A. Kemal KAŞKAR –
Hatalı enerji politikaları sonucu oluşan ekonomik ve ekolojik yıkımlarla iklim krizinin ağır faturasının halka ödetilmesini kabul etmeyeceklerini, zamları geri aldırıp elektrik hizmetlerinin kamulaştırılmasını savunarak iklim adaleti için mücadelelerini sürdüreceklerini belirten İklim Adaleti Koalisyonu’nca yapılan açıklamada, fahiş elektrik zamlarının geri alınmaması halinde “geçen sene faturalarını ödeyemedikleri için elektrikleri kesilen 5 milyon kişiye çok daha fazla vatandaşın eklenmesi kaçınılmaz görünüyor. Bu durum ülkenin büyük çoğunluğu için ‘enerji yoksulluğu’ anlamına geliyor” uyarısında bulunuldu.
Enerjinin yaşam için temel ihtiyaç olduğuna, bu nedenle enerji yoksulluğunun ‘yaşam hakkı ihlali’ olduğuna dikkat çekilen açıklamada zamların temel nedeni, “2000’lerin başından itibaren uygulanan, kamu yararını gözetmekten çok; özelleştirmeye, sermaye birikimine dayalı olan enerji üretim ve dağıtımındaki neoliberal politikalar” olarak belirtildi.
Ülkemizin, enerji alanında 2000’lerin başından itibaren uygulanan yanlış politikalar yüzünden ‘ithal kömür bağımlısı’ haline getirildiğinin belirtildiği açıklamada daha sonra özetle şöyle denildi:
“Elektrik üretimi ve dağıtımının bu denli piyasalaşmış olması ve enerji canavarı mega projelerle gereksiz yatırımlar gibi tüketimi teşvik eden politikalarla kurulu gücün devamlı arttırılması, esasen arz güvenliğini sağlamadığı gibi işletme hatalarından ötürü bu konuda sakıncalar da doğurmaktadır. Bu aşırı yatırımlar hem ekolojik krizi derinleştiriyor hem de halkın sırtına yüksek faturalar ve vergiler yoluyla şirketlerin gereksiz yatırımlarının yükünü yıkıyor. Arz güvenliği ancak kamucu bir yönetimle, toplumsal ihtiyacı önceleyen, uzun vadeli planlamalarla sağlanabilir.”
Temel bir ihtiyaç olarak elektriğin stratejik öneminin de vurgulandığı açıklamada, elektrik üretimi ve dağıtımının piyasanın kısa vadeli kazanç hırsına bırakılamayacağı belirtilerek şu talepler dile getirildi:
-Tüm özelleştirmeler durdurulmalı, enerji üretimi ve dağıtımı kamulaştırılmalı, tüm elektrik hizmetleri merkezi bir planlama ile yapılmalıdır.
– Zamlar geri alınmalı, enerji adaletini sağlamak için yoksul kesimlerin hane elektrik bedelleri devlet tarafından karşılanmalı, Konutlar için devreye alınacak çift tarife uygulamasında fiyat artış sınır değeri 230 kWh olmalı, Haneler için KDV tamamen kaldırılmalıdır.
– Kömürlü termik santrallerin kapatılmasına yönelik eylem planı acilen devreye alınmalı ve buna ek olarak, toplumsal enerji bağımsızlığını desteklemek için kamu kaynaklarıyla yerelde enerji kooperatifleri ve bireysel olarak lisanssız yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye alınması teşvik edilmelidir. Her türlü yenilenebilir enerji kaynağı (Rüzgar, Güneş, Hidrolik, Biyokütle, Jeotermal) için tesis alanı seçiminde ve işletiminde yerel halkın rızası mutlaka alınmalı, bu tesislerin ekosisteme zarar vermesine izin verilmemeli, ormanlar, tarım alanları ve sulak alanlarda ne türden olursa olsun yenilenebilir enerji santrali kurulmamalıdır.”