BAKIŞ Haber / A. Kemal KAŞKAR –
Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı İlgin Göktepe ve Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Milas ve Muğla Büyükşehir Belediye Meclislerinde yaşanan gelişmeler sonrasında CHP ilçe binasında düzenlenen toplantıda açıklamalarda bulunarak seçim öncesinde İYİ Parti ile yaptıkları protokolün, İYİ Parti tarafından ihlal edildiğini dile getirdiler. CHP Muğla Milletvekilleri Mürsel Alban ve Suat Özcan ile bazı belediye meclis üyelerinin de katıldığı toplantıda ilk konuşmayı yapan CHP Milas İlçe Başkanı İlgin Göktepe, şunları söyledi:
“Protokolün geçersiz hale getirildiği görülmüştür!”
“Seçim öncesi İYİ Parti İlçe Başkanı, CHP İlçe Başkanı ve Belediye Başkan Adayımız Sayın Muhammet Tokat arasında 6 maddelik bir protokol imzalanmıştır. Protokolün 6. maddesini sizlerle paylaşmak istiyorum: ‘Oylamalarda ve kararlarda iyi parti meclis üyeleri CHP meclis üyeleriyle birlikte hareket edecektir. Aksi taktirde işbu protokol geçersiz hale gelecektir.’
Protokolün 6. maddesine 10 Ağustos günü yapılan meclis toplantısı ve oylamasında tüm uyarılarımıza ve görüşmelerimize rağmen uyulmadığı ve protokolün geçersiz hale getirildiği görülmüştür. İttifak ile ilgili olarak da genel merkezler düzeyinde alınacak kararlara uyulacaktır. İttifak ayrı protokol ayrı bir konudur.”
“Tabii ki bu üzücü bir durum!”
Belediye Başkanı Muhammet Tokat ise şunları söyledi:
“Milas’ta, Milas Belediye Meclisinde gelişen olaylar, bir de Muğla Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında gelişen olaylar. Bunları birbirinden ayırmak lazım. Çünkü herkes Büyükşehir belediye meclisindeki olayları konuşuyor ama olayın öncesinde, büyükşehir toplantısından önce bir Milâs boyutu var. Arkadaşlar, biraz önce ilçe başkanımızın bahsettiği gibi biz bir protokol yaptık 6 maddelik. Ve bu 6 maddenin çoğu İYİ Parti’ye bir şeyler veren, sadece bir madde, kararlarda ve toplantılarda birlikte oy kullanmaktı. Eğer aykırı bir davranış olursa protokolün geçersiz olacağına dair bir hüküm var. Bu madde aslında daha önce de ihlal edildi. Fakat bu ihlal sadece bir kişinin ihlali şeklinde, diğer İYİ Partili grup üyeleri ona uymadığı için, bir de arkadaşımızın bazı sorunları sebebiyle benim partimden, arkadaşlarımızdan gelen tepkileri ben göğüsledim. Yani bir sorun yaşanmasını önledim, çünkü orada bir toplu hareket söz konusu değildi. Ancak 10 Ağustos günü yapılan belediye meclis toplantısında kasıtlı olarak ve bilerek bu protokol maddesi ihlal edildi. Bununla ilgili aykırı oy kullanılacağı bilgisi bize önceden geldi. Biz arkadaşlarımızı aradık, uyardık, doğrusunu anlattık. Hatta grup toplantısında Sayın Mehmet Çayırlı’ya bunun protokolü bozma noktasına getireceğini belirttik. O da saat birde arkadaşlarıyla bürosunda toplanacaklarını ve ona göre meclise geleceklerini belirttiler. Meclise geldiler ve bildiklerini okudular. Yani kasıtlı olarak, bile bile bu protokolü ihlal ettiler.
Tabii ki bu üzücü bir durum. Çünkü CHP ve bizler bu protokolün bizlere yüklediği bütün yükümlülükleri yerine getirmiş durumdayız. Yani Muğla’da kendilerine bir komisyon üyeliği dahi verilmediğini iddia edip Cumhur ittifakıyla birlikte hareket eden arkadaşlarımız, Milas’ta bırakın komisyon üyeliklerini, Encümen üyeliği, başkan yardımcılığı, başkan vekilliği, büyükşehir meclis üyesi, kontenjan adayı, kontenjan meclis üyesi ve personel alımındaki taleplerinin karşılanması gibi, daha birçok şeyi elde etmiş olmalarına rağmen, Muğla’da ne yaptılarsa, Milas’ta da aynısını yaptılar. Bu bize büyük bir haksızlık. Bu çerçeve içerisinde uyarılarımıza rağmen, kasten, bilerek ve isteyerek protokol ihlal edilmiş ve hükümsüz hale getirilmiştir. Olayın Muğla boyutu ayrı, Milas boyutu ayrıdır. Hatta olayın protokol boyutuyla, ittifak boyutu da ayrıdır. İttifak veya Muğla’yla ilgili konular bizleri aşan, bizim üstümüzde il teşkilatlarının, genel merkezle görüşmelerinde boyutlandıracakları, yürütecekleri bir konudur. Biz de buna saygı duyar, buna uyarız.
