CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan, ilçemiz Kıyıkışlacık Mahallesi’nde basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. CHP Milas İlçe Başkanı İlgin Göktepe ve Mahalle Muhtarı Halis Şahin’in de katıldığı kahvaltı programında Milletvekili Özcan, Birinci Derece Sit Alanı olarak bilinen, birçok tarih ve kültür envanterine sahip, yeşil doğa ve denizle çevrilmiş turizm beldesinde yapılmak istenen limanla ilgili açıklamalarda bulundu.
Yapılan kahvaltının ardından açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Suat Özcan; “Öncelikle ilimizin her hangi bir noktasına halkımızın yararına yapılan/yapılmak istenen hiçbir yatırıma karşı değiliz, olmamız da mümkün değil. Yeter ki yapılmak istenen yatırımla ilgili bölge halkı başta olmak üzere yatırımla ilgili sivil toplum kuruluşları, oda ve derneklerin görüşleri alınsın hatta uzman görüşü de eklenerek sağlıklı ve geleceğe dönük uzun vadeli bir yatırım gerçekleştirilsin. Herkese rağmen ‘biz istiyoruz’ diyerek planlanmadan yapılan bir yatırım birkaç yıl sonra eksiklikleri ortaya çıktığında yatırımdan vazgeçilmesi, başka bir noktaya yeni yatırım planlanması zaman ve ekonomik kayıptan başka bir şey değildir” dedi.
Özcan konuşmasına şöyle devam etti:
“Başlangıçta ‘ÇED Raporu gerekli değil’ denildi ve yüklenici firma çalışmalara başladı ancak yapılan itiraz ve açılan davalarla ‘ÇED Raporu gerekli’ noktasına gelindi. Süreç devam ediyor, bizler de yakından takip ediyoruz.
Öncelikle bir şey karar verilmeli; bulunduğumuz bölge yani Kıyıkışlacık bir turizm bölgesi mi, tarım bölgesi mi yoksa sanayi ürünlerinin deniz yoluyla taşınacağı bir liman kenti mi? Uzun vadeli bir yatırım yapılacaksa, bu yatırımın da bölge ekonomisi başta olmak üzere ülke ekonomisine önemli bir katkısı olacaksa, daha da önemlisi bölgede yaşayan halkın sağlığı, yaşam koşulları ve çevrenin dengesi bozulmayacaksa elbette yatırım yapılabilir.
Hepimiz biliyoruz ki savaşlar iki nedenle çıkmıştır… Toprak ve su. Son yüzyılda buna petrol de eklendi ancak asıl neden toprak ve sudur. Çünkü su her türden canlının yaşam kaynağıdır. Su olmadan toprak, ağaç ve diğer canlılar yaşayamaz. Siz doğayı yok ederseniz, ormanları yok ederseniz su kaynaklarını da yok etmiş olursunuz. Çünkü yağmur, yüksek yerlere ve ormanlık alanlara daha çok yağar. Orman; yağmurla birlikte sel oluşmasını önler, toprak kaymasını engeller. Siz eğer doğanın dengesini bozarsanız bu atmosfere yansıyacak, kuraklık başta olmak üzere mevsimler değişecek.
Şimdi bu bölgeye liman yapıldığında, o limana yük getirecek kamyonlar, tırlar hangi yolu kullanacak. Eğer mevcut yol kullanılırsa burada yaşayan halk başta olmak üzere 2. Konut sahipleri büyük sorunlar yaşar. Başka bir yol demek ise ağaçların kesilmesi demek, doğal dengenin bozulması demektir.”
Liman yapıldığında bölgeye gelecek büyük gemilerin denizde yaratacağı kirlilikle karada olduğu gibi denizdeki canlıların da zarar göreceğine dikkat çeken Milletvekili Özcan; “Güllük Dalyanı belki de dünyanın en önemli dalyanlarından biridir. Bu bölgeye yapılacak limanın da tam karşısındadır. Doğal olarak yavru balıklar daha dışarıdan dalyan içine girmeden ölecektir. Yine bu bölgedeki balık çiftlikleri de ağır hasar göreceklerdir. Oysa bu çiftliklerin ve karada yapılan havuz balıkçılığının bölge ve ülke ekonomisine önemli bir katkı sağladığını biliyoruz. Tonlarca ağırlıktaki gemilerden boşaltılacak kirli sular, kimi zaman kimyasal atıklar Güllük Körfezi’nin yok olmasına neden olacaktır” dedi.
