A. Kemal KAŞKAR –
12 Eylül 1980 darbesinin 44’üncü yılında Milas 78’liler Platformu tarafından düzenlenen ‘12 Eylül faşist yönetiminin Türkiye’ye kaybettirdikleri forumu’, 12 Eylül Perşembe günü saat 18’de Aplangeç Üç Fidan Parkı’nda yapıldı. Aralarında Milas Belediye Başkan Yardımcısı Ali Özgür, ADD Milas İlçe Başkanı Veysel Özalp, CHP’li Milas Belediyesi Meclis Üyesi Dr. Ümit Özbek, CHP, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Sol Parti, DEM Parti, EMEP, Yeşil Sol Parti yönetici ve üyeleri ile Eğitim-Sen üyesi öğretmenlerinde bulunduğu kalabalık bir topluluğun katılımıyla gerçekleşen etkinlikte Milas 78’liler Platformu, DEM Parti, TİP Milas İlçe Örgütü, Yeşil Sol Parti, Milas Yurttaş İnisiyatifi veEğitim Sen Milas Temsilciliği adına açıklamalar yapıldı.
“Kurtuluş ve güzel günler yakındır”
Sunuşların Emekli Öğretmen Fikret Çoban tarafından yapıldığıforum etkinliği, bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması ile başladı. Daha sonra, Milas 78’liler adına hazırlanan metin Nevzat Çağlar Tüfekçi tarafından okundu.
Açıklamada, 12 Eylül 1980 darbesinin, ülkemizi Amerikan emperyalizmine teslim eden, 12 Eylül sonrasında muhafazakâr, İslamcı görüş ve hareketlerin, tarikatların gelişmesinin ortamını yaratan, önlerini açan gerici bir darbe olduğuna dikkat çekilerek, o döneme ilişkin şu veriler sıralandı:
“650 bin kişi gözaltına alındı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 210 bin dava açıldı, 230 bin kişi sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı, 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı, 388 bin kişiye pasaport verilmedi, 23 bin 700 dernek faaliyetten men edildi, 52 bin kişi hükümlü ve tutuklu olarak cezaevlerine atıldı, 14 kişiaçlık grevlerinde yaşamını yitirdi, 171 kişi işkenceyle öldürüldü, 7 bin 223 kişi yaşadıkları bölgenin dışına sürüldü, 4 bin 891 kişinin görevlerine son verildi, 18 bin 525 öğretmen, öğretim üyesi ve öğretim görevlisinin 1402 sayılı yasayla işlerine son verildi, 927 film yasaklandı, 7 bin kişi hakkında idam cezası istendi, 517 kişiye idam cezası verildi ve 50 kişi idam edildi …”
12 Eylül darbe rejiminin günümüzde de temel unsurlarıyla varlığının; çatışma ortamını canlı tutarak, toplumsal ayrıştırmaları yaygınlaştırarak, kitleleri yoksullukla terbiye ederek yaratılankaygı ve korku ikliminden beslenen tek adam rejimiylesürdürülmek istendiğinin altının çizildiği açıklama şu ifadelerle sona erdi:
“Darbeyle temelleri atılan: ekonomide neoliberal, toplumsal yaşamda muhafazakâr, siyasette otoriter yönetim anlayışı bugün geldiğimiz noktada, tek adam rejimi altında kurumsal ve anayasal bir nitelik kazanmış, ete kemiğe bürünmüştür. 12 Eylül rejimiyle birleşen, yasama-yürütme ve yargı bağımsızlığını yok sayan bu ‘tekçi rejim’e, ‘tek adam iktidarı’na karşı demokratik güçler, iktidarın anti demokratik ve hukuk dışı uygulamalarına karşı direniyor, mücadele ediyor… Tek yol; birleşik bir güç yaratarak, çağdaş ve demokratik bir toplumsal düzeni inşa etmek… Deniz bitti, kara göründü. Kurtuluş ve güzel günler yakındır.”
“Halk düşmanlarını affetmeyeceğiz!”
DEM Parti’nin açıklamasını okuyan İlçe Eşbaşkanı Sedat Polat, 12 Eylül rejimini destekleyenleri lanetlediklerini belirterek, “AKP, 12 Eylül yasalarından, kurumlarından yararlanarak iktidarını sürdürüyor” derken, Zekai Türkmenoğlu tarafından okunan TİPMilas ilçe örgütünün açıklamasında, “Bugünkü Türkiye’yi yöneten koalisyon, 12 Eylül darbesinin öz evladıdır. 12 Eylül askeri darbesinin üzerinden 44 yıl geçti ama darbeci anlayış, dincileşme, yasaklamalar, işçi haklarının gaspı, özelleştirmeler, muhalifler üzerindeki baskı ve tutuklamalar AKP iktidarıyla artarak sürüyor. Anayasaya uymayan, yasama-yürütme-yargı erkini elinde tutan toplumu açlıkla zulümle terbiye etmeye çalışan 12 Eylül ve onun çocuğu AKP iktidarı ve saray rejimi ile mutlaka hesaplaşacağız. 12 Eylül kanlı faşist darbesini, onun işkenceci ve yasakçı zihniyetini lanetliyoruz” denildi ve açıklama şöyle tamamlandı: “Halk düşmanlarını affetmeyeceğiz!”
