BAKIŞ Haber –
Muğla Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Akbulut, “112 yıl önce kaldırılan sansürün halâ var olması nedeniyle 24 Temmuz tarihinin özde ‘Basın Özgürlük ve Dayanışma Günü’ olarak anılması gerektiğini ısrarla savunmaktayız” dedi.
Akbulut, basında sansürün kaldırılışının yıldönümünün kutlanacağı ‘24 Temmuz Basın Bayramı’ ile ilgili açıklamasında, demokratik hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biri olan haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı olan basının, demokrasinin yaşaması ve gelişmesini sağlayan kurumların başında geldiğini belirterek, “24 Temmuz 1908 tarihinde Türk Basınında sansürün kaldırılması ‘Gazeteciler ve Basın Bayramı’ olarak her yıl 24 Temmuz’da kutlansa da, 112 yıl önce kaldırılan sansürün halâ var olması nedeniyle MGC ve TGF olarak ‘24 Temmuz’un özde ‘Basın Özgürlük ve Dayanışma Günü’ olarak anılması gerektiğini ısrarla savunmaktayız” dedi.
“İnsan sağlığı bizler için her şeyden önemli!”
Açıklamasında daha sonra MGC’nin geçmiş yıllarda yaptığı çeşitli etkinliklerle ve verdiği basın ödülleri ile 24 Temmuz kutlamaları yaptığını ve ülkemizde basının gereğince özgür olamamasının 24 Temmuz’u bir bayram olarak kutlamalarına engel oluşturduğunu belirten Akbulut, MGC’nin geçmiş yıllarda düzenli olarak yaptığı 24 Temmuz etkinliklerini yılın başka aylarına yaydıklarını ve etkinlik takviminde değişikliğe gittiklerini anımsatarak, “Bu yıl da yine aynı nedenlerle, yapacağımız etkinlikleri ilerleyen aylarda düzenlemek istiyoruz. Özellikle de bu etkinliklerin, kış aylarına denk gelmesini planladık. Malum bir de pandemi dönemi içindeyiz. İnsan sağlığı bizler için her şeyden önemli. Sağlıklı günlere kavuştuktan sonra etkinlik ve çalışmalarımızı kaldığımız yerden aynı şevk ve heyecanla sürdüreceğiz. Yapacağımız etkinler ‘Basın Bayramı’ başlığı altında olmasa da şu an yaklaşık 400 kişiye ulaşan üye yapımız tarafından memnunlukla karşılanıyor ve bu etkinliklere büyük bir katılım sağlanıyor.
Umarım ülkemiz basını, en kısa sürede sansür ortamından kurtulur ve biz gazeteciler de ‘24 Temmuz’u, basında sansürün kaldırılışının yıldönümünü yine ‘Basın Bayramı’ olarak kutlamaya başlar, bayramımızı yine etkinliklerimizle kutlamaya devam ederiz” dedi.
“Yerel Basına desteklerin devam etmesi büyük önem arz etmektedir”
Açıklamasının son bölümünde, özellikle yerel basının karşı karşıya kaldığı var olma mücadelesinin basınımız adına gelecek kaygısı taşınmasına sebep olduğuna dikkat çeken Süleyman Akbulut, yerel basının gelişen teknoloji ve dijital medya unsuru nedeniyle yaşamasının neredeyse imkansızlaştığını dile getirerek, “Yerel basınımıza destek olunması ve yaşatılması için adeta can suyu niteliği taşıyan desteklerin devam etmesi büyük önem arz etmektedir. Bu vesileyle, bıkmadan usanmadan, zor koşullarda, büyük bir özveriyle görevlerini yerine getiren tüm basın mensuplarımızın 24 Temmuz Basın Özgürlük ve Dayanışma Günü’nü kutlar, başarı dolu bir meslek yaşamı dilerim” dedi.
Mesajlar …
“24 Temmuz Basın Bayramı” dolayısıyla gazetemize ulaşan mesajlar ise şöyle …
Muğla Valisi Orhan Tavlı
Demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarından biri olan basın, yaşadığımız bölge ve dünyadaki gelişmeleri doğru, objektif, tarafsız ve hızlı bir şekilde kamuoyunun bilgisine sunarken diğer yandan toplumun gereksinim duyduğu her konuda kamu yararı gözeterek bilgilendirme ve aydınlatma görevini yerine getirmektedir.
Çok zor koşullarda dahi gazetecilik mesleğinin getirdiği sorumluluğun bilinciyle toplumu sağlıklı bir şekilde bilgilendirmek için çaba gösteren değerli basın mensuplarının ‘24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutluyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün
Yaptıkları doğru, gerçek ve tarafsız haberlerle gündem belirleyen, vatandaşların bilgilenmesini sağlayan ve toplum yararını gözeten onurlu gazetecilerimiz sayesinde basın ve gazetecilik hatırı sayılır meslekler arasında mücadelesini sürdürmektedir. Her gün çıkan gazetelerin benzer manşetleri, eleştirmeyen, sorgulamayan, taraf olan bir medya ve basın ordusu oluşturulmuş ve bu basından vatandaşlarımıza tozpembe bir tablo çizmeleri istenmektedir.
Ülkemizde ne yazık ki onurlu gazetecilere doğru ve gerçek haberler yaptıkları için büyük baskı vardır. Tutuklu gazeteci sayısında ilk on arasında olan ülkemiz için bu durum kabul edilebilir bir durum değildir. Oysa basın ve gazetecilik Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında, Anadolu’nun her köşesindeki vatandaşlarımızın olup bitenden haberdar olmasında büyük bir güç, milletin sesi olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk basının önemini, “Bir milleti aydınlatma ve uyarmada, bir milletin muhtaç olduğu fikri gıdayı vermekte, özet olarak bir milletin mutluluk hedefi olan müşterek istikamette yürümesini teminde basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep bir rehberdir” sözüyle açıklamıştır.
Basının siyasi baskılardan uzak özgür, tarafsız olması toplumun doğru bilgilenmesi, ülkenin geleceği ve menfaatleri için de çok önemlidir.
Ne yazık ki ülkemizde özgür ve tarafsız basın büyük baskılar altındadır. Basın, demokratik ve özgür toplumlarda yasama, yürütme, yargıdan sonra 4. kuvvet, toplumun doğru ve gerçek bilgiye ulaşmasını sağlayan başlıca aktördür. Basını bir kuvvet, okul ve rehber olarak gören anlayışa tekrar dönülmesi gerekir.
24 Temmuz, basında sansürün kaldırılışının yıldönümü ve ‘Basın Bayramı’nda mesleği gazetecilik olan, doğru ve tarafsız haberleri ile milletin sözcüsü olan onurlu kalemlerin, basın emekçilerinin bayramını kutluyor, basın şehitlerimizi de saygıyla anıyorum.