BAKIŞ Haber / A. Kemal KAŞKAR –
Neredeyse tümüyle koronavirüs salgınıyla mücadeleden, önlemlerden ve bunun gün gün sonuçlarından ibaret bir gündem içinde, geçen hafta Milas İkizköy’de yaşanan susuzluğa ilişkin tepkiler ve açıklamalar dikkat çekti.
Salgınla ilgili ‘önlem-mücadele tavsiyeleri’nin başında ‘el yıkama’nın geldiği düşünüldüğünde, sevgili İkizköylü hemşerilerimizin susuz bırakılmalarının ne denli büyük bir ‘sağlık sorunu ve insan hakkı ihlali’ olduğu çok açık … Yurttaşların bu duruma tepkilerini yükseltmeleri üzerine bu çok büyük sorunla ilgili olarak ilk açıklama, 15 Nisan Çarşamba günü Muğla Büyükşehir Belediyesi’nden geldi. Ertesi gün de İkizköy Çevre Komitesi bir açıklama yaptı.
Önceliği İkizköy Çevre Komitesi’ne vererek bu iki açıklamayı yayınlıyoruz …
İkizköy Çevre Komitesi
Biz Muğla’nın Milas ilçesi İkizköy mahallesinde yaşayan yurttaşlar olarak 40 yıldır Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin ve kömür madeni sahalarının yarattığı ölümcül çevre sorunlarının içinde hayatta kalmaya çalışmaktayız. 40 yıldır nefes aldığımız her an kömürün tozunu, zehirini de soluyoruz. Kömür madeni önüne kattığı herşeyi; evlerimizi, tarlalarımızı, zeytinliklerimizi, derelerimizi, dağlarımızı ve ormanlarımızı yok ederek ilerliyor. Bizi yüzyıllardır yaşadığımız memleketimizden sürüyor; sağlığımızı hayatımızı elimizden alıyor. Son bir yıldır da sürekli sularımız kesiliyor. Zaten tarlalarımızdaki kuyularımızdan da maden Işıkdere mahallesini yuttuğundan beri doğru düzgün su alamıyoruz. Bazen günlerce susuz kaldığımız oluyor. Hayvanlarımıza su vermek, yediğimiz sebzeyi yetiştirdiğimiz bahçemizi sulamak için şu bereketli topraklarda bile tankerle su taşımak zorunda kalıyoruz.
En son, 2 Nisan Perşembe günü köyümüzün Karadam mevkinde, 3 Nisan Cuma günü Ova ve Akbelen mevkilerinde sular kesildi. 4 Nisan Cumartesi akşamına kadar da gelmedi. Koronavirüs salgınının ortasında, devlet büyüklerimiz ‘sık sık el yıkayın’ diye nasihat verirken, biz 3 gün, bırakın el yıkamayı içecek sudan mahrum bırakıldık. MUSKİ’ye yaptığımız arıza bildirimine ve MUSKİ’nin hattaki arızayı birkaç saatte gidermesine rağmen biz günlerce susuz kaldık. Niye mi?
İkizköy’ün suyu Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim A.Ş.’nin elindeki kuyulardan geliyor. Kuyulardan çekilen su ile önce santralin deposu doluyor, suyu önce santral kullanıyor. Sonra köye su basılıyor. Santralin içindeki depo ile köyümüz arasında 2,5 km’lik şebeke borusu sürekli patlıyor. Depo da, köye su veren ana boru hattı da Şirket’e ait. Muğla Büyükşehir Belediyesi, dün yaptığı basın açıklamasında bu gerçeği açıkça ve belgeleri ile göstermiş. Susuzluk canımıza tak etti. Normal zamanda da çok büyük sıkıntı olan su, şimdi bütün dünya, bütün ülke salgın hastalıkla mücadele ederken çok daha yaşamsal bir sorun olarak duruyor önümüzde. Bir de üstüne iklimler değiştiği için Türkiye’de, özellikle Muğla’da yaşayacağımız su kıtlığı var! Bugün eğer temiz suya erişiminiz yoksa yaşam da yok. Korkuyoruz!
