A. Kemal KAŞKAR –
Kapıkırı, ‘alternatif turizm’ yolunda emin adımlarla ilerliyor. Köyde kış mevsimine yaklaştığımız şu günlerde de hareketlilik dikkat çekiyor … Örneğin turlara katılan konuklarla ‘Zeytin Atölyesi’ çalışmaları kapsamında toplanan zeytinler eşeklerle taşınıp el yapımı zeytinyağı üretiliyor …
Bu konuda girişimci-önder etkinliklerle dikkat çeken eski Kapıkırı Muhtarı Orhan Serçin’in oğlu, babasının turizmciliğini Agora Pansiyon’dan Latmos Travel’a kadar taşıyan alternatif turizm sevdalısı Mithat ile karşılaşıyoruz yolda … Yanında bir konuğuyla, hasadını yapıp eşeğe yükledikleri zeytini “Zeytinyağı, Zeytinyağlı Sabun, Kahvaltılık ve Yemeklik Zeytin Yapımı Atölyeleri” çalışması için taşıyorlar …
Açıkça ortada ki ‘emek yoğun’ bir turizm bu. Alınteri dökülerek, üreterek yapılıyor. Konukların yüzlerinde mutlu bir yorgunluk, yürüyorlar … Hal hatır sorup “Babana selam söyle” diyor ve yolumuza devam ediyoruz … Bu arada köylü kadınlar, gelene geçene el emeği göz nuru ürünlerini satmaya çalışıyorlar:
“Gelin baken, gelin, alıve’n bi’şeyle …”
Ben de becerebildiğimce şive yapıp sesleniyorum onlara:
“Durun bi’, misafirle’mize hoş geldiniz diyelim hele …”
“Kimmiş misafirin?” sorularını da, “İzmi’den abim geldi arkadaşlarıylan, hele bi’ sarılam baken, burla’dayız daha …” diye yanıtlıyorum, rengarenk “Hoş ge’mişle, hoş ge’mişle!..” karşılıkları arasında …
…
‘Kordelya Dağcılık Kulübü’
Aralarında abim Kenan Kaşkar’ın da olduğu Kordelya Dağcılık Kulübü üyeleri 16-17 Kasım tarihlerinde Bafa Kapıkırı’ndaydılar. Yöremizi çok beğendiklerini belirten Kulüp üyeleri, kendilerine ikram ettiğimiz Milas Tepsi Böreğine de bayıldılar …
Kordelya, İzmir Karşıyaka’nın ‘eski adı’ … “Kordelya ile Kamplı Kapıkırı Doğa Yürüyüşü” programına, Başkan Yardımcısı Kadir Doğan Ülker, Kulüp Sekreteri Füsun Aksoy, Sayman üye Bingür Pekaltın, Hülya Güneş, Ayşe Mujdabaeva, Emine Kaymakçı, Dilek Kaymakçı, Veli Kaymakçı, Sümbül Değer, Mehmet Aksoy, Salih Karadeniz, Erol Öztürk, Hakan Karcı, Mehmet Durak, Talip Duman, Hüseyin Kol (Kaptan) ve Fikret Kut olmak üzere 18 Kordelyalı katılmış.
2009 yılında kurulan ve halen başkanlığını Özay Çeber’in yürüttüğü kulübün ‘en erken doğumlu üyesi’ Fikret Kut da geçen haftasonu ilçemizin konukları arasındaydı.
16 Mart 1933 doğumlu ve emekli Hava Astsubay olduğunu öğrendiğimiz Kut, “Ben sadece Kordelya Dağcılık’ın değil ülkemizdeki dağcılık kulüplerinin de en yaşlı üyesiyim” diyor.
Sorumuz üzerine, 1977 yılında emekli olduğunu ve daha sonra yaklaşık 20 yıl mobilya üretimi yaptığını söyleyen Kut, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Çok severek yaptım o işimi de. Dağcılık kulüpleri ile, Diş Hekimi olan bir müşterimin bahsetmesi üzerine tanıştım. O gün bugün dağ bayır dolaşıp durmaktayım. Dağcılığı o kadar çok seviyorum ki, her gece rüyamda dağları görüyorum …”
Yürüyüşlerde zaman zaman aksilikler yaşandığını, bu anlamda ihtiyaç halinde kullanılmak üzere sadece 650 gram ağırlığında ve yürüyüş batonlarından ‘sedye’ oluşturduğunu, İzmir’deki 10 dağcılık kulübüne bu projesini hediye ettiğini, yürüyüş sırasında yedekte ayrıca ilk yardım malzemeleri, balta, testere, soğutucu gibi birçok malzemeye ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Kut, ayak burkulmaları için, boyacıların uzayan fırça saplarından kolçak yaptığını da sözlerine ekliyor ve ilginç bir yürüyüş anısını şöyle paylaşıyor:
“Bir süre önce İzmir Narlıdere’nin sırtlarındaki dağlarda yürüyoruz. Bir grup gençle karşılaştık. Bana kaç yaşında olduğumu soran gençlere ‘87’ dediğim anda gençler ‘Oha!’ deyiverdi … Bizim gruptakiler ve gençler gülmeye başladık … Bu arada ben gençlere, ‘Maşallah deyin, maşallah deyin!’ dedim tabii … Gençler de, ‘bir anda şaşkınlıktan ağızlarından çıktığını belirterek özür dilediler ve maşallah diye diye yanımızdan uzaklaştılar …’
İzmir’in, yaklaşık 45 dağcılık kulübüyle bu alanda ülkemizin en zengin ili olduğunu belirtiyor Kordelya Dağcılık Kulübü Başkan Yardımcısı Kadir Doğan Ülker ve kulübün kuruluşunun 10’uncu yıldönümü dolayısıyla sözlerini İbrahim Doğangül’ün yazdığı, bestesini İbrahim Doğangül ile Mehmet Durak’ın yaptıkları bir de marşları olduğunu belirtiyor …
Konuklarımıza, yöremizdeki yeni rotalarda buluşma dileklerimizi dile getirip veda ediyoruz …
Ve ayrılırken, “Sözlerini mutlaka iletin bana, haberimi onunla bitirmek istiyorum” dediğim “Kordelya’nın 10. Yıl Marşı”nın sözleriyle noktalıyorum haberimi …
Kordelya
Parçasıyız doğanın canlı cansız hepimiz,
Yürüyoruz dağlarda rehberimiz Kordelya
Bugün yağmurlu hava yıkanacak ruhumuz
Bulutlardır dostumuz şemsiyemiz Kordelya.
Bazen ağaç altında yahut bir su başında
Açarız çantamızı, soframızdır Kordelya
Kaskımız başımızda, belimizde ipimiz
Uyarız kurallara, disiplindir Kordelya.
Gurur, kibir ve ego yakışır mı insana?
Başka kimlik istemez yeter bize Kordelya
Kadın erkek yaşlı genç, eşitiz her parkurda
Yarışmayız kimseyle, zirvede tek Kordelya.
İzmir Karşıyaka’da, kuranlara saygıyla
Giriyoruz on yıla sen çok yaşa Kordelya
Yazacağız adını dünyanın her dağına
Yaşasın dostluk, dayanışma, sen çok yaşa Kordelya.