GÖRDÜKÇE / Eczacı Bengi MERGEN (E.)
Ayhan Hoca ile öncelikle sazların eğitimi ile başladık. Zannederim 5-6 çalışma sonrası Sadık Bey’den müjdeli haberi aldık. Yeni bir Hakim Bey atanmış Milas Adliyesine, Türk musikisinde derya imiş. İstanbul’dan gelmiş. Radyo ve piyasada adı duyulan sanatçılarla çalışmış. Bilgi ve hocalığı varmış… Her birimizde oluşan sevinç ve mutluluk tarif edilemezdi… Hemen toplandık, yeni katılımcılar oluştu. Sn. Oktay Yiğitbaş hocamızın otoriter ve bilgili eğitimi başlamış oldu.
Her ders günü 19.00-20.00 gibi başlayıp 23’te biten eğitim programlarında önce teorik ders yapıyordu hocamız, son 1-1,5 saatte de çalıyor ve söylüyorduk. Nasıl şevkli ve zevkli çalışma ortamı oluşmuştu anlatamam. Allah sağlık versin Saim Karakurum ağabeyimiz en yaşlımızdı. Ve en düzenli ve istekli katılımcımızdı aynı zamanda… Faik Özturan hocam da yeni emekli olmuş udimizdi…
Bizleri bir araya getiren de sadece Türk musikisi aşkıydı… Oktay Hocamız ise derya idi. Hocalık fonksiyonunu büyük bir sevecenlik ve otorite ile yapıyordu. Müzik ile yapılan çalışmalarda doğal olarak bir konser hedeflenir, hazırlanılır, halka sunulur… Takdir beklenir… Oktay hocam 1,5-2 ayda bir “resital” dersi mini konserler yapardı. Eşraftan musiki aşıklarından oluşan dinleyici grubu oluşturmuştuk. Bu arada merhum Alifer Helvacıoğlu’nu anmadan geçemeyiz… Misafirlerimiz, hanımları Çarşamba öğleden sonraki mini konserlere kek, kurabiye, tatlı, çaylar yaparlar, getirirler, konser sonrası sohbetlerde ikram edilir, yenilir içilirdi…
Daha çok fazla pratiğim olmamasına rağmen (geçmişimde mandolin, gitar, bağlama vardı) İsmail Gökmen Hoca (keman) ile birlikte bir saz semaisi çaldırmıştı bize… İsmail hocam öğretmen olduğu için beni de sürüklemişti ama ben de hiç hatasız icra ederek udumla Oktay Yiğitbaş hocamızdan aferin almıştım …
Sürecek …