Ey İstanbul İstanbul …
Hüseyin AÇAR –
Adına şarkılar şiirler yazılan Türkiye’nin gözbebeği, medeniyetlere başkentlik yapmış, 7 tepe üzerine kurulmuş güzel şehrimiz İstanbul 23 Haziran Pazar günü bir demokrasi sınavına giriyor.
Bu sınavdan başarılı bir şekilde çıkacak mı? Hep birlikte bekleyip göreceğiz.
31 Mart’ta yapılan yerel seçimleri herkes biliyor.
O günden bugüne geçenleri, yaşananları da basın yoluyla ilgiyle yine hepimiz takip ediyoruz.
Ülkemizde yapılan yerel seçimler sonrasında İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini CHP kazanmış ve Yüksek Seçim Kurulu, CHP Adayı Ekrem İmamoğlu’na başkanlık görevini vermişti.
Sonrasında bir de baktık ki İstanbul’da “seçimlerde usulsüzlük yapıldığı”na dair AKP tarafından söylemler başladı. Gelişen olaylar sonrasında söylemler arttı, “çaldılar çalındı” dendi. Ancak neyin çalındığı, kimler tarafından çalındığı bir türlü vatandaşa anlatılamadı. Son bir atakla seçim kurulları tarafından oluşturulan sandık kurullarında usulsüzlük olduğu dile getirildi. Ancak kimse demedi ki: Sandık kurullarını seçim kurulu oluşturdu, niye denetlenmedi ya da gerçekten usulsüzlük var mıydı yok muydu?… Neyse –uzatmayalım- sonuç, Yüksek Seçim Kurulu’nun 11 üyesinden 7’si, “usulsüzlük olmuştur” 4’ü de “olmamıştır” dedi ve karar verildi:
“İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri yenilenecek …”
16 Haziran Pazar günü tv ekranında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Millet İttifakı’nın CHP’li Adayı Ekrem İmamoğlu ile Cumhur İttifakı’nın AKP’li Adayı Binali Yıldırım beyler, demokrasinin gereğini yerine getirerek aynı masada buluştular ve kendilerine sorulan soruları yanıtladılar.
Hani insanın aklı almıyor, bir seçimde aynı zarfa atılan 4 oydan 3 tanesinde usulsüzlük olmuyor sadece Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde usulsüzlükler çıkıyor.
Tabii bu konuyu büyüklerimiz bizlerden çok daha iyi biliyorlardır mutlaka ama bizler de bir işin doğrusunu anlayabilseydik diyorum …
23 Haziran Pazar günü İstanbul adına layık bir seçime ev sahipliği yapabilecek mi diye düşünüyorum.
Kimse kimseyi kırmadan, üzmeden hakaret etmeden, sövmeden sadece demokrasinin gereğini yerine getirsinler istiyorum.
1453 yılında Bizanslılardan alınan, bir çağın kapanıp yeni bir çağın açılmasına neden olan İstanbul, Bizanslıların deyimiyle Kostantinapolis, ki bizim de hiç hoşlanmadığımız bir isimdir bu.
Bu arada İstanbul’u yeniden bir Türk şehrine dönüştüren Fatih Sultan Mehmet’i de saygıyla anıyorum.
Dedim ya, İstanbul ülkemizin en önemli şehirlerinden biridir, asırlardır hep gözlenmiş takip edilmiştir.
Ey İstanbul, şimdi sen ikinci kez demokrasi sınavı vereceksin.
Ben inanıyorum ki, İstanbullular da kendilerine yakışanı yaparak yönetim anlamında geleceklerine en doğru yatırımı yapacak ismi seçeceklerdir.
İstiyorum ki hem İstanbul hem de güzel ülkem Türkiye için her şey çok güzel olsun.
23 Haziran Pazar günü sonuçları tüm Türkiye gibi merakla bekliyoruz. Demokrasi kazansın diyor ve sözü bağlıyorum …
Not- Geçtiğimiz günlerde yayın hayatının 1’inci yılını kutlayan Haftaya BAKIŞ Gazetemize yayın hayatında nice başarılı yıllar diliyorum. Konuyla ilgili yazımı, önümüzdeki haftanın Bakış Açısı’nda okuyabilirsiniz …