A. Kemal KAŞKAR –
Leyleklerimiz geldi. Yuvalarındaki bakım onarım çalışmalarını tamamladılar. Gökyüzümüzde leylek geçişleri, yüzümüzde gülümseme nedeni yine ve ne iyi ki …
Geçen bir aydır sevgili ülkemizin başına gelenleri düşünürseniz, yüzümüzü gülümsetecek böylesi bir neden bulabilmek iyi … Gelişleri bize iyi gelen sevgili leylekler de yaşananların farkında aslında …
Önceki yıl, göç yolculuğu hazırlıkları sırasında ilçemizde de etkili olan büyük orman yangınını yaşamışlardı örneğin ve o yıla dek hiç alışılmadık görüntülerle karşılaşmıştık … Büyük leylek grupları, Milas – Selimiye yolu kenarlarında, tarlalarda, dallarda, tellerde toplaşmışlar, dışardan bakıldığında sanki ‘durum değerlendirmesi’ yapıyormuş gibi görüntüler vermişlerdi.
6 Şubat depremi sonrasında, depremden en acı şekilde etkilenen Hatay ilimizde de, bu yılki leylek göçü sırasında benzer bir şaşkınlık yaşandığı belirtiliyor.
Ülkemize Hatay’dan giriş yapıp üç beş gün bölgede kalan leyleklerin bu yıl 10-12 saat içinde Mersin’e geçiş yaptıkları bildirildi. Bunun nedeni de, hemence anlaşılabileceği gibi Hatay’da yaşanan büyük deprem yıkımı … Toz duman … Leylekler için hiç alışıldık olmayan, ürküten, endişelendiren bir görüntü …
…
Bu durum, 2013 Almanya doğumlu Leylek Jonas’un izlenmesi sonucu saptanmış. Kuş bilimcileri tarafından yavruyken çip takılarak izlenen Leylek Jonas, 10 yıldır büyük bir sürü ile beraber göç yolculuğunu rutin olarak yineliyor. Her yıl olduğu gibi göç yolu güzergahındaki Hatay’a uğrayan sürü, bu yıl ilk kez Hatay’da birkaç gün yerine yaklaşık 12 saat kalıp hemen Mersin’e geçmiş.
Bunun nedeni: “Sürünün istese de Hatay’da konabilecekleri baca kalmadı” diye vurgulanıyor.
Gül Ü. Erbil’in T24’te yayımlanan yazısında bu durum, yani depremin, ‘göç yolundaki leyleklere etkisi’, hüzünlendirici şekilde şöyle dile getirilmiş:
“Her yıl olduğu gibi bu sene de kışı geçirdiği İsrail Berşeba’dan, tam olması gerektiği günde yani 20 Şubat’ta, diğer leyleklerle beraber yola çıktı Jonas. Daha önceki yıllarda çoğunlukla ilk durak Hatay çevresindeki sulak bir alan olurdu. Ancak bu yıl Jonas ve ekibi ilk olarak İsrail’in kuzeyinde, Ürdün sınırına yakın bir yerde üç gün kadar konakladı ve 23 Şubat akşamüzeri Hatay’a doğru yola çıktı. Kim bilir kaç yıldan sonra ilk defa Hatay’da birkaç gün yerine, yaklaşık 12 saat kalıp hemen Mersin’e geçtiler. Zaten isteseler de Hatay’da konabilecekleri baca kalmamıştı. Belki depremi ve oradaki yıkımı hissettiler ve uzun süreli konaklamadan kaçındılar, belki de sıcak seyreden hava şartları bu sene göçmen kuşların yanındaydı. Mersin’den Ankara Polatlı yakınlarına uçup orada dinlendikten sonra 26 Şubat akşama doğru Hereke yakınlarına geldiler. Sonraki durak İstanbul. Bu yazı yazılırken -27 Şubat- saat 13.30 itibari ile Jonas İstanbul’a geldi.”
…
Milas’ın leylekleri ise Leylek Jonas’ın da aralarında olduğu leylek topluluğunun güzergahının batıya doğru bir hayli uzağında uçup da ilçemize vardıkları için depremden haberli değiller büyük ihtimal … Uçarken değil ama Milas’taki yuvalarına vardıktan sonra mutlaka duymuşlar, hissetmişlerdir bir nedenle … Depremin ardından, bölgede bir de, özellikle Adıyaman ve Şanlıurfa’da önceki gün meydana gelen sel felaketi gibi altüst oluşları farketmemeleri mümkün mü? İklim değişikliklerinin, buna bağlı olarak yaşanan doğa olaylarının ihmallerle birleşip büyük felaketler olarak yaşandığını kesinlikle farkediyorlardır … Ne de olsa çok ama çok yukarlarda dolaşıyorlar ve dolayısıyla ufukları biz insanlara göre çok ama çok daha geniş olmalı …