• Künye
  • Gizlilik Sözleşmesi
  • Reklam
Pazar, Mart 26, 2023
  • Giriş Yap
Milas Haber
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Gündem
    • Bohça
    • Kültür & Sanat
    • Bir Satır
    • Spor
  • Köşe Yazıları
    • A. Kemal KAŞKAR
    • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
    • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
    • Hüseyin AÇAR
    • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
    • Yılmaz Kaya AYLANÇ
    • Melih KAŞKAR
    • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
    • Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
    • Begüm AYDINALP
  • İletişim Bilgilerimiz
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Gündem
    • Bohça
    • Kültür & Sanat
    • Bir Satır
    • Spor
  • Köşe Yazıları
    • A. Kemal KAŞKAR
    • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
    • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
    • Hüseyin AÇAR
    • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
    • Yılmaz Kaya AYLANÇ
    • Melih KAŞKAR
    • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
    • Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
    • Begüm AYDINALP
  • İletişim Bilgilerimiz
No Result
View All Result
Milas Haber
No Result
View All Result
Ana Sayfa Köşe Yazıları A. Kemal KAŞKAR

‘Coğrafî İşaretli Milas Halısı’nın üretimi ne zaman Kooperatif örgütlenmeyle taçlandırılacak?

Milas Bakış Gazetesi Yazar: Milas Bakış Gazetesi
11 Haziran 2021
in A. Kemal KAŞKAR, Köşe Yazıları
0
0
SHARES
0
VIEWS
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

BAKTIKÇA … / soru/yorum – A. Kemal KAŞKAR

Milas Kent Konseyi ve Kadın Meclisi’nce; ‘Milas Halısı’nın üretim ve pazarlama sorunlarına çözüm yolu arayışlarına destek anlamında, 5 Kasım 2016 tarihinde, Milas’ın halı üretimi yapılan köylerinden de katılım sağlanarak Karacahisar köyümüzde bir toplantı düzenlenmiş ve toplantıya Prof. Dr. Ayhan Çıkın ve Öğretim Görevlisi Berna Sevinç konuşmacı olarak katılmışlardı … O dönem Yürütme Kurulu Üyesi olarak bu etkinlik için Konsey Gönüllüsü Eşim Ayşegül’le birlikte bir hayli koşuşturmuştuk …

O günden en çok aklımda kalan fotoğraf, ayakta durmakta zorlanan Ayhan Hocamızın; “Hocam oturduğunuz yerden yapın konuşmanızı” önerilerime rağmen, bir iki oturma arası vererek “Yerel Kalkınmada Kadınlar ve Kooperatifler” başlıklı sunumunu ısrarla ayakta yapmasıydı. Bu etkinliğimizin üzerinden 4 ay geçmemişti ki, 1 Mart 2017 tarihinde Ayhan Hocamız ayrılıverdi aramızdan … Saygıyla anıyorum …

Neler demişlerdi?

9 Kasım 2016 tarihli ÖNDER’de yayınlanan “Kadın Kooperatifçiliği, işleri kolaylaştırabilir!” başlıklı haberimden, konunun ilçemiz gündemine yeniden kazandırılması niyetiyle sunum konuşmalarını paylaşmak istiyorum …

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Milas MYO Öğretim Görevlisi Berna Sevinç, “DOBAG (Halı dokuma geleneği olan yörelere geleneksel boyama tekniklerini yeniden tanıtmak amacıyla oluşturulan Doğal Boya Araştırma ve Geliştirme) Projesi ve Çanakkale Ayvacık Süleymanköy ve Manisa Örselli Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri” deneyimleriyle ilgili bilgiler vererek başladığı konuşmasında özetle, “Çanakkale’de başlangıçta 25 köyde 350 kadın, geleneksel desen ve doğal boyalarla  halı dokumaya başlıyorlar. Çanakkale Ayvacık Süleymanköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, halen üretimini sürdürüyor. Yıllık 2 bin metrekare üretim yapıyor. Bu büyük bir rakam. Bu vesileyle, çok ‘turistik’ bir yer olmamasına rağmen Ayvacık’a turist kafileleri gelmeye başlıyor, yani turizme de katkı sağlıyor. Ayvacık’tan sonra 1989 yılında Örselli Köyü’nde yeni bir kooperatif  kuruluyor. Bu kooperatiflerde kadınlar yönetim ve denetim görevlerini yapıyorlar. Ve markalaşmak, patent sahibi olmak da çok önemli. Örselli Kooperatifi beş köyde toplam 140 üyeye kadar yükselmiş. Şu anda biraz düşmüş durumda ama yine yükselişte. Kooperatif Başkanı Cennet hanım Amerika, İsveç ve Norveç’te konferanslar verdi. Metrekaresi 300 lira, yılda yaklaşık 500 bin lira. 2013 rakamları bunlar. Neden Karacahisar’da, Bozalan’da, diğer bazı köylerimizde de olmasın. Halı büyük bir değerdir” demişti.

