“Kıyılar halkındır özelleştirilemez!”
A. Kemal KAŞKAR –
16 Haziran Pazar günü yapılan Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Meclisi İztuzu/Dalyan buluşmasında, İztuzu kumsalındaki yapılaşma tehdidine ve Muğla’nın kıyıları başkaca özellikli yerlerinde kamuya ait alanların Muğla Turizm ve Ticaret Limited Şirketi’ne (MUÇEV) kiralanarak işletilmesinin hukuksuzluğuna dikkat çekilip bu şekilde sürdürülmekte olan iş ve işlemlerin iptali istendi.
İztuzu Deniz Kaplumbağası Bakım Merkezi ziyaretiyle başlayan buluşmada İztuzu kumsalında yapılmak istenen basın açıklamasının kaymakamlık tarafından engellenmesi üzerine platform üyeleri Dalyan’a geçtiler. Burada yapılan MUÇEP Meclis toplantısında, Muğla Valiliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kontrolündeki iki vakfın ortaklığıyla kâr amacıyla kurulmuş bir şirket olarak MUÇEV’e kamusal bir rol verildiği ancak gelir ve giderleriyle ilgili kamusal denetim yapılmadığı, MUÇEV’e kıyıların tahsis edilmesine dayanak oluşturan yönetmelik hükmünün Danıştay tarafından iptal edilmesi üzerine yönetmelikte MUÇEV’in işlemlerini yasal hale getirmeye yönelik değişiklikler yapıldığı, bu değişikliklerin Anayasa’nın 43. ve Kıyı Kanunu’nun 5. maddelerine aykırı olduğu, MUÇEV’in etki alanının giderek genişletilmesinin, kamuya ait olan kıyıların ve korunan karasal alanlardaki devletin hüküm ve tasarrufundaki diğer yerlerin ticarileştirilmesi, bunun da koruma yaklaşımının bir kenara bırakılması anlamına geldiği konularına vurgu yapıldı.
Ekolojik yıkıma neden olacak …
Meclis toplantısına geçilmeden önce yapılan açıklamada ise, İztuzu kumsalının yapılaşmaya açılması yönündeki girişimlere dikkat çekilerek, “Programımıza İztuzu’nda buluşarak başladık çünkü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açılan ‘Deniz Kaplumbağası Bakım Merkezi ve Günübirlik Rekreasyon Alanı Tasarımı Fikir Projesi Yarışması’ dünyanın göz bebebeği gibi korunması için üzerinde titrediği İztuzu Kumsalının yapılaşmaya açılması için büyük bir tehdit içermektedir. Dalyan’daki bu yerel tehditin de bu vesile ile kamuoyu gündemine taşınmasını istiyoruz.
Söz konusu projenin şartnamesi incelendiğinde, her ne kadar ‘ekolojik kaplumbağa hastanesi’ şeklinde ifade edilse de, aslında altı yıl önce yerel inisiyatiflerin ve kamuoyunun büyük tepkisi ile iptal edilen projeden çok da farklı olmadığını görüyoruz. Proje, yine Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde yer alan ve mutlaka korunması gereken İztuzu kumsalını tüm koruma hükümlerini hiçe sayarak yapılaşmaya açmayı öngörüyor. Bölgede bir Kaplumbağa Rehabilitasyon Merkezi’nin oluşturulmasına hiçbir şekilde karşı çıkılmamasına karşın, projenin gerçekleştirileceği yer olarak özellikle İztuzu Kumsalı şartnameye konulmuştur. 5000 m2’lik otopark inşası öngörülen, hem orman, hem sulak alanı kapsayan proje gerçekleştiği takdirde, İztuzu’nun hem karasal hem denizel ekosistemi üzerinde geri dönüşü olmayan ekolojik yıkıma neden olacak, yeni yapılaşmaların da yolunu açacaktır. Proje için öngörülen orman alanın tahrip edilmesi ile IUCN kırmızı listesinde yer alan Likya semenderlerinin yaşam alanı da tahrip edilecektir.
Sevindirici bir gelişme …
Sevindirici bir gelişme olarak dün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından projenin ertelendiğini duymuş bulunmaktayız. Bu haber hatadan dönüleceği konusunda bizleri umutlandırmıştır. Yetkililere bir kez daha seslenmek istiyoruz: bizlerin de desteklediği Caretta Hastanesi projesini, Ortaca Belediyesi ve ilgili sivil toplum örgütleri ile müzakere ederek belirlenecek uygun bir alanda gerçekleştiriniz. Lütfen İztuzu’nda yapılaşmanın yolunu açacak girişimlerden tamamen vaz geçiniz” denildi.
“Haklarımızı sonuna kadar kullanmakta kararlıyız”
Açıklamanın son bölümünde ise, gerek basın açıklamasını yapmak istedikleri İztuzu kumsalı ve gerekse toplantı mekanı bakımından yetkililerce getirilen yasak ve uygulanan baskılara tepki gösterilerek şöyle denildi:
“Son söz olarak, bugün Muğla Çevre Platformu’nun Dalyan’da buluşmasından, vereceği mesajlardan rahatsızlık duyan, basın açıklaması yapmamızı, toplantı özgürlüğümüzü engellemek için türlü baskılar uygulayan yerel yöneticilere seslenmek istiyoruz. Muğla Çevre Platformu, Muğla genelinde sivil toplum örgütleri ve gönüllülerin yalnızca yaşam alanlarının korunması amacı ile bir araya gelerek oluşturduğu bir platformdur. Bizler, ekoloji mücadelemizi anayasa ve yasalarla belirlenmiş demokratik ifade özgürlüğümüzü kullanarak yasal ve meşru zeminde yürütmeye özen gösteriyoruz. Demokratik haklarımızı kısıtlamaya, toplanma ve ifade özgürlüğümüzü baskı altına almaya çalışan girişimlerinizi kınıyoruz. Muğla Çevre Platformu olarak ekoloji mücadelesini genel hak mücadelesinin ayrılmaz parçası olarak görüyoruz ve haklarımızı sonuna kadar kullanmakta kararlıyız.”