A. Kemal KAŞKAR –
Bodrum Yakaköy’deki Dibeklihan’da, bu yıl Ferhan Şensoy anısına yapılan kültür sanat etkinlikleri programı kapsamında, Yönetmen Sevinç Baloğlu’nun “Bereketli Hilal’den Avrupa’ya uzanan zamanda, büyüleyici bir yolculuk: Tohum” belgeselinin gösterimi ve söyleşi etkinliği, 6 Ekim Cuma günü yapıldı. Dibeklihan Orhan Kemal Meydanı’nda saat 20’de başlayan etkinliğe kalabalık bir yurttaş topluluğu katıldı. Büyük bir ilgiyle izlenen belgeselde, insanın tarih içindeki yolculuğu, ‘evcilleştirilen buğday tohumu’ üzerinden anlatıldı.
Avrupa Birliği tarafından ‘Kültürel Miras Yılı’ olarak ilan edilen 2018 yılında Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından çekilen belgeselde, Anadolu’da “medeniyete atılan en büyük adım” olarak kabul edilen ‘evcilleştirilen buğday tohumu’nun Avrupa’ya uzanan yolculuğu da ele alındı.
Anadolu’dan Avrupa’ya …
Anadolu’da ‘Bereketli Hilal’ olarak adlandırılan Çatalhöyük (Konya), Göbeklitepe (Şanlı Urfa) ve Karacadağ (Diyarbakır) bölgelerinde M.Ö. 9 bin 600’lere tarihlenen buluntular, buğday tohumunun kültüre dahil edilmesi ve tarımsal üretimin başlaması konusunda son noktayı koymuş, avcı-toplayıcılıktan yerleşik çiftçiliğe geçiş yapılan bu bölgelerin, Anadolu’nun, insanlığın uzun tarih yolculuğunda ‘tohumun ilk kez evcilleştirildiği’ yer olduğu tartışmasız olarak ortaya çıkmıştı.
Belgeselde, ülkemizden ve dünyadan arkeologlar, arkeobotanistler, etnobotanistler ile antropologlarca; ilk kez Anadolu’da evcilleştirilip yetiştirilen buğday ve diğer bitkilerin, dolayısıyla çiftçiliğin Avrupa’ya, Aşağıpınar (Trakya) üzerinden Bulgaristan, Yunanistan ve İtalya’ya yolculuğu da anlattıldı.
“En büyük yanlışımız mı?”
Belgeselin son bölümünde bilim insanları tarafından insanlığın; ‘avcı-toplayıcılık’tan ‘tarımsal üretim’e geçiş tercihinin, bugün varılan ‘vahşi kapitalist emperyalist nokta’ya gelişte ilk kilometre taşı olarak “en büyük yanlışı” mı yoksa kaçınılamayacak bir durum mu olduğu konusunda farklı görüşler de dile getirildi.
‘Yanık buğday taneleri’
Belgesel gösteriminin ardından kısa bir konuşma yapan Sevinç Baloğlu, Anadolu’da avcı-toplayıcı dönemden yerleşik tarımsal üretim dönemine geçişte ‘Buğdayın İzi’ni takip ederek hazırladıkları belgeselde bu iz sürmenin, ‘yanık buğday taneleri’ üzerinden mümkün olabildiğine dikkat çekerek, “Buğday ve arpa, mısır ve pirince nazaran daha uzun süre, 7 ila 10 yıl boyunca saklanabiliyor. Ancak yanık buğday tanesi yüzyıllar sonrasına buluntu olarak kalabiliyor. Buğday tanesi yanmamışsa çürüyor, kalmıyor, dolayısıyla bize hiçbir bilgi veremiyor” dedi.
Siyez buğdayı tohumunun, çevre sorunlarından en az etkilenen tohum olduğuna, dolayısıyla en sağlıklı tohum olduğuna da dikkat çeken Baloğlu, yaptıkları en kısa açıklamanın bile açıklama sonrasında ortaya çıkacak en ufak bir buluntu nedeniyle yanlışlanacağı için bir şey söylerken çok temkinli olan arkeologların, Anadolu’nun medeniyetler tarihinde öncü rolünü yaygın olarak kabul ettiklerini de sözlerine ekledi.
Sevinç Baloğlu hakkında …
Katılımcılardan birinin sorusu üzerine kendisini tanıtan Baloğlu, Tokat Niksar’lı olduğunu, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu (İletişim Fakültesi) mezunu olarak TRT İstanbul ve Ankara televizyonlarında çalıştığını ve 50’den fazla belgesele imza attığını belirtti.