Pandemi, hayatımızdaki pek çok şeyi değiştirdi. Evde geçirilen zamanın artışı normalde mutfağa uğramayanları bile usta aşçılara taş çıkartır hale getirdi.
İştah açıcı lezzetler hareketsizlikle birleşince bu dönemde aldığı kilolardan şikayet edenlerin sayısı da arttı. Diyetisyen Nihal Tunçer, bu ortamda en riskli grubun ise teneffüste koşma şansını yitiren çocuklar olduğuna dikkat çekti. Tunçer’e göre pandemi öncesi ekrandan uzaklaştırmaya çalıştığımız çocuklarımızın ekran önünde geçirdikleri zamanın uzaması, hareketlerini kısıtlayarak enerji harcamalarını azalttı. Atıştırmalıkların daha cazip ve ulaşılabilir olması ile aldıkları enerji artarken kilo artışı da kaçınılmaz hale geldi.
Uyku, beslenme ve hareket… Bu üç unsurun çocukların sağlığı ve derslerine odaklanabilmeleri açısından çok önemli olduğunu belirten Tunçer, “Okul demek düzen demektir. Yattığı saatten, kalktığı saate, yemek yediği saatlere kadar bir düzen içinde yaşayan çocuklarımızın düzeni bozuldu. Öncelikle, uyku saatlerini düzenlemek hem büyüme ve gelişme hem de iştah açısından atılması gereken ilk adımdır. Günde ortalama 8-9 saat uyuması, kış aylarına girerken yaşadığımız hava değişimi ile düşebilecek bağışıklık sistemimiz için de çok önemlidir. Bu sayede kaliteli bir uyku uyuyacak ve sabah daha dinç kalkacaktır. Ders saatlerine göre düzenlenen öğünler; günde 3 ana, 2 veya 3 ara öğün şeklinde planlanmalıdır” dedi.
Çocukların sağlıklı beslenmesinin ders başarılarını da doğrudan etkilediğini belirten Diyetisyen Nihal Tunçer, ebeveynlere, “Değerli bir bitkisel protein kaynağı olan kuru fasulyeyi sofradan eksik etmeyin, tabaklarda bulgur pilavına yer açın” dedi.
“Büyüme ve gelişme çağında olan çocuklar için günlük protein alımı son derece önemli” diyen Tunçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Protein çocukların halen devam eden gelişimine katkı sağlarken daha tok hissetmelerine yardımcı olan besin guruplarıdır. Et, tavuk, balık, yumurta ve süt gibi hayvansal kaynaklı proteinin yanı sıra çocuklarımızın beslenmesinde mutlaka bitkisel kaynaklı proteine yer vermeliyiz. Ülkelerin rehberlerine göre sağlıklı beslenmede haftada en az 3 öğün kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, börülce, maş fasulyesi vb.) yemeği bulundurmak, yüksek posa içeriği ve sağladığı tokluk hissiyle hem kilo artışını engellemeye yardım eder hem de çocuklarımızın daha dengeli beslenmesine katkı sağlar. Baklagillerin içerdiği proteinler hayvansal kaynaklı proteine göre daha yavaş sindirilerek yağ yakımını artırırken vücuttaki yağlanmayı azaltır. Biz ebeveynlerin büyürken sofrasında sık sık yer alan kuru fasulyeyi çocuklarımızın sofrasından da eksik etmeyelim.
Karbonhidratlar temel olarak enerji kaynağıdırlar. Basit karbonhidratlar; şeker ve şekerli yiyecekler, çikolata, hamur işleri gibi vücutta yağ depolanmasını hızla artırırken kompleks karbonhidratlardan tahıllar (bulgur, pirinç, kinoa, karabuğday vb.) düşük glisemik indeksi ve yüksek vitamin içeriği sayesinde çocuklarımızın daha dengeli beslenirken kilo artışını engellemeye yardımcı olur. Enerji kaynağı olarak rafine edilmiş karbonhidratlar yerine, daha yüksek lif, vitamin ve mineral kaynağı olan tahılları tercih etmeliyiz. Çocuklarımızın tabağında yer vereceğimiz bir porsiyon bulgur pilavı ile besin emilimi, kemik gelişimi ve bağışıklık sistemi gibi birçok hayati fonksiyon için gerekli olan mangenezin yüzde 55’ini karşılamak mümkün.” (Posta)