Ama gördüğümüz kadarıyla bu protokolün yaşama şansı bırakılmamıştır. Bunları partililerimiz ve halkımızla paylaşmayı uygun gördük. Ben Milas Belediye Başkanı olarak şunları söyleyebilirim. Protokolden kaynaklanmış her şeyi iyi partiye en iyi şekilde kullandırdım. Muğla için yaptıkları itiraz Milâs için geçerli değildir. Her şeyi vermiş olmamıza rağmen yine bu tavır içinde olmaları, protokole olan bağlılıklarını sorgulamamızı gerektiriyor. Takdir artık kamuoyunundur. Bunu sizlere bildirmeyi görev bildik.”
“İttifak yerelde de genelde de bitmez!”
Başkan Tokat, “Yereldeki ittifak bitti mi?” sorusunu ise, “Hayır, o bizi aşan bir konu. İttifak yerelde de genelde de bitmez. CHP, İYİ Parti’ye 15 milletvekili vermiştir. Bunun karşılığında bir şey istememiştir. Protokol ile ittifak ayrı şeylerdir. Bakın şunu net olarak söyleyebilirim. Aykırı oy kullanmak, ben bunu kabul etmiyorum. Biz CHP olarak şimdiye kadar İYİ Parti’nin olmadığı hiçbir grup toplantısı yapmadık. Grup toplantılarını CHP olarak değil, hep Millet İttifakı olarak yaptık. Orada görüştük, tartıştık. Kimin görüşü baskın çıktıysa ona göre hareket ettik. Ama bu arkadaşlarımız son zamanlarda ayrı grup toplantısı yapmaya başladılar. Bunu özellikle sorgulamamız lazım. Bakın protokolde yazmamasına rağmen CHP, İYİ Parti ayrımı yapmadan, sırasıyla ve ayrım yapmadan başkan vekilliği bırakıyorum. Biz protokolden kaynaklanan veya olması gereken yükümlülüklerimizin hiçbirinden herhangi bir ihlal yapmadık. Hiçbir partiyi de arkamıza takılan bir vagon olarak görmedik. Beraber yürüyelim, beraber kalalım. Çünkü bizim için önemli olan büyük Türkiye fotoğrafıdır. Buna göre de üstümüze düşeni fazlasıyla yerine getirdik. Arkadaşlar şunu görmenizi istiyorum. İttifakın İYİ Partili tek büyükşehir belediye meclis üyesi Milas’tandır. Ama bu arkadaşımızın Muğla büyükşehir meclisindeki tutumundan utandım ben. O boyutuna gitmeyeceğim. O boyutu beni aşıyor. İttifakın iyi partili tek başkan yardımcısı Milâs’ta koltuğa oturmuştur. İttifak vesilesiyle, tam emin değilim ama öyle olduğunu düşünüyorum. İttifakın Muğla’daki iyi partili tek encümen üyesi Milâs’tadır. Komisyonda temsilleri vardır. Onu da birbiriyle karıştırıyorlar. Şimdi İYİ Parti İl Başkanı’nın açıklamasını okudum. Diyor ki ‘Milâs’ta oluyor, büyükşehir de neden olmuyor?’ Milas’ta 32 meclis üyesi var. İyi partinin 4 üyesi. 32’ye 4 oranı onlara bir komisyon üyeliği hakkı veriyor. Ancak Muğla’daki oran 68’e 3. Büyükşehir’in 68 meclis üyesi var. İYİ Partinin 3 büyükşehir meclis üyesi var. Oran tutmuyor. Bu keyfiyete bağlı bir şey değil. Yasa gayet açık. Tereddütte kalınıp İçişleri Bakanlığına da sorulmuş. İçişleri bakanlığı da ‘orana bakıp kimin hakkıysa ona vereceksin’ cevabını vermiş. Bizim üzüldüğümüz o arkadaşlarımızın yaptığı çıkıştan sonra kendilerine komisyon üyeliği gelmeyeceğini bile bile, o üyeliği millet ittifakından alıp cumhur ittifakına vermek için var gücüyle uğraştılar. Şöyle olsaydı, eğer o mücadelelerinin sonucunda komisyon üyeliğinin İYİ Partiye gelme imkânı olup da o mücadeleyi verselerdi, ben de kendilerini desteklerdim. Çünkü biz aynı ittifakın içindeyiz. Ama