BAKIŞ Haber / A. Kemal KAŞKAR –
4 Şubat Perşembe günü Çamköy Ortaokulu’nda yapılan ‘Halkın Bilgilendirme Toplantısı’ ile öğrenildi ki, ilçemizde ‘yeni bir baraj’ daha yapılmak isteniyor. Projeden doğrudan ve dolaylı olarak etkilenecek olan köylü yurttaşlarımızın yanı sıra Milas Belediyesi’nin, Milas Ziraat Odası’nın bile ‘toplantının yapılacağının duyurulması’ sonrasında öğrendikleri böylesi bir proje, doğallıkla yeni bir tartışma-tepki gündemi daha oluşturdu.
Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Milas Kayaderesi köyü sınırları içinde Bodrum’a su sağlamak amacıyla yapılması planlanan baraj için 4 Şubat 2021 tarihinde yapılan bu ilk toplantıyla Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatılmış oldu. Barajın Beçin Dağı ve Kavak Dağı’nın yamaçlarının suyunu toplayarak oluşan ve ilçemizin güney batısında yer alan tarım alanlarını sulayarak Güllük Körfezi’ne ulaşan Kayaderesi Çayı üzerine yapılmak istendiği, barajın 83 milyon metreküp kapasitesiyle bölgedeki en büyük baraj olacağı belirtiliyor.
“Lüks tüketime devam edelim istiyorlar”
Proje dosyasındaki bilgilere göre 2065 yılında Bodrum nüfusunun 730 bine ulaşacağının öngörüldüğü, bu nedenle bölgedeki su kıtlığının çok daha artacağının belirtildiğine dikkat çeken Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Gönüllüsü Umay Karabaş, Yeşil Gazete’ye yaptığı açıklamada, “Bodrum’un nüfusunu durdurmayalım, havuzların sürekli doldurulup boşaltılmasına engel olmayalım, çimleri sulamaya, lüks tüketime devam edelim istiyorlar. Bunun yerine ise Milas’ın köylerinin ve doğasının kurumasını tercih ediyorlar. Hali hazırda su kullanım önceliği termik santral olmasa buradaki köylerin de suyu var. Yeniköy Termik Santrali soğutma tankı yüzde 90 dolacak diye insanlar İkizköy’de aylarca susuz kaldı” dedi.
“Bölgede ‘su yönetimi’nde çok büyük hatalar var”
Bir başka MUÇEP Gönüllüsü Deniz Gümüşel ise, bölgede ‘su yönetimi’ndeki çok büyük hatalara dikkat çekerek, “Yeniköy Termik Santrali, yeraltı sularını ve Geyik Barajı sularını kullanıyor. Santral için 15 yeraltı kuyusundan su çekiliyor. Bir yılda 135 bin nüfuslu Milas’ın iki buçuk katı su tüketiliyor. DSİ aynı zamanda Bodrum’a su getiren 15 kilometrelik ana boru hattını yapan kuruluş. Bu boru hattı işletmeye alındığından beri sürekli patlıyor. Sürekli bir zarar var. Arıtılmış tonlarca su, sık sık patlayan borular yüzünden boşa akıyor. Bunu düzeltmek yerine başka bir baraj yapmaya kalkıyorlar. Bizim talebimiz alt yapı sorunlarını gidermeleri ve termik santraller için bunca su harcanmaması. Eğer bunlar yapılırsa buradaki su varlıkları oldukça yeterli olacak ve Milas’taki kırsal nüfusu göçe zorlayacak bir baraja ihtiyaç olmayacak” dedi.
“Akılcı bir yatırım gibi durmuyor”
Barajın tek zararının sular altında kalacak bölgelerle sınırlı olmadığını, İkizköy Çevre Komitesi’nin yaptığı belirlemeye göre baraj yapılırsa Kayadere, İkizköy, Karacahisar, Çamköy, Çamovalı, Gökçeler, Yakaköy, Akyol ve Ekinanbarı köylerindeki su varlığı ve tarımsal üretimin olumsuz etkileneceğini söyleyen Gümüşel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O dere ortadan kalkınca insanlar tarım yapamayacak, hayvanlarını besleyecek su bulamayacak. Bir başka sorun daha var: Türkiye’nin dört bir yanından 500 tıra yakın kovan yazın buraya bırakılıyor. Yüzlerce arıcı işinden olacak. Bölgedeki köylüler çayın mevsimlik suyu olduğunu söylüyorlar. Su, Kasım’daki yağışlarla akmaya başlıyor, Mayıs ortasına kadar devam ediyor. 12 ay akan bir suyu yok. Hatta sürekli su olmadığı için köylü bile su ihtiyacını yüksek bir tepeden karşılıyor. Bu barajda nasıl su tutmayı düşünüyorlar? Akılcı bir yatırım gibi durmuyor.”
“Havza Yönetim Planı yapılmalı”
Muğla Büyükşehir Belediyesi ve MUSKİ tarafından Havza Yönetim Planı yapılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Gümüşel, “İçme suyu havzalarının bir planı yapılmalı ki Bodrum’a böyle bir yatırım gerekli mi değil mi öğrenilsin. Eğer gerekliyse bunun ekosisteme en az zarar verecek şekilde nasıl yapılacağını öğrenmek için de plan gerekli. Belediye’nin burada öne çıkıp ‘Biz bir planlama oluşturmadan DSİ olarak böyle bir yatırıma girmeyin’ demesi gerekiyor” dedi.