BAKIŞ Haber / Ayşegül KAŞKAR –
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnci Tüney Kızılkaya ile Manisa Celal Bayar Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergün Taşkın tarafından 2018 yılında Bafa Gölü’nde yapılan araştırmalar sırasında fark edilen ‘kırmızı yosun’ (alg), Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı’ndan 2020 yılında emekli olan Prof. Dr. Atakan Sukatar’ın isminden hareketle “Polysiphonia sukatarii” olarak adlandırıldı.
Anadolu Ajansı’nın “Hızlı davranan Türk bilim insanları, kırmızı yosunun isim hakkında öncelik elde etti” başlıklı haberinden edindiğimiz bilgiye göre, Kızılkaya ve Taşkın, araştırma sürecinde elde ettikleri sonuçları İspanyol meslektaşları Dr. Pilar Diaz-Tapıa ile paylaştılar ve İspanyol bilim insanının da aynı türü Kanarya Adaları’nda keşfettiği ve yayın çalışması için hazırlıklara başlayacağını bu vesileyle öğrendiler.
Konuyla ilgili olarak Doç. Dr. İnci Tüney Kızılkaya, Prof. Dr. Ergün Taşkın ve Dr. Pilar Diaz-Tapıa’nın ortak imzasıyla hazırlanan bilimsel makale Phycologia dergisinde yayınlandı ve bu arada Dr. Pilar Diaz-Tapıa, kendisine daha erken ulaştıkları için ‘kırmızı yosun’a verilecek isim konusunda önceliği Türk meslektaşlarına tanıdı. Böylece bu yeni yosun türüne, Doç. Dr. Kızılkaya’nın da hocası olan ve Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atakan Sukatar’ın isminden hareketle ‘Polysiphonia sukatarii’ adı verildi.
Doçent Kızılkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır yosunlarla ilgili çalışmalar yürüttüğünü, yüksek lisans ve doktora sürecinde danışman hocası olan Prof. Dr. Atakan Sukatar ile projeler gerçekleştirdiğini, 2018 yılında Bafa Gölü’nde gerçekleştirdikleri TÜBİTAK projesinde rastladıkları yosunun daha önceden kayıtlara geçmediğini anladıklarını belirterek, “Bunu doğrulamak için İspanya’daki meslektaşımız Dr. Pilar Diaz-Tapıa ile iletişime geçtik. Kendisi de çalışma yaparken Kanarya Adaları’nda aynı türü bulduğunu ve yayın aşamasına getirmek üzere olduğunu anlattı. Daha sonra çalışmaları birleştirip ortak bir yayın yapalım dedik. Ama biz kendisine ulaştığımız ve ondan önce çalışmalara başladığımız için isim önceliğini bize verdi. O yüzden emekli olan hocamızın ismine ithafen türe ‘Polysiphonia sukatarii’ ismini verdik. Mayıs ayında da makalesi yayınlandı, bu şekilde Türkiye’den bir hocamızın ismini vererek biyoçeşitliğe katkı sağlamış olduk. Yayınımızın Mayıs’ta çıkmış olması da, o ay kutlanan Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü dolayısıyla aslında daha da manidar oldu” dedi.
Açıklamasında ayrıca, Bafa’nın Batı Anadolu’nun en büyük gölü ve biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir doğa parçası olduğuna dikkat çeken Kızılkaya, bölgedeki koruma statüsünün mutlaka artırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.