, genel temizliğimize dikkat edelim yeter.
İlçemiz Milas’ta yolda gördüğüm tanıdığım arkadaşlarımızla konuşuyoruz, fikir alışverişinde bulunuyoruz, yani gündemi yakından takip ediyoruz.
Koronavirüsle ilgili bilgileri birbirimize aktarıyoruz.
Herkeste ister istemez bir tedirginlik var.
Bazılarımız olaya daha esprili bir şekilde yaklaşıyorlar …
“Biz ne virüsler gördük” diyenler var, “Bize bir şey olmaz” diyenler var, kısaca var oğlu var … “Bu virüsten korkma, iki ayaklı sürekli bulaşan virüslerden kork” diyenler de var.
Yani anlayacağınız işin şakasını yapanlar da var.
Bir zamanlar çağın vebası sanki AİDS kabuk değiştirdi, evrim geçirdi ve yeni adıyla koronavirüs adını aldı.
Ne diyelim, inşallah bu virüsü ortadan şıp diye kaldıracak bir ilaç veyahut bir aşı bulunur …
Dünyanın hiçbir yerinde insanlar böylesine anlamsız salgınlardan ölmesinler deyip yazımızı da bu haftalık noktalayalım.
Geçtiğimiz haftalar içerisinde Suriye İdlib’te Suriye rejim askerlerinin baskınına uğrayan Türk Ordusunun 36 kahraman askeri şehit oldu ve birçok askerimiz de yaralandı.
Bu elim ve acı olay hepinizi derinden yaraladı ve üzdü.
Şehit olan tüm askerlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum.
Haftaya başka bir konuda birlikte olmak dileği ile, virüslere dikkat edin diyorum.