Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER –
Son yıllarda gençler arasında suç ve uyuşturucu kullanımı endişe verici bir şekilde artış gösteriyor. Bu durum, yalnızca bireysel hayatları değil, aynı zamanda aileleri ve toplumu da derinden etkileyen bir sorun haline gelmiş durumda. Peki, gençler neden bu yollara sapıyor, çözüm yolları neler olabilir?
Sorunun köklerine iniş:
Gençlerin suç ve uyuşturucu kullanımına yönelmesinde pek çok faktör rol oynuyor.
Ekonomik zorluklar, aile içi şiddet, sosyal dışlanma, eğitim eksikliği ve kimlik arayışı gibi nedenler bu bataklığın temelini oluşturuyor. Özellikle sosyal medya ve dijital platformların etkisiyle gençler, “kolay para kazanma” veya “havalı görünme” gibi yanlış algılara kapılarak bu tür faaliyetlere sürüklenebiliyor.
Ebeveynlerin gençlerle olan iletişim eksikliği, destekleyici bir aile ortamının olmayışı ve kontrolsüz arkadaş çevresi de risk faktörlerini artırıyor. Aynı zamanda, uyuşturucuya erişimin kolaylaşması ve adli sistemdeki yetersizlikler bu sorunun daha da yayılmasına zemin hazırlıyor.
Toplumsal etkiler:
Suç ve uyuşturucu batağına düşen gençler, yalnızca kendilerine zarar vermekle kalmıyor; aynı zamanda toplumun ekonomik ve sosyal yapısını da tehdit ediyor. Suç oranlarının artması toplumda güvensizlik ortamını körüklerken, uyuşturucu bağımlılığı sağlık sistemine ciddi yükler bindiriyor.
Ayrıca bu durum genç nesillerin üretkenliğini kaybetmesine neden olarak ülkemizin geleceğini tehlikeye atıyor. Eğitimden kopan, iş gücüne katılamayan gençler, topluma katkı sağlayacak bireyler olmaktan uzaklaşıyor.
Çözüm yolları:
Bu sorunun çözümü için çok yönlü ve kararlı adımlar atılması gerekiyor:
1. Eğitim ve Bilinçlendirme: Okullarda uyuşturucu ve suçla ilgili farkındalık programlarının yaygınlaştırılması şart. Gençlere doğru rol modeller sunulmalı.
2. Aile Desteği: Ebeveynlerin çocuklarıyla daha güçlü bağlar kurması sağlanmalı. Aile içi iletişimi artıracak projelere yatırım yapılmalı.
3. Hukuki Düzenlemeler: Uyuşturucu satıcılarına karşı daha sert yaptırımlar uygulanmalı, gençlerin korunması öncelikli hale getirilmeli.
4. Rehabilitasyon Merkezleri: Bağımlılıktan kurtulmak isteyen gençler için daha fazla rehabilitasyon merkezi açılmalı ve bu hizmetlere erişim kolaylaştırılmalı.
5. Sosyal Aktiviteler ve İstihdam: Gençleri suçtan ve uyuşturucudan uzak tutacak spor, sanat ve meslek edindirme programlarına ağırlık verilmeli.
Sonuç olarak:
Gençlik, bir toplumun geleceğini şekillendiren en değerli kaynaktır. Ancak bu kaynağın korunması ve doğru yönlendirilmesi, tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Sorunun çözümü için geç kalınmadan harekete geçilmeli ve gençlerin temiz bir geleceğe adım atması sağlanmalıdır.
Unutmayalım, kaybolan bir genç yalnızca bireysel bir trajedi değil, toplumun geleceğine bırakılan karanlık bir mirastır.
1 Yorum
Duygularını çok yoğun olarak yaşayan gençler,dürtüsel hareket edebilmekte ve bazen zorlayıcı duyguları bastırmak ya da azaltmak için madde kullanımına baş vurabilmektedir.Makalede Sayın Profesör Yıldırımer ‘in vurguladığı gibi ebeveynlerin gençlerle şefkat,bağışlama,ilgi,kabul ve sevgi eksenli bir iletişim kurmaları çok elzem görünmektedir.