Yılmaz Kaya AYLANÇ –
Sessizlik bazen iyidir. Kafayı dinler insan, kendisi ile konuşma şansı bulur ve bazı hesapları yaparak dengeleri oluşturur.
Sessizlik bazen sinir bozar, gelecek kötü bir şeyleri haber verir gibi ürkütür insanı.
Bazen söylenecek o kadar çok şey varken, ümitsizlik veya “değişen bir şey nasıl olsa olmaz” denilerek boş ver halidir.
Bazen de ses çıkarmak istesen de başındaki sopadan çıkmaz o ses ve sessizlik olur.
İçine siner mi?
Sanmam!
Bir kişinin sessizliği o kişi veya etrafında olabilecek sınırlı sayıdaki kişileri etkiliyorsa da bir de koca bir ülkenin, halkın sessiz olması var ki!
Yolda, kahvede, toplu taşım araçlarında yani insanların bir araya gelebildiği her yerde insanlar dertli ve şikayetçi.
Bu kadar şikayetçi bir ortam var olup da halkın bu kadar sessiz olması nasıl oluyor derseniz?
Bilsem!
Ancak normal olmadığını, hayırlı olmadığını ve olmaması gereken bir durum olduğunu biliyorum.
Oysa zamanında ve yeteri kadar sesin çıkması, her zaman iyi bir uyarı anlamına gelip ortama hükmedenler veya yönetenler bu sese kulak vererek gereğini yaparlar.
Oysa ses çıkmaz ve gereği yapılmaz ise ne olur?
Siz ne dersiniz?
Ben sağlıklı bulmuyorum.
Ancak ille de ses çıkmıyor diye oturup dövünecek değilim.
Yüzlerce yıldır sesi çıkmamış toplumların da dünyamızda varlıklarını sürdürmekte olduklarını biliyoruz.
Şimdi günümüzde yaşananlara bir bakalım isterseniz.
İzmir’de motorin 39,01 TL. oldu. Ses var mı?
Bazı imamlar şeriat çağrısı yapıyor. Ses var mı?
Kıyılar özel şirketlerce halka yasaklanıyor. Ses var mı?
Ormanlar yok ediliyor. Ses var mı?
Gevrek 10.-TL. oldu. Ses var mı?
Pazarda yaz günü 100.-TL. altında sebze yok. Ses var mı?
2+1 dairenin kirası ortalama 10.000.-TL. civarında ve kiralık ev yok. Ses var mı?
Tacizci ve caniler hapisten infaz yasa değişikliği ile çıkıyorlar. Ses var mı?
Gazeteciler yazıları ve düşünceleri sonucu cezaevine giriyorlar. Ses var mı?
İki ayyaş deniyor bu ülkeyi kuran Atatürk ve yanında olan İnönü’ye … Ses var mı?
Anayasa hiçe sayılıyor. Ses var mı?
Kimsenin gitmediği yerlere yatırım yapıp milyonlar harcanıyor. Ses var mı?
Banka yönetim kuruluna güreşçi bir kişi atanıyor. Ses var mı?
Doktor ve pek çok eğitimli gencimiz yurdu terk ediyor. Ses var mı?
Tarikatlar cenazelerde gövde gösterisi yapıyor. Ses var mı?
‘İstanbul Sözleşmesi’nden bir imza ile çıkılıyor. Ses var mı?
Depremde 2-3 gün devlet olanakları kullanılmıyor. Ses var mı?
Temel malların KDV’lerinde artış yapılıyor. Ses var mı?
Her gün kadınlar öldürülüyor. Ses var mı?
Hastanelerde doktor bulunamıyor. Ses var mı?
İhale yasası yüzlerce kez değiştiriliyor. Ses var mı?
Liyakat devre dışı bırakılıyor. Ses var mı?
Mülakat, kalkması gereken bir torpil mekanizması ve devam ediyor. Ses var mı?
Muhalefetin genel görüşmeleri ve önergeleri TBMM’de sürekli reddediliyor. Ses var mı?
Adalete müdahale edildiği ve talimat ile salınanlar olduğu iddiaları sıkça atılıyor ortaya. Ses var mı?
Ülkemiz tarımsal ithalat üssü oldu. Ses var mı?
Pek çok siyaset insanı üzerinde Demokles’in kılıcı uygulamaları bulunmakta. Ses var mı?
Maliyetinin çok üstünde yapıldığı söylenen yatırımlar var. Ses var mı?
Yapılmış yatırımların kiracıları, kira bedellerini onlarca yıl öteleniyor. Ses var mı?
Müthiş bir alım gücü düşüklüğü yaşanmakta. Ses var mı?
Kazanamayan ve yerini terk etmeyen muhalefet var. Ses var mı?
Kamu kaynaklarının hesapsız kullanımı sonucu İletişim Başkanlığı 6 ayda bütçesinin yüzde 87’sini, MEB yüzde 65’ini, Sağlık Bakanlığı yüzde 64’ünü, Diyanet yüzde 68’ini harcadı. Ses var mı?
İktidar yurt sorununu çözdük dese de 876 bin 942 olan kapasiteyi 874 bin 693’e düşürmüş. Nüfus artışına ve gençlerin yurt sorunu varken. Ses var mı?
12 yılda suça sürüklenen çocuk sayısı yüzde 148 arttı. Ses var mı?
TÜİK verilerine kimse güvenmezken, bu sonuçlar ile maaş düzenlemeleri yapılıyor. Haksız bir düzenleme yapılmış oluyor, yurttaşın ekmeği gasp ediliyor. Ses var mı?
Ülkemiz servetinin yüzde 59’u nüfusun yüzde 5’ine ait. Bu gelir adaletsizliği demek. Ses var mı?
Devlet 7 ayda elektriğe 25 milyar 172 milyon, uçak ve helikopter kiralamaya 1 milyar 653 milyon, büro ve meşrubat için 1 milyar 973 milyon harcadı. Ses var mı?
2017’den bu yana zarar eden Çaykur’a yine aynı genel müdür atandı. Ses var mı?
Üç büyük şehirde emlak fiyatları yüzde 130 arttı. Ev almak hayal oldu. Ses var mı?
Açlık sınırı 14 bin 237 liraya yükseldi. Ses var mı?
Yani sözün kısası, tüm olumsuzluklara karşın örgütlenmiş ve yasal hakları olan karşı çıkma, kabul etmeme, itiraz etme, gösteri ve yürüyüş hakları büyük bir sessizlik içinde halk tarafından kullanılmamakta.
Yazımın başında dediğim gibi bu sessizlik hayra alamet değil derler, ben de öyle diyorum.
Umarım muhalefet bir an önce kendine gelir, iyi bir ekonomi, demokratik bir ülke, hukukun üstünlüğü olan bir adalet ve laik bir Türkiye için yapması gerekenleri yapar.
Yarın çok geç olabilir.
1 Yorum
İctihatlarla yönetilen bir ülkeyiz. Yoruma kapalıyız. İtiraz etmek . Eleştirel yaklaşmak günahtır.