GÖRDÜKÇE… / Eczacı Bengi MERGEN (E.)
Bir dost meclisindeki sohbetlerde, anlatılan bazı olaylardan sonra bazı kişiler “Mesela ben de…” diye başlayan cümlelerle söz konusu olayı yorumlamak isterler… Doğru olduğuna inandığı yönde, katkıda bulunmak yönündedir bu yorum… Benim şimdi anlatacaklarım da biraz öyle olacak… Doğru bulmadığım bu davranışı ben de yapmış olacağım. Affola…
Bilenlerimiz az kaldı artık ama, ben bir dönem siyaset de yaptım. 1980 ihtilali sonunda demokrasiye geçiş aşamasında kurulan ve 6 Kasım 1983’te yapılan seçimlerle tek başına iktidar olan ANAVATAN Partisi’nin (Bşk. Turgut Özal’dı malum) İlçe Başkanı idim. Tamamen idealistlerden oluşan bir yönetim kadromuz vardı… ‘CEBE’ci değil, ‘CEPTEN’ci idik. Yeniden şekillenmekte olan Devlet Yönetiminin ilçemize katkıları ne olur hesabında ve amacında idik,
Eczacı kardeşim Mustafa Uğurlu (Şu anda Kırcağız’da eczanesi var) yönetim kurulu üyemdi. İkimizin de eşleri, Milas Lisesi öğretmenlerindendi…
İnsanların her an birileri tarafından -asılsız da olsa- itham edilebilme ihtimaline karşı, eşlerimize ait ilaçları içeren resmi reçeteleri çaprazlama yapmayı kararlaştırdık. Benim eşime ait reçete Uğurlu Eczanesi’nde, Mustafa Uğurlu’nun eşine ait reçete Mergen Eczanesi’nde yapılırdı…
Birçok arkadaşım tarafından komik ve evhamlıca bir iş diye tarif edilse de, biz bunu ‘Tedbir ve dürüstlük’ olarak algılıyorduk.
Bir başka gün İl Genel Meclisi üyemiz emekli Matematik Öğretmeni rahmetli Osman Arslangiray, elinde bir teneke kutu ile titreyerek beni kenara çekti, “Filanca köyden, falancanın bir işi varmış, olmuş teşekkür ederek ikimize” diye kutuyu elime verdi. “Olmaz” diye dirensem de, “çok gönül koyacak” olduğunu söyledi… “Ne yapalım şimdi bunu Başkan?” dedi… “Hocam sen adamı tanıyor musun” dedim? “Yoo..” diye cevap verdi… “Ben de tanımıyorum. Yaptığımızı söylediği iş neymiş?” dedim… “Siz bilirsiniz… Sağolun varolun, bu çamsakızını kabul edin” demiş…
Bizim kırsaldaki insanlarımız, insancıldır, garibandır, fakirdir ama gönlü zengindir…
Kendiliğinden gerçekleşen isteğini, bizim hiçbir müdahalemiz olmadığı halde bize malederek, 1,5 veya 2 kg petekli balla teşekkür ediyordu.
Burada bence anlatılamayacak kadar duygusal olan İl Genel Meclis üyesi ve Emekli Öğretmen rahmetli Osman Arslangi-ray’ın duyduğu suçluluk duygusu ve titreyerek çözüm aramasıdır…
Ruhun şadolsun, cennet mekanın olsun. Allah’ın rahmeti üzerine olsun Osman hocam …