A. Kemal KAŞKAR –
11 Aralık Cumartesi günü saat 20 sıralarında Aydın-Çine Topçam köyünde evlerinin çok yakınındaki maden ocağına karşı mücadele yürüten Çoşkun ailesinin evine ateş açılması olayı ve maden şirketinin çevrede meydana getirdiği yıkım, Çine Yaşam Platformu ve Aydın Ekoloji ve Yaşam Platformu tarafından 19 Aralık Pazar günü Topçam köyünde düzenlenen basın açıklamasıyla protesto edildi.
“Olayın tüm gerçekleriyle aydınlatılmasını bekliyoruz”
Çine Yaşam Platformu ve Aydın Ekoloji ve Yaşam Platformu, konuyla ilgili açıklamasında, ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi Aydın ilinde de madencilik faaliyetlerinin “usulsüz, gerçeklere aykırı ÇED raporları ya da ÇED muafiyetleri ile çevre, ekoloji, halk sağlığı gözetilmeden Anayasa’ya aykırı olarak vahşi madencilik metoduyla yapılmakta olduğu”na dikkat çekilip Çine Madran dağındaki Topçam mahallesinde, “maden şirketinin patlatmalarına karşı evini, ailesini, fıstık çamlarını, hayvanlarını, yaşama alanını savunan” Coşkun ailesine yönelik silahlı saldırıdan Coşkun çiftinin şans eseri yara almadan kurtuldukları belirtilerek, “Bu saldırının ölüm ya da yaralanmayla sonuçlanmaması tek tesellimiz. Bizler Çine Yaşam Platformu ve Aydın Ekoloji ve Yaşam Platformu olarak gerçekleri biliyor, Coşkun ailesine yapılan saldırıyı ve basındaki çarpıtmaları şiddetle kınıyor, delillerin karartılmasına izin verilmeden olayın tüm gerçekleriyle aydınlatılmasını bekliyoruz. Yetkili mercileri göreve çağırıyoruz. Olayın takipçisi olacağız. Yaşamı savunan onurlu insanların yanında olmaya ve en az onlar kadar yaşamı, ekolojiyi ve emeği savunmaya devam edeceğimizi önemle belirtiyoruz” denildi.
“Çevreyi korumak sadece bir yurttaşlık görevi değil herkesin görevidir”
Protesto açıklamasına İkizköy Çevre Komitesi de katılırken, konuyla ilgili olarak TEMA Vakfı da bir açıklama yaptı.
Ülkemizde de ‘iklim krizi’nin gün geçtikçe etkisini derinleştirerek artırdığına, insanın ihtiyacından fazlasına sahip olmasını merkezine alan sistem ve denetimden uzak üretim-tüketim süreçleri nedeniyle gezegenimizin sınırlarının yok edici düzeyde zorlandığına ve dolayısıyla ekosisteme geri dönüşü olmayan zararlar verildiğine dikkat çekilen açıklamada daha sonra özetle şöyle denildi:
“Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşu Global Witness, 2020 yılında yayımladığı raporda, 227 yaşam savunucusunun yaşam haklarının elinden alındığını açıklamıştı. Kaybettiğimiz insanların çoğu yerli halklardan ve doğayla uyumlu yaşam sürdüren bireylerdendi. Türkiye’de de 2017 yılında ormanlarını korumak için verdikleri çevre mücadelesi nedeniyle uğradıkları silahlı saldırıda Büyüknohutçu çifti hayatlarını kaybetmişti.
Günümüzde artık afet boyutuna ulaşan kazalarla (Şebinkarahisar ve Ayvalık’ta maden atık barajı kazası, vb.) toprağa, havaya ve suya karışan ağır kirleticiler, en temel insan haklarından olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını ihlal ediyor. Yerel halk, bir yandan çevre tahribatının yol açtığı sağlık sorunları, can kayıpları ve yoksullukla mücadele ederken bir yandan da yaşam alanlarını korumaya çalışıyor. Çanakkale’de, Bursa Kirazlıyayla’da, Antalya’da, Muğla Akbelen’de, Maraş’ta, Şırnak’ta, Bartın’da insanlar, çevre mücadelesinde yer aldıkları için, ağır maddi ve manevi bedeller ödüyorlar.
Son olarak Aydın’ın Çine ilçesinde, evlerine 60 metre mesafedeki maden ocağına karşı mücadele eden Coşkun ailesinin kendi evlerinde silahlı saldırıya uğraması ve tehdit edilmesi kaygıları daha da artırdı.
Türkiye Anayasası’nın 56. maddesine göre çevreyi korumak sadece bir yurttaşlık görevi değil herkesin görevidir. Yine Anayasa’nın 17’nci maddesi gereği herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Ayrıca bir amaca dayalı ve hedef gözeterek silahlı saldırı düzenlemek sadece suç değil, evrensel hukuka göre insanlık suçudur.
TEMA Vakfı olarak 950 bini aşkın çevre gönüllümüzle birlikte, her gün çevreyi korumak ve çocuklara daha yaşanabilir bir ülke bırakmak için çalışıyoruz. 1992 yılından bu yana, her zaman doğadan, yaşamdan ve yaşatandan yana olduk, olacağız. Yetkili tüm kurum ve kuruluşları, Coşkun çiftine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Yargının bu saldırıyı gerçekleştirenlere gereğini yapacağına inanıyor, Coşkun ailesine TEMA Vakfı olarak geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
1 Yorum
Protesto eyleminde oradaydık.Ailenin yanında olmak,kendilerini yanlız birakilmişlik duygusunu biraz olsun hafifletebilmek adına….Kızları Zeynep çok duygusal bir konuşma yaptı.Bunu yaşayan bilir.Hâlâ korku içinde olduklarına şahit olmak oldukça üzücü…Ama madencilerden tık yok,eminim yine o dehşet dinamit patlamalarına devam edecekler ve her patlatmada evlerinin damına düşen taşlar,hayvanlarının ahırlarına gelen parçalar devam edecek.Sanki Patagonya da yaşıyor gibiyiz…Çok acı…