BAKTIKÇA – soru/yorum – A. Kemal KAŞKAR –
‘Deniz için’seniz, denizsiz kalamazsınız. İçiniz içinizi yer bitirir kıyıda geçen her gün. Bu yüzden kış, tekneler için de çok zordur. Üşümek değildir onlarınki, ölmektir çünkü. Ölmek, tahmin edemediğiniz kadar herkesle, herşeyle ilgilidir çünkü. Geriye dönememektir ölüm. Denize dönememek de aynı değil mi! Deniz yoksa ölümdür onlara. Kıyılarda öylece bekleşen küçücük teknelerin her birinin içindeki bahardır deniz.
Bir tek teknenin, suyun üzerindeki duruşunu dikkatle izleyiniz. Nasıl da gururludur suda duramayan her ne varsa çevresinde, onların arasında öylece duruşundan sularda … Bir de, denizle ne de güzel söyleşirler bilirsiniz. Yine çok iyi bilirsiniz ki, denizin kıyılarla kavuşması, kıyılarla konuşması gibidir üzerindekilere olan ilgisi, sesi … Aynısıdır sesler. Ha kıyı olmuş ha küçücük bir tekne, aynısı. Böylesi coşkular asla görülemez hiçbir karada. Ne kadar uzaklardan koşup buluşsanız da başaramazsınız deniz kadarını … Her şey sestir orada. Her şey nefestir. Doyumsuz. Unutulmaz. Ayrıca gözlerinizin önündedir suyun içi. Suyun içinden geçenleri gözlerinizle görürsünüz. Deniz saklanmaz, saklamaz da. Açıktır. En iyisi de bu değil midir: Açık deniz. Ve o, ona açılmakla mümkündür. Kıyılardan uzaklarda … İçini dökmek gibi. İçi dışı bir olmak gibi. Orası, tam orası: Dünyanın en büyük rahatlık yeri. Yerin en güzel halleri. Kıpır kıpır bir deniz. Işıl ışıl. Renkli. Çok renkli. Ne çok ses …
Gökyüzüyle buluşması da aynıdır denizin. Bulunamaz kadar uzaklarda. Buna ‘uzak diyarlar’ diyebilirsiniz. ‘Uzak deryalar’ da diyebilirsiniz. İstediğiniz kadar gidebilirsiniz. Gökkuşağı kadar renklidir, çekicidir uzaklar ama ne kadar gitseniz bir türlü bir yanından öbür yanına geçemezsiniz. O öyle bir rengarenk kemerdir ki, altı yoktur. Ordadır ama yoktur. İçinizden, onun içinden geçebilme arzunuzla gidersiniz gidersiniz, bulunmaz.
Yaşamak da böyle bir gidiş değil midir? Git gidebildiğince … Sonsuz bulunmaz.
Küçücük bir tekne için de yeniden denize dönmek budur, tarifsiz güzeldir.
Kıyıda kumsala batmış bir tekneyle, oturup denizi konuşun, çok mutlu olacaktır: “Biri elimden tutsa yüzerim yine, bunu o kadar çok istiyorum ki” diyecektir.
Elinden tutup yürüseniz denize, pırıl pırıl yüzecek parlaklıktadır gözleri hepsinin …
Gözlerimiz değil midir tüm dileklerimizi ele veren …
Mutluluk tam da böyle başlanabilen bir güzel yürüyüş değil midir …
Mutluluklarımız, kısacık süreler için de olsa tüm güzel dileklerimizle el ele yürüyebilmek değil midir …
Küçük bir teknenin en büyük dileği olsa olsa bu olabilir. Hepimizinki gibi …
(Fotoğraf- 28 Şubat 2023 / Güvercinlik)