AK Parti Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Hasan Kökten, Milas Basınıyla bir araya gelerek, hem adaylık sürecini, hem de aday gösterilip seçilmesi halinde neler yapacağının işaretlerini verdi. Kökten; “Muğla’yı, Sakar’ın altı, Sakar’ın üstü diye ayrıştırılmasını oldum olası karşı çıkmışımdır. Muğla bir bütündür. Tüm ilçeleri farklı zenginliklere sahip ilçelerdir. Her noktaya eşit hizmet götürmenin örneğini şöyle verebilirim: Bir ceviz bahçem var. Yolun kenarındaki ağaçlara iyi bakıp, arka taraftaki ağaçları ihmal edemem. Çünkü ben o bahçedeki tüm ceviz ağaçlarından ürün almak isterim. Dolayısıyla Muğla’nın her noktasına eşit hizmet sözü veriyorum” dedi.
İnşaat Mühendisi olan ve 5.5 aylık bir Muğla Milletvekilliği yapan Hasan Kökten, Milas’taki yerel basınla kahvaltıda bir araya geldi. Vekilliği döneminde ve sonrasında başta Milas olmak üzere hiçbir ilçeden kopmadığını, kendisine iletilen, yardım istenen her konuda Ankara ile irtibat kurarak sorunun çözümüne katkı sunduğu belirten AK Parti Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Hasan Kökten; “Öncelikle genel başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve partimizin bu konuda yetkili kurulları aday gösterilmem konusunda teveccüh gösterilerse, İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli başta olmak üzere partinin tüm Muğla teşkilatları da verilecek kararı destekler ise Muğla’nın Ankara ile buluşması ve alması gereken tüm hizmetlere kavuşmasını sağlama konusunda kararlıyım.
Muğla halkından toplanan vergilerin tekrar Muğla halkına dönmesini ve bütçenin de eşit bir şekilde tüm ilçelere dağıtılmasını sağlamak benim birincil önceliğim olacaktır.
Cumhur İttifakı’nın Muğla’daki 13 ilçeden 7 belediyesini kazanarak 5 yıldır bulundukları ilçelerde halkımıza hizmet veriyor. Kaynakları doğru kullanan, hizmet odaklı belediyecilikle şehirlere modern bir görünüm kazandıran, insanların günlük yaşamlarını kolaylaştıran, sosyal belediyecilik anlayışı ile de vatandaşın her sorununa çözüm odaklı yaklaşan belediye başkanlarımızla adaylığım öncesinde de, sonrasında da sürekli temas halindeyim. Bizler dava adamıyız. Görev verildiğinde başka, verilmediğinde başka düşünen, başka türlü davranan siyasetçiler değiliz. Küsmeyiz, kırılmayız. Tam aksine kim aday gösterilirse arkasında dimdik durur ve birlikte hareket ederiz.
Bir dünya markası olan, ülkemizin de turizmdeki dış dünyaya açılan en önemli penceresi Bodrum’un ve Milas’ın neden bu kadar hizmetten yoksun olduğunu anlamış değilim. 240 bine yaklaşan seçmen sayısıyla Muğla’nın en büyük ilçesi konumundaki Bodrum’un altyapı, ulaşım ve su sorunu başta olmak üzere çözülemeyen onlarca sorunu var. Keza Milas için de benzer şeyleri söylemek mümkün. Sürekli göç alan ilçelerde siz günübirlik yaklaşımla sorunlara kalıcı çözümler üretemezsiniz. Örneğin 65 yaşındaki bir büyüğümüz yol kenarında dolmuşa binmek için elindeki parayı şoföre gösteriyor. Bu utanç verici bir durumdur. Bu; ne o vatandaşımızın suçu, ne o şoför arkadaşımızın suçudur. Bu noktaya getirenlerin suçudur. Göreve gelmemiz halinde böyle bir durumla hiçbir vatandaşımız karşılaşmayacak.”
ZEYTİNLİK ALANLARI BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR…
Muğla’nın önemli bir tarım şehri olduğunu, zeytin ve zeytinyağının ise halkın en önemli geçim kaynağını oluşturduğunu söyleyen Aday Adayı Kökten; “İlgili Bakanlığa bu konuda doğru bilgi ve doğru projelerle gidecek ve zeytinlik alanların korunması hatta daha da geliştirilmesi için çaba harcayacağım. Büyükşehir Belediyesi olarak köylümüze, üreticimize tohum, fidan, ilaç vb. konularda ciddi destekler vererek, hem bulundukları yerde kalmalarını yani şehirlere göç etmemelerini sağlayacak, hem de yaptıkları tarımsal faaliyetlerden kazanç etmelerine imkan sağlayacağız. Çünkü doğduktan sonra annem beni zeytin ağacının altında emzirmiş, zeytin ağaçlarının arasında büyümüş ve ailemle birlikte ben de yıllarca zeytinliklerde çalıştım. Topladığımız zeytinlerden elde ettiğimiz yağları satarak babam bizleri büyüttü, okuttu. Açıkça şunu belirtmem gerekirse boş bulduğumuz her noktaya zeytin ağacı dikilmesini sağlayacağız” dedi.
YETERSİZ FİZİKİ ALANLARDA, YETERSİZ PERSONEL İLE BARINAK HİZMETİ VERİLEMEZ.
Birkaç gün önce Ankara’nın bir ilçesinde 9 yaşındaki bir çocuğa başıboş sokak hayvanlarının saldırması üzerine bir kez daha konunun ülke gündemine geldiğini belirten Kökten; “Öncelikle tüm belediyeler bu konuda ne yazık ki gerekli önlemleri alamıyor. Fiziki anlamda yeterli bakım ve rehabilite sahaları yok. Sadece bu da değil. O barınaklarda yeterli sayıda personel ve hayvanlara verilecek yiyecek de yok. Sokaktan toplanan hayvanlar doğru dürüst kısırlaştırılmıyor. Kısırlaştırıldığı söylenerek yeniden sokağa bırakılan hayvanların bir süre sonra doğurduğunu görüyorsunuz.
Ben sürekli yurtdışına gidip gelen biriyim. Yurtdışında cadde ve sokaklarda asla başıboş hayvan göremezsiniz. Ben de bir hayvanseverim. 2 yıl önce sokaktan aldığım ve sahiplendiğim bir köpeğim vardı ama vefat etti. Şimdi kızım evde kedi besliyor. İnsan olarak bizim ne kadar yaşama hakkımız varsa ayvanların da vardır. Ancak onlara kısırlaştırdık deyip yeniden sokağa bırakarak sahip çıkmış olmuyoruz veya bir avuç insanın aldığı mama ile sokak hayvanlarına bakmış olmuyoruz.
Göreve gelmem halinde en önemli icraatlarımdan biri de bu konuda olacaktır. Tüm belediyelerimizle ortak çalışma yürütecek ve sokak hayvanlarını bugünkü haliyle sokaklarda dolaştırmayacağız. O hayvanlar aç kaldıkları için saldırganlaşıyor. Modern barınaklar kurmak ve yeterli sayıda bakıcıyı görevlendirmek suretiyle bu sorunu en azından Muğla’da yaşamayacağız” dedi.
Adem Kankaynar