A. Kemal KAŞKAR –
‘1 Mayıs, işçilerin-emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü’nde, koronavirüs salgınıyla mücadele koşullarında 1-2-3 Mayıs tarihlerinde uygulanacak olan ‘sokağa çıkma kısıtlaması’ nedeniyle bu yıl -dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de- caddelerde, meydanlarda kitlesel gösteriler yaşanamayacak. Bunun yerine bazı ‘sembolik etkinlikler’ düzenlenecek.
1 Mayıs Cuma günü saat 21’de …
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yapılan ortak açıklamada, “2020 1 Mayıs’ına kadar tüm meydanları, caddeleri, sokakları 1 Mayıs afişlerimizle donatacak, ses ve görüntü araçlarıyla 1 Mayıs coşkusunu meydanlara taşıyacağız. Evlerimizin ve işyerlerimizin sokaklara dönük yüzünü taleplerimizi ifade eden pankartlarla, afişlerle donatacağız! 1 Mayıs 1977’de Taksim’de yitirdiğimiz mücadele arkadaşlarımızı Kazancı yokuşunda anacağız. 1 Mayıs günü -saat 21:00’da- bulunduğumuz her yerin balkonlarından pencerelerinden 1 Mayıs marşını okuyacak, pankartlarımızı asacak, balonlarımızı uçuracak, yeni bir toplumsal düzen için aynı anda tüm Türkiye’den ses vereceğiz. Yine 1 Mayıs günü sosyal medya üzerinden yayınlanacak ‘1 Mayıs mitingi’nde buluşacağız. Birliğimizi, mücadelemizi ve dayanışmamızı tüm gücümüzle bulunduğumuz her yerden göstereceğiz! Yeni bir toplumsal düzeni biz kuracağız! Yeni bir toplumsal düzeni emek ile bilim ile kuracağız!” denildi.
TES-İŞ Yatağan Şubesi’nde …
TES-İŞ Sendikası Yatağan Şube Başkanı ve TÜRK-İŞ Muğla İl Temsilcisi Fatih Erçelik, 1 Mayıs İşçi Bayramı’yla ilgili açıklamasında, “Dünyanın büyük bir bölümünde ve ülkemizde yayılan yeni koronavirüs (Covid-19) günlük yaşamın birçok alanında olumsuz etkilere yol açmıştır. Ülkemizde de sağlık nedenleriyle ciddi tedbirler alınmıştır. Bu tedbirler kapsamında her yıl kitlesel bir coşkuyla kutladığımız ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün bu yıl sembolik bir kutlama ve anma şeklinde yapılması düşünülmüştür. Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ’in almış olduğu karar gereği 1 Mayıs kutlamasının fiziksel mesafe kurallarına mutlak bir şekilde uyulmak şartıyla TES-İŞ Sendikası Yatağan Şube binamızda Muğla’daki TÜRK-İŞ’e bağlı Sendikaların Şube Başkanlarının katılımıyla düzenleyeceğimiz bir toplantıyla yapacağız.
Bu yıl 1 Mayıs’ı buruk şekilde kutlayacağız. 1 Mayısları daha görkemli ve coşkuyla kutlayacağımız günler gelecektir. 1 Mayıs işçi sınıfının sömürüye, zulme başkaldırdığı, bunu alanlarda haykırdığı mücadele günüdür. Bu vesileyle, 1 Mayıs İşçi Bayramının üyelerimize ve alın teriyle geçinen tüm emekçilere kazanımlar getirmesi dileğiyle. Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın sınıf dayanışması” dedi.
