Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarının 2-6 Aralık tarihleri arasındaki iş bırakma eylemi yaygınlaşarak sürerken, bugün saat 12’de Milas 1 No’lu Aile Sağlığı Merkezi önünde yapılan basın açıklamasında, bakanlıkça yapılan düzenlemelerin hiçbirinin halkımız ve hizmet sunan sağlık emekçilerinin sorunlarına çözüm getirmediğine ve aile sağlığı merkezlerindeki sağlık hizmetlerinin ücretli olma yolunda hızla ilerlediğine dikkat çekilerek eklendi:
“Unutmayın, sağlıkta ticaret ölüm getirir!”
A. Kemal KAŞKAR –
Aile sağlığı merkezi çalışanlarının Sağlık Bakanlığı’nın 1 Kasım 2024 tarihinde yürürlüğe giren yönetmeliğin iptali ve TBMM’ne sunulan “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin geri çekilmesi için 2 Aralık’ta başlattıkları iş bırakma eylemi sürüyor. Eylem programı kapsamında bugün saat 12’de Necibe – Rüştü Özer Milas 1 No’lu Aile Sağlığı Merkezi önünde 16 sağlık örgütünün (Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu / AHEF, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası / AHESEN, Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu / ASEF, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası, Genç Sağlık Sendikası, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası / Genel Sağlık-İş, Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası, Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası / Hekimsen, Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası / Hürriyet Sağlık Sen, Sağlık Çalışanlarına Hak ve Mücadele Derneği / SAHADER, Sağlık Hizmetleri Sendikası / SAHİMSEN, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası / SES, Tabip ve Diğer Sağlık Çalış. Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası / TABİP-SEN, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği / TÜMRAD-DER ve Türk Tabipleri Birliği / TTB) ortak açıklaması, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası Muğla İl Temsilcisi Dr. Can Kirişçi tarafından okundu.
Tüm Emekliler Sendikası ve Eğitim Sen Milas temsilcilikleri ve Milas Yurttaş İnisiyatifi temsilcileri tarafından da desteklenen veiş bırakma eyleminin; bilimsellikten uzak uygulamalara karşı sağlık çalışanlarının meslek onuruna sahip çıkmanın yanı sırahalkımızın sağlık hakkının savunulması için de yapıldığına ve dolayısıyla halkın sağlık hakkına sahip çıkmak için alanlarda kendilerini desteklemesi çağrısına da yer verilen açıklamada,yönetmeliğin iptali ve meclise sunulan kanun teklifinin geri çekilmesi talebi yinelenirken, yönetmelikle atılan adımın halk sağlığını ve sağlık çalışanlarının haklarını olumsuz etkileyeceğine dikkat çekilerek, gidişatın aile sağlığı merkezlerinde verilen sağlık hizmetlerinin de ücretli olması yönünde hızla ilerlediği belirtilip “Sağlıkta ticaret ölüm getirir” vurgusu yapıldı.
Yönetmeliğin halk sağlığı ve sağlık emekçilerinin özlük hakları ve çalışma koşulları bakımından oluşturacağı yeni yeni olumsuzlukların yanı sıra var olan sorunları daha da derinleştireceği belirtilen açıklamada daha sonra özetle şu görüş ve öneriler dile getirildi:
“Halk, cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır”
“Bizler 1. basamakta her gün emek veren hekimler, sağlık çalışanları ve onların örgütleri olarak halkın sağlık hakkına erişimini engelleyen, hekimlerin mesleki özerkliğini yok eden ve sağlık emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldıran bu yönetmeliğin geri çekilmesini beklerken, TBMM’ye 25 Kasım 2024 günü bir kanun teklifi sunuldu. 28 Kasım’da komisyonda görüşülerek değişiklik yapılmaksızın genel kurula sevk edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 5. maddesi ve 5510 sayılı kanunun 68. maddesinde değişiklikler yapılmaktadır. Baştan söylemek istiyoruz; bu değişiklikler TBMM’de yasalaşacak olursa, ücretsiz birinci basamak sağlık hizmetlerinin ücretlendirilmesi ve özelleşmesinin kapısı açılacaktır. TBMM’ne sunulan yasa teklifi ile etkili ve güvenilir olduklarına ilişkin henüz yeterli bilimsel veriler bulunmayan sülük, hacamat gibi geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) uygulamaları aile hekimleri birimlerinde mesai dışında paralı olarak gerçekleştirilebilecek. Asli görevi koruyucu sağlık hizmetleri olan Aile Sağlığı Merkezlerimizin etkililiği belirsiz bu yöntemlere kamu eliyle yönlendirilmeleri, toplumun bizlere güvenini sarsacaktır. Yine aynı yasa taslağı aile hekimliğinde ücretsiz olarak verilen raporları ücretli hale getirmektedir. Bu durum aile hekimi arkadaşlarımızı ‘Parasıyla değil mi, raporumu vermek zorundasın’diyen hastalarla karşı karşıya getirecektir. ‘Olmaz’ demeyin, daha kanun meclisten geçmeden bir arkadaşımız usulsüz rapor isteyen bir hasta tarafından darp edildi. Bu yasa teklifi ile katkı katılım payı artırılmakta, halk cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır. Hasta eğer daha az katkı payı ödemek istiyorsa 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşuna aile hekimliğinden sevkle gitmesi gerekecektir. Ancak Eziyet Yönetmeliği; 2. ve 3. basamağa yaptığı sevklerden dolayı aile hekimini, maaşını keserek cezalandırmaktadır. Bu durumda sevk isteyen hasta ile hekimler yine karşı karşıya gelecektir. Sağlık Bakanlığı, aslında bizim de talep ettiğimiz sevk zincirini hastalarla hekimleri karşı karşıya getirerek, hekimlerin kazancı üzerinden kurmaya çalışmaktadır. Bizler ancak gerektiğinde yapılan, bilimsel, basamaklar arası iletişime dayanan gerçek sevk sistemi istiyoruz.Sağlık Bakanlığını bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini performansa dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak yönetmelikler ile düzeltemezsiniz. Buradan bir kere daha hatırlatıyoruz:
1. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır. 2. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman, olanak ve mekan sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2 bin nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır. Unutmayın bu bir tercih meselesidir, Şehir Hastanelerinin bir yıllık kira bedeliyle 6128 adet 4 hekim ve 4 hemşireli ASM yapılabilir ama yıllardır depreme dayanıklı kamu ASM binaları yapacağını söyleyen bakanlıkta bu niyet yoktur. 3. Aile Hekimliği’nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Aile Hekimleri işveren olmamalıdır. Ebe ve hemşirelerin maaş ve teşvik ödeme kriterleri mesleki sorumluluklarının dışında kriterlerden oluşmakta iken Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan ebe hemşirelerine ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır. 4. Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçilerine, emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Türkiye’de yerine bakacak birini bulmadığı sürece izne çıkamayan, çıkarsa maaşı kesilen tek kamu çalışanı Aile Sağlığı çalışanlarıdır, Anayasal bir hak olan ücretsiz yıllık izin hakkımız yoktur. 5. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır. 6. Türk halkının sağlık verileri ticari işletmelere satılmakta ve Aile Sağlığı çalışanları bu usulsüz işlemde veri toplama memuru gibi kullanılmakta, yapmak istemeyenler maaş kesintisi ile tehdit edilmektedir. E-nabızın Katar’a satıldığı söylentileri varken biz bu işe ortak olmak istemiyoruz.
Neden?
Muğla’da iş bırakma eylemine katılımın yüzde 80-90’lar düzeyine geldiğine, ülke çapında da katılımın giderek artması üzerine Sağlık Bakanlığı’nın baskıyı arttırdığına da dikkat çekilen açıklamanın ardından bu kez Muğla Tabip Odası Milas Temsilcisi Dr. Funda Göçer tarafından okunan ve iş bırakma eyleminin nedenlerine ilişkin halkı bilgilendirme amaçlı açıklama ise şöyle:
“1- Reçetelerimize müdahale ile hastalarımıza yapacağımız tedaviye, reçetemize karışılmasını, hastalarımızın maddi ve tıbbi olarak zarar görmesini istemiyoruz. 2- ASM’lerde raporların paralı olması, ücretsiz birinci basamak hizmetlerinin sonu olur. ASM’ye para girerse sağlığınız gider. Sağlıkta ticaret ölüm getiriyor, yakın zamanda para peşindeki ahlaksızların katlettiği bebeklerimizi unutmayın. Ve Aile Sağlığı Merkezlerini 6 ayda bir denetlerken, özel hastane bebek yoğun bakımları denetleyemeyenleri de unutmayın. 3- Günde 100 hastaya bakmış gibi 3 dakikada işlem yapmak değil; aşı, izlem, takip ve muayenelere en az 10 dakika insanca zaman ayırmak istiyoruz. 4-Hastalarımızın müşteri, puan, katsayı olarak görülmesini değil, insan olarak değer görmesini istiyoruz. 5- Nedeni bizle ilgiliolmadığı halde son 6 aydır ASM’ye uğramayan vatandaş için ihtar ve maaş kesintisi yapılmasını istemiyoruz. 6- Yılda 7’den fazla hastane başvurusu olan hastaların tedavi hakkının, bizim üzerimizden kontrol edilerek, yine ihtar ve maaş kesintisi ile kısıtlanmak istenmesini kabul etmiyoruz. 7- Geçen yıl 160 binkamu hekimi tüm Türkiye’de 880 milyon muayene yaparken, 25 bin aile hekimi bu muayenelerin 340 milyonunu gerçekleştirmiş, yani tüm kamu hekimlerinin % 15’i olan aile hekimleri toplam muayenelerin % 39’unu gerçekleştirmiştir. Daha fazla yük ve angarya değil işimizi yapmak istiyoruz. 8- Sizlere ait kişisel verilerinizin aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına toplattırılarak sigorta şirketleri, özel sağlık işletmelerine satılmasına aracılık yapmak istemiyoruz. 9- 15 yıldır Anayasaya aykırı düzenlemelerle yapılan, bozulan, yamalı bohça haline gelen Aile Hekimliği mevzuatının sahaya, meslek örgütlerine danışılarak ve özlük haklarımız verilerek yeniden düzenlenmesini istiyoruz.”
Bodrum’da …
Aile sağlığı merkezlerinde 5 günlük iş bırakma eylemi programının üçüncü günü olan bugün Milas’taki bu açıklamanın ve bilgilendirme broşürlerinin dağıtılmasından sonra sağlık çalışanları, saat 14’te Bodrum Konacık ASM önünde yapılacak basın açıklamasında meslektaşları ve Bodrumlularla buluşmak üzere ilçemizden ayrıldı.
Yarın ve öbür gün …
Program kapsamında yarın saat 12’de Menteşe pazaryeri girişinde basın açıklaması ve “Aile Hekimliği Ruhuna Fatiha Lokma Etkinliği” ve broşür dağıtımı ile yurttaşlar bilgilendirilecek.Eylemin son günü olan 6 Aralık Cuma günü ise ilimiz merkez ilçesi Menteşe’de siyasi parti il başkanlıkları ziyaret edilecek.