Meclis çalışmalarına da değinen Muğla Milletvekili Suat Özcan; “Hemen her konuda kurulan komisyonlar hızlı bir şekilde, konuyu etraflıca değerlendirmeden, konunun taraflarından görüş alınmadan genel kurula sevk ediliyor. Orada da sayısal üstünlüğü kullanarak kendilerinin istediği şekliyle kanunların çıkmasını sağlıyorlar.
Muhalefet partilerin milletvekilleri tarafından verilen soru önergeleri, yasa teklifleri görmezlikten geliniyor. İktidar, vatandaşın sesine kulağını kapatmış, bir grup azınlığı mutlu etmek için uğraşıyor. Çünkü meclis denetimi yok. Sayıştay’ın denetimi de engellenmeye çalışılıyor. Bizlerin çabasıyla Sayıştay raporlarında belirtilen usulsüzlükler, yolsuzluk halka anlatılabiliyor.
Pandemi sürecinde genel başkanımız başta olmak üzere tüm milletvekilleri Türkiye’nin her noktasına gidiyor; vatandaşın, esnafın, çiftçinin, emeklinin, çalışanın sorunlarını dinliyoruz. Ses ve görüntü kayıtlarını da bir rapor haline getirerek genel merkezimize ulaştırıyoruz. Sayın genel başkanımız da bu raporları satır satır okuyor ve Salı günkü grup toplantılarında bunları dile getiriyor. Gördüğümüz o ki, bu ülke iyi yönetilmiyor” dedi.
Vatandaşın büyük bir çıkmazın içinde olduğunu, ülkenin ekonomik krizle boğuştuğuna vurgu yapan Milletvekili Özcan; “Sayın genel başkanımızın defalarca dile getirdiği gibi çare sandıktır. Yani bir erken genel seçim… Çünkü bu ülkeye yeni ve farklı bir anlayışa, demokrasiden, hukuktan, halkından yana olan bir yönetim anlayışına ihtiyaç var. Genç işsiz sayısı her geçen gün artarken iş bulma ümidini yitiren gençler kendi geleceklerinden umudunu yitirmiş durumdalar. Binbir emekle, zorlukla üniversiteyi bitiren ve yıllardır atanamayan gençler de artık farklı iş kollarında ekmeğini kazanmaya yöneldi.
Türkiye’nin çözüm bekleyen dağ gibi sorunları var ve çözümü de bir erken seçimdir. Millet İttifakı olarak biz her şartta seçime hazırız” diyerek erken seçim taleplerini yineledi.
“LİMANI İSTEMİYORUZ…”
Milletvekili Özcan’ın ardından liman yapılacak bölgeye yakın bir noktaya gidilerek, konu bir kez de orada konuşuldu. Kıyıkışlacık Mahalle Muhtarı Halis Şahin; “Aldığımız duyuma göre ihaleyi alan şirket limana gidecek yol için orman ve hazine ye ait yerlerin dışında şahıs yerlerini de satın almaya başladı. Eğer belirtilen güzergahtan liman yolu yapılırsa ki, bu yolu da şirketin yapacağı söyleniyor, bu bölgede binlerce ağaç kesilecek demektir. Ağır tonajlı kamyonların sürekli bölgeye gelip gideceği düşünülürse mahalle sakinlerimiz ve yaz aylarında bölgeye gelen 2. Konut sahipleri de büyük bir tehlikenin, gürültü ve çevre kirliliğinin içinde olacaklar. Biz bu nedenle bölge sakinleri olarak yapılacak limanı istemiyoruz” dedi.
Mahalle Muhtarı Halis Şahin’in ardından konuya ilişkin kısa bir değerlendirme yapan CHP Milas İlçe Başkanı İlgin Göktepe de; “Dünyanın hiçbir demokratik, çağdaş ve modern ülkesinde halka rağmen bir hizmet yapılmaz. Eğer bu bölgede bir yatırım olacaksa önce yöre halkının katkısı istenir. Doğal olarak halk, kendi bölgesindeki yatırıma sahip çıkar, korur ve böylelikle bölgenin ve ülkenin kazancına destek olur. Gördüğümüz kadarıyla Kıyıkışlacık halkı yapılacak bu limana karşı. O halde neden ısrar ediliyor. Amaç bu doğal güzelliği, bu kültürel mirası yok etmek mi? Yoksa birilerine rant sağlamak mı? Muğla’daki CHP örgütleri olarak, milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla bölge halkının yanında olacağız” dedi.