BAKIŞ Haber / A. Kemal KAŞKAR –
1-7 Mart Deprem Farkındalık Haftası dolayısıyla İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi’nden yapılan açıklamada Muğla’nın Batı Anadolu fay hattı, Ula-Ören fay hattı, Rodos-Fethiye, Fethiye- Burdur fay hattı başta olmak üzere tüm fay hatlarının üzerinde yaşadığına dikkat çekilerek, “Bunun dışında Muğla İl merkezi ve ilçelerin kurulduğu zeminlerin yapısı, yer altı su seviyesinin yüksek olması nedeni ile sıvılaşmanın olabileceği alüvyon zeminleri de bilmekteyiz. Tüm bu veriler ışığında deprem tehlike haritaları ortaya çıkmıştır” denidi ve merkezi yönetim, belediye, sivil toplum kuruluşları TMMOB bileşenleri olan tüm meslek örgütleri ve vatandaşlar arasında bir ‘toplumsal sözleşme’ kimliği taşıyacağının altı çizilen ‘Muğla’nın Deprem Master Planı’nın hazırlanması çağrısı yapıldı.
Açıklamada daha sonra özetle şu görüşlere yer verildi:
“Muğla’da olası bir deprem tehlikesine karşı mevcut yapıların deprem güvenliklerinin incelenmesi ve yeterli güvenliğe sahip olmayan yapılar için teknik, hukuki, sosyal ve mali açılardan uygunluk gösterdiği taktirde gerekli güçlendirme önlemlerinin önerilmesi ve alınması bununla birlikte diğer teknik, sosyal, idari, hukuki ve mali önlemlerin belirlenmesi öncelikli konulardır.
Kontrol dışı ve hızlı şehirleşme, hatalı şehir ve bölge planlaması ile yanlış inşaat teknik ve uygulamaları, yetersiz alt-yapı ve çevresel bozulma, imar barışı gibi alınana hatalı kararlar deprem riskinin yüksek seviyelere ulaşmasına yol açmış bulunmaktadır.
Muğla genelinde deprem etkisi baz alındığında mevcut yapı stoğunun değerlendirilmesi için uygun parametreler, bu konuda eğitimli inşaat mühendisleri ile güvenilir ve hızlı sonuçlar verecek şekilde yapılmalıdır. Bunun için İnşaat Fakültelerindeki akademisyenlerce hazırlanan 1999 Marmara depremi sonrası pilot bölgelerde uygulanan hızlı durum tespit yöntemleri bulunmaktadır. Hızlı gözlem yöntemi ile konusunda uzmanlaşan inşaat mühendisleri, yapının taşıyıcı sistemi baz alınarak kısa sürede ve sınırlı sayıdaki parametre ile veri girişi gerçekleştirir. Bu mevcut yapı stoğu için ön sıralama yapmayı kolaylaştırmaktadır. İkinci aşamada ise; ön değerlendirmede ilk sıralarda olan yapıların ya da bu tür yapıların çoğunlukta olduğu bölgelerin tespiti ile başlamaktadır. Birinci kademeye oranla daha ayrıntılı yapılan bu çalışmanın amacı nihai kararı vermeye olanak sağlayacak performans analizi değerlendirmelerini güvenilir bir şekilde yapmak ve 3. kademe çalışmaya az sayıda şüpheli yapı bırakmaktır. 3. kademe çalışma 1. ve 2. çalışmalardan farklıdır. Burada çok katlı yapılar, sıvılaşmanın olabileceği zeminlerdeki yapılar (Gölcük ‘de yaşandığı gibi oturma ya da farklı oturmaların görüldüğü), okul, hastane, itfaiye gibi 1. derece önem arz eden yapılar ve 2. kademe değerlendirme ile gelen yapılar konusunda uzman inşaat mühendislerince Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne göre analizler yapılmalıdır. Bu analiz sonuçlarında mevcut yapı stoğuna ait durum tespiti yapılmış olur. Böylece yapılara ait risk seviyeleri belirlenerek yapısal önceliklerin belirlenmesi (yıkım, güçlendirme) sağlanmış olur.
İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi olarak önerimiz ilk aşama olarak; olası depremde önem arz edecek olan yollar, tüneller, okullar, hastaneler, valilik ve kaymakamlık binaları gibi deprem sonrasında kullanılabilecek yapılardan başlayarak olabildiğince çok mevcut yapı stoğu için hızlı performans değerlendirmeleri yapılmasıdır. Sonrasında öncelik belirlenerek, ilk aşamada ileri düzey hasarlı çıkan yapıların deprem mühendisliği konusunda yetkin mühendisler tarafından yönetmelikte verilen performans hedeflerine göre detaylı deprem risk analizinin yapılması ve nihai kararın verilmesidir.
İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi olarak meslek disiplinimiz çerçevesinde Muğla Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm ilçe belediyelerinin afet yönetimi ve deprem master planı çalışmalarında bulunmanın mesleki ve insani sorumluluğumuz olduğunu bildirdiğimizi kamuoyu ile paylaşırız.”