kendilerine bir şey gelmeyeceğini bile bile, sadece millet ittifakına zarar verebilmek için böyle bir şey yaptılar ve Cumhur ittifakına bayram yaptırdılar. Ama işin Muğla boyutuyla Milâs boyutu ayrı. Milâs’taki gelişmeler sırasında daha Muğla’daki olaylar yaşanmamıştı. Üstelik de Muğla’daki çıkış gerekçeleri Milâs’ta yok. Milâs’ta bütün komisyonlarda varlar, encümende varlar. Başkan yardımcılığında varlar. Başkan vekilliğinde varlar, büyükşehirde varlar. Üç kontenjanımın birisi İYİ Parti’den, bunu da biliyorsunuz herhalde. Personel alımlarında mümkün olan ölçüde talepleri dikkate alınıyor, hassasiyet gösteriliyor. Yani Muğla için çıkış gerekçeleri Milâs için geçerli değil. Biz bu sebeple Türkiye’nin parlamenter rejime tekrar dönmesi, ülkenin Atatürk ve cumhuriyet değerleri ekseninde kendisine tekrar bir yol çizmesi, modern ülkelerin mutlu yaşadıkları tam demokrasinin ülkemizde sağlanması, ekonominin düzelmesi, topluma huzur ve güven gelmesi, insanlarımızın geleceklerine umutla bakabilmesi adına ‘Millet İttifakı’nın ilkelerine bağlı kalmaya ve uymaya devam edeceğiz. Her iki partinin genel merkez ve il teşkilatlarının alacakları kararlara saygılı olup uyacağımızı da ayrıca belirtmek istiyorum” diye yanıtladı.
“Millet İttifakı’nın Muğla’daki tek meclis üyesi Milâs’tandır!”
Başkan bir başka soru üzerine, İYİ Parti’nin Büyükşehir Meclisi’ndeki üç meclis üyesinin birinin Seydikemer, ikincisinin de Bodrum’dan geldiğini belirterek, “Oralarda bildiğiniz gibi ittifak yoktu. Onlar kendi listelerinden geldi. CHP listesinden ittifak adına, daha sonra İYİ Parti’ye geçerek orada temsil imkânı bulan tek meclis üyesi veya şöyle söyleyelim: ‘Millet İttifakı’nın Muğla’daki tek meclis üyesi Milâs’tandır” dedi.
“Kimsenin görevden alınması gibi bir konu yoktur!”
Protokolde Mehmet Çayırlı’nın başkan yardımcılığı süresine ilişkin bir ayrıntı olup olmadığından hareketle, “Başkan yardımcılığından alınması mı protokolün bozulmasına neden oldu” sorusuna ise Başkan Tokat’ın yanıtı şu oldu:
“Kimsenin görevden alınması gibi bir konu yoktur. İttifak görüşmelerinde de sonrasında da dönüşümlü başkan yardımcılığı sistemini benimsedik. CHP ve İYİ Parti’den seçilen, durumu uygun olan ve yasal imkân olan tüm arkadaşlarımızın başkan yardımcılığı yapabilecek kapasitede olduğunu düşünüyoruz. Bu, ittifak öncesi görüşmelerinde de gündeme geldi ve sadece bu nedenle birkaç defa görüşmeleri kestik biz. Ben şunu söyledim. Başkan yardımcılığı benim taktirimdir. Kiminle çalışacağıma, ne zaman çalışacağıma ben karar veririm. Dönüşümlü başkan yardımcılığı sistemi olacak, CHP ve İYİ Parti’den durumu uygun olanları yıllara göre ben görevlendireceğim, ama bir yıllık olacak. Bir yıl sonra görev başka arkadaşlara devredilecek. İyi Parti’ye 5 yıl içerisinde 2 yıl başkan yardımcılığı görevi verebileceğimizi söyledik ve bunda mutabık kaldık. Normalde dönüşümlü başkan yardımcılığı sisteminde İYİ Parti’nin de kendi içinde dönüşmesi gerekiyor. Fakat öyle bir karar aldılar ki onlar dönüşmeyecek ve başkan yardımcılığını Mehmet Çayırlı yapacak. Ben normalde böyle bir uygulamaya karşıyım. Örneğin CHP’li bir