Çok basit ve insani bir talebimiz var devletimizden: Köyün içme ve kullanma suyunu sağlayan kuyular, depo ve tüm diğer su altyapı tesisleri Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’den alınarak kamuya devredilsin. Köye su temini, arada hiçbir özel şirket olmaksızın Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından sağlansın ve köyün su altyapısı sorunları acilen ve kalıcı olarak çözüme kavuşturulsun.
Su hayattır! Su insan hakkıdır! Kömüre değil İkizköy’e su!
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin açıklaması
Son günlerde kamuoyunda “Milas İkizköy 2 gündür susuz, köylü cezalandırılıyor” şeklinde bazı yazılı basın ve sosyal medyada yer alan haberler üzerine bir açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur.
Bilindiği üzere 23 Kasım 2013 tarihinde özelleştirme kapsamına alınan Yeniköy/Kemerköy Termik Santralleri ve Limanı nihai ihalesi 18 Nisan 2014 tarihinde 2 milyar 671 milyon dolara bir konsorsiyuma bırakılmış ve 23 Aralık 2014 tarihinde de tesisler devredilmiştir.
Devir kapsamında 2 Termik Santralin yanında Liman, Madencilik Sahaları ile şu anda kullanımda olan Lojman Tesisleri ve Geyik Barajının % 75 hakkı ile Dereköy’de önceden Türkiye Elektrik Kurumu’na ait olan muhtelif parseller, üzerlerinde bulunan sondaj kuyuları ile birlikte devredilmiştir.
6360 Sayılı Kanun ile ilimiz Büyükşehir Belediyesi statüsüne 31 Mart Yerel Seçimleri akabinde kavuşmuş ve Su ve Kanalizasyon hizmetlerinin yürütümü amacıyla MUSKİ Genel Müdürlüğü 13 Haziran 2014 itibariyle çalışmalarına başlamıştır.
4 Aralık 2014 tarihinde devri yapılan tesis ve bölge halkının su hakları için idaremizce müracaat edilmiş ve 27 Şubat 2015 tarihinde, “1988 yılında alınan Yeraltı Su Arama İzni ile yaklaşık 210 lt/sn suyun bir kısmına tekabül eden ve değişik tarihlerde karşılıklı protokoller ile Milas ilçemize bağlı Hüssamlar, Sekköy, Bayır, Gürceğiz, Pinar, Çamlıca, Bağdamları, Akçakaya, Yoğunoluk ve Türkevleri’ne içme suyu amaçlı Dereköy, Çatak ve Karacahisar sulama suyu amacı ile su verilir iken geri kalan kısım Termik Santralin soğutma suyu amacıyla kullanımı kadim haline geldiği bilinmektedir” denilmek suretiyle protokollerin devamı yönünde karar alınmış, fakat özelleştirme sonrası devir olan şirketler tarafından, ‘sondajların devrinin mümkün olamayacağı fakat protokollerin devam edebileceği’ni ifade edilmiştir.
Bunun ile birlikte özelleştirmeyi gerçekleştiren Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı konu ile ilgili DSİ Genel Müdürlüğü’ne, devrin Termik Santralin ihalesini alan firmalara tahsisi, devredilmesini istemiştir. 30 Haziran 2016 tarihinde de Yeraltı Kullanım Belgeleri TEK’ten Yeniköy Kemerköy A.Ş.’ye devredilmiştir.
Bahsi geçen sondajların devri açısından MUSKİ Yönetim Kurulunca “Kamu Yararı Kararı” alınarak İçişleri Bakanlığı’na gönderilmiş ve 29 Nisan 2016 tarihinde Bakanlıkça ‘Kamu Yararı’ onaylanmış ve Milas Tapu Müdürlüğü’ne şerh koydurulmuştur. Şerhin sonucunda EÜAŞ Genel Müdürlüğü’ne devir için müracaat edilmiş fakat 27 Eylül 2016 tarihli yazılarıyla, çalışmaların olumsuz etkileneceğinden, su kaynakları ile parsellerin Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim A.Ş.’nin şerhi nedeniyle devredilemeyeceği ve şirketlere devrinin yapılması gerekliliği ifade edilmiştir.
Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim Ticaret A.Ş. 23 Eylül 2016 tarihli yazısında özetle, “olası kuraklık dönemlerinde Dereköy Sondaj Sahasının da etkileneceği, su seviyesinde düşme olacağı, santrallerin susturulmak zorunda kalınacağı, elektrik üretimi yapılamayarak ülkemizde stratejik öneme sahip enerji üretiminin durdurulmak zorunda kalınabileceği” çekinceleriyle MUSKİ’ye devrini reddetmiştir. Bununla beraber Özelleştirme İdaresi ve EÜAŞ ile ek görüşmeler yapılsa da sonuç alınamamıştır.
İdaremiz, sonuçsuz kalan bu müracaatlar sonucunda kamu uyuşmazlığının çözümü amacıyla Danıştay 1. Dairesi’nde 2017/484 esas sayılı dosyası ile dava açılmıştır. Yapılan yargılamada, DSİ Genel Müdürlüğü’nden “Dereköy yeraltı su kaynaklarının kapasitesi, kullanım miktarı, ihtiyaç durumu gibi hususları aydınlatmak üzere bilirkişi incelemesi” istenilmiş, düzenlenen raporda, “mevcut 2 sondajın verilen su çekme izni 5 milyon 800 bin ton/yıl olduğu, Termik Santralin 3 milyon 145 bin ton/yıl ihtiyacının bulunduğu fakat Termik Santrallerin öngörülen kapasitede devam edebilmeleri için kurak dönemlerde yeraltı suyunun yer üstü suyuna göre daha geç etkilenmesi açısından Termik Santral için gerekli ve önemli olduğu” belirtilmiştir.
Danıştay 1. Dairesi 3 Ekim 2017 tarih, k.2017/1611 sayılı kararı ile bilirkişi raporundan hareketle Kemerköy ve Yeniköy Termik Santrallerindeki üretim faaliyetinin kapasite düşüklüğü yaşanmadan devamı için taşınmaza EÜAŞ Genel Müdürlüğü’nün daha fazla ihtiyacı olduğu sonucuna vararak MUSKİ Genel Müdürlüğü’nün devir isteminin reddi kararını kesin olmak üzere vermiştir.
Bu kararla İkizköy mahallemizin su temini, dağıtım hatları ile iletimi termik santralde kalmış MUSKİ Genel Müdürlüğü de şebeke işletmesini yürütmeye devam etmektedir.
Mahallenin bir kısmına yeni bir su kaynağından su verilmek suretiyle bahsi geçen kaynaktaki kesintiler azaltılmaya çalışılmıştır. Mahallemiz, mevcut hali ile termik santralin Dereköy kaynakları ile ve MUSKİ tarafından işletilen Karacahisar Suçıkan kaynağından beslenmeye devam edilmektedir. İşletmesel olarak oluşabilecek arızalar dışında bir kesinti yapılmamaktadır.
Sonuç olarak: MUSKİ Genel Müdürlüğü’nün görevi itibariyle Milas ilçemizin 10 mahallesinin bulunduğu, yeraltı suyu kullanarak tarım yapıldığı ve Bodrum Yarımadası ile Milas’ın birçok mahallesine suyun sağlandığı bu havzanın insanların en hayati ihtiyacı olan içme suyu temini ve gelecekteki su krizleri için tedbirler almak adına yürütülen bir süreç kamuoyuyla paylaşılmıştır.
İkizköy mahallemiz kısmen bu sistemden su alan ve kısmi madencilik ruhsat sahasında kalan bir yerleşim yeridir. Termik Santrallerin öncelikli ihtiyacı için soğutma sistemlerine su vermeleri sonucu vatandaşlara sağlanacak içme suyu miktarında sıkıntı yaşanabilmektedir.
Termik Santral Yetkilileri ile bu süreçte bir araya gelinmiş ve çözüm üzerinde çalışılmaktadır. Ayrıca tüm kömür havzalarındaki içme suyu kaynaklarımız ve su ihtiyacı olan habitat adına yeni müracaatlarımızı tekrarlayacağız. Enerji üretim tesisinde soğutma suyu olarak kullanılan bu suyun özellikle koronavirüs mücadelesinin verildiği bugünlerde, halkımızın kullanımına sunulmasının daha uygun ve yerinde olacağı düşünülmektedir.