İklim Değişikliği ve Doğa Koruma konusunda çalışan sivil toplum kuruluşlarından
‘Akbelen Ormanı’nın korunması için ortak çağrı!
A. Kemal KAŞKAR –
Muğla Orman Bölge Müdürlüğü organizasyonunda güvenlik güçlerince oluşturulan jandarma-polis zinciri ile kuşatılan Akbelen ormanında çam ağaçlarının kesimi dördüncü gününde sürüyor. Yaklaşık 780 dönümlük ormanlık alanın ağaçsızlaştırılarak ‘şirket’e teslim edilmesi çalışmaları, tüm tepkilere, karşı çıkışlara rağmen adım adım sürdürülüyor. Devlet, ‘özelleştirme sırasında taahhüt ettiği kömür alanları’nı şirkete teslim etmek için vatandaşlarının giderek yükselen direnişine gözünü, kulağını, gönlünü, ruhunu kapatmış durumda … Devlet ve şirket yetkilileri konuyla ilgili tek kelime etmezken, etmiş iseler de o sözleri henüz duyulmamışken, dünyayı ayağa kaldıran yaygın ve etkili karşı duruşlar karşısında, önce enerji ve maden işçilerini temsilen Tes-İş Yatağan Şubesi Başkanı ve Türk-İş Muğla İl Temsilcisi Fatih Erçelik, sonra da bazı köy muhtarları; “Orman da bizim, kömür de bizim, santral da bizim” diye özetlenebilecek bilindik söylemle ‘durumdan memnun oldukları’na, tepkilere ‘bölge dışından gelenlerin kışkırtmalarının neden olduğu’na dikkat çeken açıklamalar yaptılar.
Kılıçdaroğlu Akbelen’e geliyor …
Bu arada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, beraberinde CHP Grup Başkanı Özgür Özel ve milletvekillerinden oluşan bir grupla 28 Temmuz Cuma günü Akbelen’e geleceği öğrenildi …
Konuyla ilgili açıklama yapan Özgür Özel, “Yarın Akbelen’de olacağız, direnişe destek vereceğiz. Kimse kendisini yalnız hissetmesin, biz buradayız. CHP grubu kimin yanında olması gerekiyorsa onun yanında olacak. Nerede olması gerekiyorsa orada olacak” dedi.
Ortak açıklama
Akbelen ormanının yok edilmesine karşı duran bazı sivil toplum kuruluşları ise, yaptıkları ortak açıklamada, ormanda kesim çalışmalarının durdurulmasını, ormanlık alanda maden işletme izni veren kararın iptalini istediler.
Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Çevre Hukuku Ağı, Ege Orman Vakfı, Ekosfer, Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels), Greenpeace Akdeniz, İklim için 350 Derneği, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPAD), Mekanda Adalet Derneği (MAD), Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), TEMA Vakfı, Temiz Hava Hakkı Platformu, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Yeşil Düşünce Derneği, YUVA ve Yuvam Dünya Derneği tarafından yapılan ortak açıklama şöyle …
“Ormanları, kömür santralleri uğruna feda edemeyiz …”
“Akbelen Ormanı, Muğla’da bulunan Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine kömür çıkarmak amacıyla yok edilmek isteniyor. Sivil toplum kuruluşları, doğa ve insan hakkını hiçe sayan ağaç kesiminin acilen durdurulması için yetkililere çağrıda bulunuyor.
Muğla Milas’a bağlı İkizköy’de yer alan ve İkizköylülerin yaşam alanı olan Akbelen Ormanı, iklim krizinin yıkıcı etkilerine karşı savunulması gereken; ancak orman yangınları ve insan faaliyetleri nedeniyle hızla azalan orman varlığımızın değerli bir parçası. Bu ormanın çevresindeki yaşam, tarım alanları, köyler, binlerce yıllık kadim kültürü ile birlikte, yöredeki kömür madenleri tarafından 40 yılı aşkın süredir ve Çevresel Etki Değerlendirme raporu dahi düzenlenmeden yok ediliyor. Şimdi, bu iki termik santrale kömür çıkarmak adına maden sınırlarının dayandığı Akbelen Ormanı yok edilmek; İkizköylüler ise yerinden edilmek isteniyor. Ormanlarını ve köylerini kaybetmek istemeyen İkizköylüler, iki yıldan fazla bir süredir madene karşı ormanlarının başında sürekli nöbet tutuyor ve hukuk mücadelesi yürütüyor.
2021 yılı Ağustos ayında, Akbelen Ormanı’nın maden sahasının genişletilmesine karşı dava açan İkizköylüler’in talebi ile yerel idari mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Bölgede bu süreçte üç kez bilirkişi keşfi yapıldı. Üçüncü bilirkişi keşfi sonrasında heyet tarafından hazırlanan bilirkişi raporu sonucunda yerel idari mahkeme yürütmenin durdurulması kararını kaldırdı. İkizköylüler raporun gerçeğe aykırı olduğu iddiasıyla bilirkişi heyeti hakkında şikayette bulundu ve acilen yürütmenin durdurulması için yeniden başvuru yaptı.
İkizköylülerin itirazları ve direnişleri sürerken Akbelen Ormanı’nda kesimin başlamasını üzüntüyle karşılıyoruz. Ülkemizde ve dünyada iklim krizi nedeniyle sayıları ve sıklığı giderek artan orman yangınları, seller ve sıcak hava dalgaları ormansızlaşma sonucu her geçen gün daha da derinleşiyor. Bu nedenle; iklim değişikliği ve doğa koruma konusunda çalışan sivil toplum kuruluşları olarak daha önce yaptığımız çağrıları yinelemek istiyoruz.
Erken ölümlere yol açan, iklim krizinin en temel nedenlerinden biri olan termik santrallerin devamlılığı için ormanların yok edilmesine izin verilmemeli. İklim kriziyle mücadele etmek, doğaya karşı değil doğayla birlikte çalışarak mümkün. Son 10 yılda neden olduğumuz karbondioksit (CO2) salımının yarısından fazlasını tutan ormanları, doğal alanları, iklimi ve tüm canlıların yaşamını tehdit eden kömür santralleri uğruna feda edemeyiz.”
‘Talepler’
Açıklamanın son bölümünde ise, konuyla ilgili talepler şu şekilde sıralandı:
– Pek çok hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapan, yaşlı ve doğal bir kızılçam ormanı olan 780 dönümlük Akbelen Ormanı’nın kesiminin hemen durdurulması,
– Akbelen Ormanı alanında maden işletme izni veren kararın iptal edilmesi,
– Akbelen Ormanı’nı da içine alan 86541 no’lu ruhsat alanı içindeki maden sahası genişletme projesinin; mevzuat gereği Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerin kapasite artırımı projesi, bölgedeki diğer kömür ocakları ve Yatağan Termik Santrali, diğer madencilik ve endüstriyel tarım gibi faaliyetler ile birlikte toplam (kümülatif) etkilerini ele alacak şekilde ‘Bütünleşik Çevresel Etki Değerlendirmesi’ne tabi tutulması,
– Santral ve madenlerin ömürlerinin uzatılmasıyla ilgili planların halka sorulması.