A. Kemal KAŞKAR –
Bazı çekimleri ilçemiz dolaylarında yapılan “Sefir’in Kızı” dizisiyle bir anda dikkat çeken bir mekandan söz etmek istiyorum önce …
Yıllardır, Tuzla sulak alanında, sulak alanın orta yerinden geçen Boğaziçi yolu üzerinde, yolun az ötesinde suların içinde yıkık bir yapı bu … Yıllarca suyun içinde terk edilmiş halde öylece durup dururken bir gün bir de baktık ki, toprak dolgu yolla ulaşılabilir hale getirilmiş, dört bir yanı alçacık taş duvarlarla çevrilip hafiften bir toprak dolgusuyla şirin bir mekan olarak ortaya çıkıvermiş …
Dizinin karakterlerinden Gediz’in, “kendisiyle baş başa kalmak istediği zamanlar”da gittiğini söylediği bu çok özel mekanda zaman zaman başka başka kalabalık sahneler de çekilmiş, çekiliyor … Hemşerilerimizin, “Milas’ta çekiliyormuş” diye duyup ilgi gösterdikleri ve sonra sonra pek çok sahnesinin Bodrum ve hatta İstanbul’da çekildiği öğrenilen, farkedilen bu dizide kullanılmakta olan alan-mekanların en çok göz önünde olanı, dikkat çekeni oldu bu yer …
Oraya; “Gediz gibi taş duvarın üzerine çıkıp sulak alana doğru bakınca (hatta eğer ortam müsaitse Gediz gibi ‘bağırınca’) gerçekten rahatlayacak mıyız diye bakmaya, denemeye geldik” diyerek uğrayanlar çoğaldı.
Mekan çok sevimli gerçekten de. Binanın duvarları biraz sıva desteğiyle sağlamlaştırılmış. Çatısı yok halâ ama bir iyileştirme başlangıcı yapıldığı ve bunun da faydalı olduğu gözle görülüyor …
Bu mekanla ilgili hiçbir bilgim yok. Dolayısıyla bu sahiplenmenin adresini de bilmiyorum. İlgili-bilgili olanlardan bu konuda destek beklerken, şimdilik sadece mekanın kötü kullanımına ilişkin geleneksel ayıplama haberimi yapmak istedim yine … Yıllar içinde buna benzer yüzlerce haber yaptım, yapıyorum.
Bu güzelim mekanın çevresinde de oraya buraya atılmış, çoğu kırılmış cam şişeler, pet şişeler, teneke içecek kutuları, uçuşan kağıt-poşet atıkları … Böylesi bir terbiyesizliğin rahatlıkla nasıl yapılabildiğine artarak şaşmaya devam ediyorum. Oysa ki bu ‘terbiye’ çok kolay edinilebilir. Atıklarımızı orada bırakmayıp yol üstünde ya da oturduğumuz yer neresiyse oradaki konteynırlara, çöp bidonlarına atabiliriz rahatlıkla. Bu ne kadar zahmetli olabilir ki? Çok mu zor bir şey bu Allah aşkına!
Tuzla Sulak Alanı, flamingolarıyla pırıl pırıl bir zenginliğimiz. Orada, o mekanda sulak alanın güzelliklerini izlerken bir şeyler yeyip içiyorsunuz, tamam. Ama bütün bu güzelliklerin içine atıklarımızı terk edip nasıl gidebiliyorsunuz? Yapmayın bunu artık, lütfen yapmayın …