“12 Eylül faşist darbesi bugün halâ sürüyor”
SOL Parti Milas İlçe Başkanı Hüseyin Yorulmaz tarafından okunan açıklamada,12 Eylül darbesinin ardından Beyaz Saray’da yankilerin darbeden duydukları memnuniyeti “Bizim çocuklar kazandı” cümleleriyle sevinerek gösterdikleri anımsatılarak, “Türkiye, 12 Eylül darbesiyle başlayan süreçte dinci siyasal rejim ve bozuk ekonomik koşullar içinde 44 yıldır debelenmektedir. 12 Eylül faşist darbesi bugün halâ sürüyor. Sağlıkta, eğitimde özelleştirme, eğitimin tarikatlara teslim edilmesi, en son Narinimizin katledilmesiyle kahreden çocuklara ve kadınlara yönelik artan şiddet … Ülkemizde bir yılda 14 bin çocuk kayboluyor. Bu, her gün 39 çocuk demek! 12 Eylül bitmedi sürüyor ama teslim olmak, kabullenmek, alışmak yok. Biz devrim ve sosyalizm istiyoruz. 12 Eylül’le hesabı da kapatmadık. Tarihte devrimcilerin kapatmadıkları hesap kapanmaz” denildi.
Yeşil Sol Parti adına konuşan Mamo Polat ise, 12 Eylül darbesiyle işinden edildiğine, cezaevine atıldığına dikkat çekip o dönem Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı olarak “20 yıl işçiler güldü biz ağladık, şimdi gülme sırası bizde” dediğini anımsatarak, “Gerçekten de öyle oldu, 12 Eylül rejiminin devamı olan AKP iktidarında da halâ daha emekçilerin, emeklilerin, esnafın, köylülerin canı yanıyor, analarımız ağlatılıyor. Ama mücadelemiz sürüyor, sürecek ve biz kazanacağız, yeniden biz güleceğiz” dedi.
“12 Eylül, sadece geçmişin bir kara lekesi değil, bugünkü mücadelemizin de bir parçasıdır”
Yusuf Ziya Kesken tarafından okunan Milas Yurttaş İnisiyatifi’nin açıklamasında da, diğer açıklamalarda olduğu gibi, bugün ülkemizde iktidara hakim olan anlayışın 12 Eylül darbesinden beslendiğine dikkat çekilerek, “Bugün doğa katliamlarından etkilenen İkizköylüler için, iktidara mensup ya da değil patronlar tarafından işinden edilen emekçiler için, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybedenlerin aileleri için, fikrini söylediğinden dolayı hapsedilenler için, sokakta darp edilen kadınlar için, gözaltında kaybedilenlerin yakınları için, kaldırımları rahatça kullanamayan engelliler için, Hopa’da sermayenin tetikçileri tarafından öldürülen Reşit Kibar’ın dostları için ve ne acıdır ki 8 yaşında katledilen Narin Gürkan’ın katillerini ve o katilleri yaratan karanlığı lanetleyen bizler için 12 Eylül halen devam ediyor.
12 Eylül, sadece geçmişin bir kara lekesi değil, bugünkü mücadelemizin de bir parçasıdır. Bugün halâ emek sömürüsü, adaletsizlik ve baskılarla karşı karşıyayız. Ancak tarih bize gösteriyor ki, işçi sınıfı ve devrimciler her zaman direnmiş, adalet ve eşitlik mücadelesinden asla vazgeçmemiştir. 12 Eylül’ün yarattığı baskıcı ve sermaye yanlısı düzeni yıkmak ancak hep birlikte sürdürülecek örgütlü mücadeleyle mümkündür. Halkımızı, baskılara karşı sesini yükseltmeye ve direnişi büyütmek için bir araya gelmeye çağırıyoruz. Sömürüsüz, eşit ve özgür bir dünya için mücadelemizi sürdüreceğiz!” denildi.
Eğitim Sen adına konuşan Hüdaverdi Günay ise, Narin cinayetine değindi ve yaşananları lanetleyerek olayın takipçisi olduklarını ve çocuklarını koruyamayan bir ülkede demokrasinin gelişmesinin mümkün olmadığını söyledi.
12 Eylül’ü lanetleme etkinliği, Fikret Çoban’ın “Özgürlük, sırtımızda taşıdığımız yüktür demiştik. Bu yükü taşıyabildiğimiz kadar özgürleşeceğiz, özgür olacağız” sözleriyle tamamlandı.