Erçelik, açıklamasında ayrıca koronavirüs salgınıyla mücadele günlerinde fedakarlığın sadece işçilerden beklendiğine dikkat çekip bu duruma tepkilerini dile getirdiği şu değerlendirmelerini kamuoyu ile paylaştı:
“Koronavirüs en çok işçilere, emekçilere vurdu. Sosyal bir devletin bu koşullarda alması gereken önlemlerle halkın temel ihtiyaçları karşılanmalıydı. Elektrik, su, doğalgaz, iletişim ve ulaşım gibi ihtiyaçları ücretsiz olmalıydı. Tedavi ücretsiz-erişilebilir olmalı ve ilaçlar ücretsiz olarak halkın kullanımına sunulmalıydı. Temizlik malzemeleri de dahil olmak üzere eldiven, dezenfektan ve maske gibi ihtiyaçlar ücretsiz verilmeliydi. En önemlisi, zorunlu olan sektörler dışında tüm fabrikalarda üretim durdurulmalı ve işçilerin ücretli izinli olması sağlanmalıydı. Bütün bunlar yapılmadığı gibi işçiler ücretsiz izin dayatması ve işten atılmalarla açlığa mahkum edildiler. Şubemiz faaliyet alanı içindeki Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerinde ve Maden ocaklarında çalışan işçiler ilk korona vakası görüldüğü günden beri fedakarlık yaparak çalışmaya devam etmişlerdir. Fedakarlık sadece işçilerden beklenmektedir. Patronlar kendilerini izole ettiler, uğradıkları zararlar karşılandı, beyaz yaka çalışanlar evden çalıştılar fakat işçiler köle şartlarında salgınla burun buruna ölüme mahkum edildiler. Bu süreçte gece gündüz demeden çalışan emekçilere ikramiye verilmelidir. Kronik hastalığı olanlar, 65 yaş ve üstü işçiler salgının başladığı günden beri Hükümetin aldığı tedbirler nedeniyle işveren tarafından izne ayrıldılar. Kullandırılan bu izinlerin kamu çalışanları gibi ücretli idari izin kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.”
Mesajlar … Mesajlar …
Gazetemize ulaşan 1 Mayıs mesajları ise şöyle …
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün:
Ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmak için farklı sektörlerde işçilerimiz, memurlarımız, emekçilerimiz var güçleri ile çalışmaktadır. Hangi sektörde çalışıyor olursa olsun vatandaşlarımızın daha iyi koşullarda çalışması, sendikal haklarının, çalışma barışının sağlanması, iş hayatında ayrımcılığa son verilmesi, herkesin emeğinin karşılığını alması devleti yönetenlerin birincil hedefi olmalı ve bu hedefler için somut adımlar atılmalıdır. Sosyal devlet anlayışının hiçe sayıldığı, emeğinin karşılığını alamadığı için mücadele edenlerin engellendiği, işçi ölümlerinin kadercilik zihniyetiyle unutturulmaya çalışıldığı günümüzde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü daha anlamlı hale gelmiştir.
Bu yıl koronavirüs önlemleri nedeni ile 1 Mayıs’ta emekçi işçilerimiz meydanlarda seslerini duyuramasalar da onların insanca yaşamak için talepleri dikkate alınmalıdır. Ayrıca koronavirüs nedeni ile işlerinden çıkarılan ya da kapanan işyerleri nedeni ile evlerine ekmek götüremeyen işçilerin hakları devlet tarafından korunmalı, gerekli tedbirler alınmalıdır. Martın ortasından beri virüsle mücadele eden ülkemizde alınan tedbirler ne yazık ki işçilerimizi değil yine sermaye sahiplerini koruyan, mutlu eden tedbirlerdir. Oysa daha güçlü ve üreten bir Türkiye için, işçinin, esnafın, üreten köylümüzün, tüm emekçilerin haklarının korunması gerekmektedir.
Bizlere eşit, adil haklar ve demokratik bir ülke bırakan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün izinde, çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmak için işçisi, memuru, üreten köylüsü ile emeğin ve alın terinin karşılığını aldığı, sömürü düzenin, yandaşın olmadığı bir ülke düşüncesiyle emeğin ve işçinin bayramı 1 Mayıs’ı kutluyorum.
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat:
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, emeğin dayanışması, çalışma hayatının sorunlarının irdelendiği, demokrasi kültürünün zirveye çıktığı, sevginin, barışın yeşerdiği bir bayram olarak hafızalarda yer etmiştir ve bundan sonra da böyle olacaktır.
