Bakış Açısı / Hüseyin AÇAR –
Bu haftaki Bakış Açımızda 18 Mart 1915 tarihinde Türk ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran Çanakkale Zaferi var.
105 yıl önce 1. Dünya Savaşı sonrasında paylaşılan Osmanlı İmparatorluğu’nun toprakları Kurtuluş Savaşı sonrasında Türk Ordusunun kararlı azimli mücadelesi sonrasında yeniden geriye kazanılması ile Türk tarihi yeniden yazılmıştı.
18 Mart 1915, adını Türk ve Dünya tarihine altın harflerle yazdırmış özel bir gündür.
“Çanakkale geçilmez” diyen Türk ordusu, elde ettiği büyük zaferle yurdumuzun aşılamayacağını bir kez daha dosta ve düşmana ispat etmiştir.
300 bine yakın kayıp verdiğimiz Çanakkale muharebesinde kahraman askerlerimiz boşuna şehit olmamışlardır.
Çanakkale Zaferi ülkelerin güç dengesini değiştirmiş, ülkemizi paylaşma hevesine düşmüş düşmanların Türk milletinin yurdunun bir karış toprağını vermeyeceklerini gösteren müstesna bir zaferdir.
Çanakkale Zaferi bir destanın başlangıcıdır, Anadolu halkına umut ve kararlılık vererek Kurtuluş Savaşının meşalesini yakan bir tarihtir.
Türk Ulusu bağımsızlığı ve hürriyeti söz konusu olduğunda ne denli kararlı olduğunu “Çanakkale geçilmez” diyerek göstermiştir.
Her siperinde ayrı bir destanın yazıldığı Çanakkale kara ve deniz muharebesi sadece Türk tarihine değil dünya tarihine de “Çanakkale geçilmez” ilkesini bir daha silinmemek üzere yazdırmıştır.
Türk ulusunun, “söz konusu vatansa gerisi teferruattır” dediği Çanakkale Zaferimizin 105. yılını işte bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha kutlayacağız.
“Çanakkale içinde aynalı çarşı, Ana ben gidiyom düşmana karşı” diyen Türk askerinin vatanlarının bağımsızlığı için toprağa düştüğü gün olan 18 Mart’ta tüm Şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz …
Çanakkale Zaferimiz hepimize kutlu olsun …