arkadaşımın iki defa bunu yapmasına karşıyım. Ama onlar öyle bir karar aldılar. Biz mecburen kabul etmek zorunda kaldık. Ama bu yetmedi, bu iki başkan yardımcılığını üst üste iki yıl kullanmak istediler. O zaman dönüşüm olmadığını kendilerine söyledim. ‘İYİ Parti’ye iki yıl üst üste görev verip CHP’li diğer arkadaşı değiştirirsem bana partililerim tepki göstermeyecek mi? Onun için bu bana kalmış bir şeydir, ileride ikinci hakkını sana kullandıracağım sıran geldiğinde, ama iki yıl üst üste kullandıramam kusura bakma’ dedim. Yine protokole uyulmuyor. Çünkü protokolün 3. maddesine göre başkan yardımcılığı görevi CHP ve İYİ Partili üyeler arasından dönüşümlü olarak kullandırılacaktır. Güvensizlik olmasın diye İYİ Parti’ye 2 defa kullandıracağım dedim. Hatta seçim öncesindeki CHP ve İYİ Parti’nin ilçe başkanlarıyla bunu başlatacağımı söyledim ve öyle yaptım. Dönüşüm bu. Biz diğer maddelerde hiç tartışma yaşamadık. Protokol bunu bize bıraktı. Hatta ben başkan yardımcısı seçmeden de çalışabilirim. Halk belediye başkanını ve meclis üyesini seçiyor. Başkan da yardımcısını kendisi seçiyor. Bu sebeple hiç kimse herhangi bir sebeple bıraktırılmadı. Sadece 1 yıl sonra görev süresi bitince görevi devretmede sorun çıktı. Sorun, normal olarak bir yıllık sürenin sonunda kendilerinin gelip ‘bir yıllık görev süremiz bitti, teşekkür ederiz’ demeleri gerekirken, görevi bırakmak istemeyişlerinden çıktı. Herkes bir yıl görev alacağını biliyor, dönüşümlü olacağını biliyor, beş yıl içerisinde CHP sekiz, İYİ Parti iki defa görevlendirilecek, buna göre arkadaşlarımıza görev verilecekti. Yani bizden kaynaklanan, onların böyle davranmalarını gerektirecek bir durum yoktu.
Benim bunda bir ihlalim yok. Aynı şekilde protokol yaşadığı sürece buna bağlı olduğumuzu belirttik. CHP’li arkadaşlarımızın ne zaman görev alacaklarıyla ilgili herhangi bir sorun yok. İlk meclis toplantısında arkadaşlarımızın taleplerini aldım. Talep o kadar çok ki. Ama bunun sırası bana bırakıldı. Belki de süre yetmeyecek hepsine görev vermeye… Bu tamamen başkanın taktirindeki bir konu. Bizim aleyhimizde bunun kullanılması… Ben çok üzüldüm, görev verirken iyi bırakırken kötü. Ben bu duruma gerçekten çok üzüldüm. Her şey net, konuşmalar gayet açık, protokol gayet açık. Seçimden önce dersin ‘ben size başkan yardımcılığı vereceğim’. Ama vermezsin. Daha ilk yıl verdim. İkinci hakları da daha baki. Ama dönüşüm olması için mutlaka değişmesi gerekiyor” dedi.
“Şu anda bu protokol yok artık, bu protokol bitti!”
Başkan Tokat, “Protokol iptal edilirse yine de ikinci hakları olacak mı?” sorusuna “Şu anda bu protokol yok artık, bu protokol bitti” şeklindeki yanıtının ardından yöneltilen “Protokol iptal edildi ama konuşup anlaşabiliriz deyip anlaşmaya varılma durumu olabilir mi?” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“İşin içine Muğla ve genel merkez durumu da girdiği için biz oradan gelecek açıklamayı bekleyeceğiz. Şu anda bu durum tespitini yapmamız lazım. Bu durum tespitini yapmazsak, sanki Milas’ta hiçbir şey olmamış, sanki Muğla’da hiçbir şey olmamış gibi bir algı oluşur. Ayrıca polemiklere de açık bir durum …”