A.Kemal KAŞKAR –
Tam da Enerji Bakanlığı’nın, zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılması için önceki yıllarda da denenen adımı attığı gün Sevgili Ali Osman Menteşe, hep olduğu gibi yine ‘Zeytinyağı Hediyesi’ inceliği gösterdi bize … Kendisine, bizi mahcup ettiğini söylediğimizde de, bu yılki yağların ambalajında kullandıkları etikete dikkat çekerek, bu yılki zeytinyağlarını; geçen yıl Temmuz ayının son günleri ve Ağustos ayının ilk haftası Milas, Bodrum ve çevresinde, Marmaris, Manavgat gibi ülkemizin cennet köşelerinde çıkan orman yangınlarının ormanlık alanlarımıza, zeytinliklerimize ve yerleşim yerlerine verdiği çok büyük zararı anımsatarak sunmak istediklerini söyledi.
Sayın Menteşe, sadece zeytin ağaçlarına gözü gibi bakarken, ağaçları dövmeden topladığı zeytinleri sıkım öncesi titizlikle taşırken ve onlardan büyük bir ustalıkla yağ çıkarırken değil aynı zamanda duyarlı bir yurttaş olarak da ‘önderlik vasfı’nın gereklerini fazlasıyla taşıdığını bir kez daha göstermiş oldu.
Zeytin ağaçlarımızı saygıyla, sevgiyle hemşerilerimiz olarak gören, onlara en ufak bir zarar gelmemesi için ne gerekiyorsa fazla fazla yapan Ali Osman Bey’in şu ifadelerini de aktarmalıyım:
“Milas’ın Beyciler köyünde başlayıp güneye doğru ilerleyen o kahreden yangın, ilçemizin en güzel çam ağaçları ve zeytinliklerle dolu Çökertme, Mazı, Fesleğen çevrelerini yaktı kül etti. Zümrüt yeşili çam ormanları, zeytinlikler yandı. Güzelim yemyeşil yamaçlar kapkara oldu, böcekler yandı, arılar yandı, sincaplar, kaplumbağalar, çeşitli kemirgenler ve doğamızın daha birçok sahipleri yandı bitti kül oldu.
Bu acıyı unutturmamak için bu yılki etiketimizde bu konu yer alsın istedik. Bu yangını el birliğiyle söndürdük. Yüce Yaradan’a, bir daha bu ve benzeri felaketleri yaşamamak için dua edelim ama öncesinde, yangından koruma önlemleri alınsın, yeterli uçak filosu hazır olsun, ondan sonra Tanrı bizleri korusun.”
Teşekkürler Sayın Menteşe … Ellerinize, yüreğinize, gönlünüze sağlık, iyi ki varsınız …
…
Bu ‘yüksek duyarlılık örneği’nin ardından günün yakıcı gündemine kısaca değinerek noktalamak istiyorum.
Enerji Bakanlığı neden yıllardır ‘zeytinlik alanların maden alanı olabilmesi’ için çaba sarfeder ki? Bu işe sarfettiği enerjiyi diğer enerji üretim ve de tasarruf seçeneklerine harcasa olmaz mı? Zeytinliklerimizi talan edip zeytin-zeytinyağı varlığımızı yok edecek adımlardan sonsuza dek vaz geçmek için yeterinden çok gerekçemiz yok mu Allah aşkına? Bırakın artık şu zeytin ağaçlarımızın, ormanlarımızın peşini …
Yakmayın, yıkmayın doğamızı …