Günümüzün zor ekonomik koşullarında alın terleriyle, hayat şartları ile mücadele ederek ekmeklerini kazanmaya çalışan tüm işçilerimiz, çalışanlarımız bizim için birer kahramandır. Türk milleti, emeğinin karşılığını almayı ve güzel günleri görmeyi fazlasıyla hak etmektedir.
Milas Belediyesi olarak bizim de amacımız, işçisiyle, esnafıyla, memuruyla, genciyle, yaşlısıyla kısacası tüm halkımızın arasındaki bütünleşme köprüsünü kurmak, sosyal barışın ve çalışma barışının sağlandığı güzel günleri yaşatabilmektir.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm belediye çalışanlarımızın ve ülkemizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü`nü en içten dileklerimle kutluyorum.
CHP Muğla İl Başkanı Adem Zeybekoğlu:
1 Mayıs işçi sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma günüdür. 1 Mayıs, bundan tam 153 yıl önce, işgünü süresinin 8 saat olması için mücadele veren işçilerin bize mücadele armağanıdır. O günden bugüne dünyanın her yerinde işçi sınıfı 153 yıldır eşitlik ve özgürlük taleplerini dillendiriyor, mücadelesini durmaksızın sürdürüyor…
Bu yıl 1 Mayıs’a, özel koşullar altında giriyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’nün 11 Mart’ta ilan ettiği pandemi dünyanın dört bir yanında büyük bir halk sağlığı sorunu olarak yaşanıyor. Pandeminin en büyük zarar verdiği kesim ne yazık ki başta doktorlar ve sağlık emekçileri olmak üzere bütün işçi sınıfıdır.
Dünyanın her yerinde iktidarlar, bir yandan pandemiyi durdurmak için önlemlere girişirken diğer yandan da “üretimin devamlılığı” adı altında işçileri, emekçileri işçi sağlığı ve iş güvenliğinin esamesi okunmayan koşullarda virüsle burun buruna çalıştırmaktan vazgeçmemiştir.
Hafta sonları ve resmî tatilleri kapsayacak şekilde uygulanan sokağa çıkma yasaklarında dahi işçiler çalıştırılmaya zorlanmış, çalışmayanlar yasağın ardından daha ağır şartlarda çalışmasını sürdürmüştür. Meydana gelen bu tabloda, hayatlarını kaybeden işçi arkadaşlarımızın sorumluluğu siyasi iktidara aittir.
Kârlarına kâr katmak isteyenlerin “para gidecek” kaygısıyla almak istemediği önlemler, işçilerimizin sakat kalmasına, hayatlarını kaybetmesine sebep olmaktadır. Pandemi sürecinde ise bu önlemlerin gerekliliği hayati önemde olmaktadır.
Sermayenin çıkarlarını gözeterek işçilerin yaşamlarına mal olan uygulamalardan vazgeçilmesini istiyoruz.
Hijyenik olmayan işyerlerinde, fiziksel mesafe kurallarının esamesinin okunmadığı alanlarda, virüsle burun buruna işçilerin çalıştırılmasına itiraz ediyoruz.
153 yıldır dillendirdiğimiz, eşit, demokratik, adaletli, insanca bir düzen taleplerimizin gerekliliği pandemi sürecinde bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
1 Mayıs vesilesiyle bir kez daha söylüyoruz: İşçiler, emekçiler geleceğimizdir, umudumuzdur. İşçilerin maruz kaldığı hak gasplarına, hayatlarına mal olan koşullara karşı ses yükseltmek, geleceğimize sahip çıkmak demektir.
Sendikal ve Sosyal güvenlik haklarının eksizsiz güvence altına alındığı, Aklın ve Bilimin öncülüğünden insan onuruna yakışır bir iş ve yaşam istiyoruz.
Bugün Türkiye’nin büyük şehirlerinde CHP’li belediyeler ile yeşertilen umut bu geleceğe sahip çıkma iradesinin ürünüdür.
Gelin hep birlikte hayatlarımıza kast eden, yaşamlarımızı çalanlara karşı emeğin sesini yükseltelim, haklarımızı alalım, yaşanabilir bir düzen için beraber, yan yana mücadele edelim!
Yaşasın 1 Mayıs!