ODTÜ’ye selam, ODTÜ’ye sevgi …
Orta Doğu Teknik Üniversitemizin, ülkemizin tarih içindeki yolculuğunda hep çok özel bir yeri olmuştur …
Ve o tarih içinde ODTÜ’ye rektör olarak atanmakla ‘ODTÜ’ye rektör olmak’ arasında deriiiiin bir uçurum olduğu görülmüştür hep. ODTÜ’ye rektör olabilmek, ODTÜ’de rektörlük yapabilmek kolay iş değildir.
ODTÜ kampüsü içindeki kavaklık alanda Kredi Yurtlar Kurumu öğrenci yurdu yapmak için resmi ve özel güvenlik güçlerinin desteğiyle yapılmaya başlanan ağaç katliamı, başta ODTÜ öğrencileri ve öğretim üyeleri olmak üzere yaklaşık iki aydır direnenler tarafından çok ileri götürülemeden durdurulabildi.

Yine ne güzel olmuş, ODTÜ’nün devrimci geleneği yaşatılmıştı …
Bu haftanın başında yaşananlar ve “Verşan Kök ODTÜ’ye rektör olamaz” sloganları, 1977 yılı yaz aylarında tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’den, Ege Üniversitesi’nden de destek verdiğimiz “Hasan Tan ODTÜ’ye rektör olamaz” kampanyasını anımsattı bana …
Yaz ayları boyunca diğer bazı illerde olduğu gibi ODTÜ’lü arkadaşlar İzmir’e de gelmişlerdi. Hasan Tan’a karşı ülke genelinde bir karşı duruş halini olgunlaştırmaya, geleneksel deyişle kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlardı. Toplantılar yapılıyordu, ‘Hasan Tan ODTÜ’ye rektör olamaz’ temalı karikatür sergisi açılıyor, afişler yapıştırılıyor, pankartlar asılıyor, bildiriler dağıtılıyordu …

Yaz günleri sona ermek üzereydi. O zamanlar orta yerinden yollar geçen İzmir’in Konak meydanındaki yaya üst geçidi yeni yapılmış sayılırdı. Büyük buluştu! Araç trafiği durmadan yayalar karşıdan karşıya geçebiliyorlardı artık … O gün İzmir’de yakın tarihindeki ilk “korsan miting”i* yapmıştık. Vapur iskelesi tarafından yaya üst geçidine vardığımız andan itibaren “Hasan Tan ODTÜ’ye rektör olamaz!” sloganını atmaya başladık … Üzerine ‘Hasan Tan ODTÜ’ye rektör olamaz’ pankartı da asarak yürüdüğümüz yaya geçidinin Kemeraltı-Hükümet Konağı tarafına vardığımızda ortalığın karışacağı belliydi … Nitekim öyle olmuş, polis peşimize düşmüş, bir koşturmacadır başlamıştı … Neyse ki Kemeraltı’nın güzelim kalabalığı bizi alıp bir güzel sakladıydı …

Ve 14 Şubat 1977’de ODTÜ Rektörlüğüne atanan Prof. Tan, 5 Ekim 1977 tarihinde istifa edip gitmiş, ODTÜ’nün devrimci geleneği kararlılıkla yaşatılmıştı … Ege Üniversitesi’nde ise o tarihten yaklaşık iki yıl sonrasında, Ege Dev-Genç’in önderliğinde, ODTÜ Öğrenci Temsilcileri Konseyi deneyiminden hareketle ‘Ege Üniversitesi Genişletilmiş Öğrenci Konseyi’ düzeyine ulaşılmıştı …
…
ODTÜ ‘olmaz’ diyorsa, direniyorsa olmaz, ‘yapamazsınız’!
İşte o kadar!
Bu vesileyle bir kez daha ODTÜ’ye selam, ODTÜ’ye sevgi …
(* Herhangi bir izin alınmaksızın yapılan yol-meydan gösterisi …)
Güney Afrika yolculuğu için son hazırlıklar yapılıyor …

Şubat ayının sonundan bu yana ilçemizi yine renklendiren leyleklerimiz, Mayıs ayında Milas’ta dünyaya gelen yavrularıyla göç hazırlıklarını tamamlamak üzereler.
Mayıs ayında ilçemizde dünyaya gelen leyleklerden ikisinin Sağıroğlu eski Sabun Fabrikasının bacası üzerinden uçuş talimlerini görüntüledik.
Anne ve babalarıyla kanatlarını güçlendirme çalışması yapan genç leylekler uzunca süre bacayı dinlenmek için kullandılar. Saatlerce, zaman zaman dinlenip uçup sonra dönüp yine oraya kondular.

Kolay değil, onları uzun bir göç yolculuğu bekliyor. Ülkemiz kışa doğru giderken onlar güneye, çok daha güneye, taaa Afrika’nın güneyine kadar uçacaklar yine, haftalarca …
Her yıl olduğu gibi bu kez de yeni leyleklerin bu yolculuğa hazır hale gelmek için önlerinde çok uzun bir zaman da yok … Bu ayın başında başlayan uçuş eğitimi için süreleri en çok üç, bilemediniz dört hafta … Milas’ın leylekleri, Temmuz ayının sonuna kadar yola çıkmış oluyorlar çünkü … 2020’nin Şubat ayında yeniden gelmek üzere …
Görüşmek üzere …
Muğla Çevre Platformu:
“ODTÜ ormanlarından elinizi çekin!”
Geçen 55 gün boyunca ODTÜ Kavaklık alandaki ‘ağaçları koruma’ amacıyla direnmekte olan ODTÜ’lülerin 8 Temmuz Pazartesi günü polis marifetiyle ite kaka ve biber gazıyla, coplarla alandan çıkarılmaları ve sonrasında da kavaklara saldırılarak; siyasetçiler, Ankara Büyükşehir ve Çankaya belediyeleri ile mimar ve mühendis odalarının girişim, öneri ve mevzuata dair müdahaleleriyle durduruluncaya kadar çok sayıda kavağın kesilmesiyle sonuçlanan olaylarla ilgili olarak Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) tarafından bir açıklama yapıldı.
Açıklama şöyle:
Bugün ODTÜ’de üniversite bileşenlerinin iradesini yok sayarak Kredi Yurtlar Kurumu adına yapımı planlanan yurt inşaatı için polis eşliğinde kavaklık ormanı kesilerek katledilmiştir.
Ruhsatı olmayan inşaatı mühürlemeye gelen Belediye ekiplerinin girişini engelleyen, yasaya aykırı olarak başlatılan ağaç kesimine izin veren, ama ormanı korumak üzere 55 gündür nöbet tutan öğrencilere polisi biber gazı ve copla saldırtan anlayışı protesto ediyoruz.
Camiasının çığlıklarına kulaklarını tıkayarak kıyıma ortak olan ODTÜ Rektörü Verşan Kök’ü kınıyor ve istifaya davet ediyoruz.
#ODTÜ Yalnız Değildir (8.7.2019)