Prof. Dr. Ayhan Çıkın ise özetle şunları söylemişti:

“40 yıldır kooperatifler üzerine çalışan biriyim. Neden? Çünkü liberal kapitalizm bizi doyuramıyor. Çünkü köylü, tarım, emek sömürülüyor. Ülkeler sürekli bütçe açığı veriyor. Bu tablo içinde önemli olan halkın kendi üretimini, kendi emeğini nasıl koruyacağıdır. Üniversitelerde ‘Kooperatifleşme’ bölümlerinin kaldırılıp yerine ‘finans’ bölümlerinin açıldığı koşullarda, geleneksel iktisatçılık yapamazdım, yapamadım. İçim rahat değil çünkü. Armut satar gibi, elma satar gibi para satmanın, sattırmanın makbûl olduğu şartlarda sistemin ürettiğini satın alabilecek gelirin üretilememesinden kaynaklanan krizlerden kurtulmak için kooperatif örgütlenme şart. Ürettiğimizi bütün dünyaya tanıtıp sunabilmemiz lazım. Bunu en iyi şekilde kooperatiflerle yapabiliriz. Ama kooperatif önce kafada kurulmalı: Biz niye kooperatif kurmalıyız? Önce bu sorunun cevabı verilmeli. Bakın, özellikle 1980’den sonra ekonomiler yeniden yapılandırıldı. Yeniden yapılandırılmış olan bu dünya tablosu içinde, ürettiğimiz malları toplu bir şekilde Türkiye’ye ve dünyaya sunabilmemiz lazım. Aksi takdirde giderlerimiz gelirlerimizden hep daha fazla olacaktır. Türkiye gibi bir ülkede kadın olmak da zor, kooperatifçi olmak da! Ama Kadın Kooperatifçiliği, 2000’li yıllardan bu yana giderek yaygınlaşıyor ve başarılı örnekler çoğalıyor. Şu anda, son on yıldır 62 tane faal kadın kooperatifi var. Kendi beynimizi iyi kullanmak zorundayız. Kendi üretimimizi en iyi şekilde değerlendirmek zorundayız. Üretimimizi gelire dönüştürebiliyorsak, o zaman durumumuz iyi olacaktır. Aslolan kooperatif kurmak değil. Çünkü kooperatif kurmak zor değil; önemli olan kooperatifi yaşatacak kadroların varlığıdır.”

‘Kooperatif Örgütlenme’ adımı …

Milas Halısı yaklaşık üç yıldır ‘coğrafi işaretli ürün’ olarak tescillenmiş durumda. Bu durumu, ilçemiz-yöremiz ekonomisi için avantaj olarak değerlendirebilmemiz bakımından en önemli adım olarak gördüğüm ‘kooperatif örgütlenme’ adımı ise henüz atılamadı.

Bu yönde, Milas Kaymakamlığı ve Milas Belediyesi ile Milas Ticaret ve Sanayi Odası ve Milas Kent Konseyi’nin beş yıl önce başlatılmış çalışmaları kaldığı yerden sürdürmeleri ve ‘Coğrafî İşaretli Milas Halısı’nın üretiminin Kooperatif örgütlenmeyle taçlandırılması dileğiyle …

Bu görev, kooperatif örgütlenme alanında ülkemizin yetiştirdiği önde gelen bilim insanlarından Prof. Dr. Ayhan Çıkın’ın bir tür vasiyeti olarak da duruyor Milas’ın gündeminde …




Gazeteci olmak ya da olamamak!

18 Kasım 1998’de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yönetimince kabul edilip en son 17 Nisan 2019 tarihinde güncellenen ve 31 Mart 2000’de TGC genel kurul üyeleri tarafından onaylanan “Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi”*, haklar sorumluluklar ve elbette etik anlamda gazetecilik mesleği bakımından ‘olmazsa olmaz’ ‘yapılmazsa olmaz’ ilkeleri içerir.

Bildirge’de ‘Gazeteci’: “Günlük yahut süreli, yazılı, görüntülü, sesli elektronik veya dijital basın ve yayın organında, kadrolu, sözleşmeli ya da telif karşılığı, haber alma, işleme, iletme veya görüş, fikir belirtme görevi üstlenen ve asıl işi ile başlıca geçim kaynağı bu olup çalıştığı işletme ile ilgili yasalar karşısındaki konumu bu tanıma uygun olanlar” şeklinde tanımlanıyor.

Gazetecilerle ilgili davalarda mahkemeler tarafından dayanak kabul edilen Bildirge, gazeteci olmadıkları halde çeşitli biçimlerde gazetecilik faaliyetine katılanları da kapsadığına özellikle dikkat çekiyor.

Son günlerde yine ‘gazeteci’ sanılanların aslında ‘gazeteci olmadıkları’nın ortaya çıktığı koşullarda bu çok önemli belgenin ne denli ayrıntılı bir ‘hiza-istikamet’ oluşturduğu yönünde kanaat oluşturacağını düşünerek Bildirge’den “Kurumsal Çıkar ve Davetler” bölümünü paylaşmak istiyorum:

“Gazetecinin bir basın – yayın organındaki işlevini ‘Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ndeki hakları, sorumlulukları ve görevleri belirler. Gazeteci mesleki durumların dışındaki faaliyetlere zorlanmamalıdır.

Gazeteci, çıkar ve nüfuz sağlayacak habercilikten kaçınmalıdır. Mesleğini gölgeleyecek, itibarını sarsacak türden oluşumlar içerisinde yer almamalıdır.

Siyasi parti ve profesyonel spor kulüplerinde aktif görevde bulunmamalı, ticari bir kuruluşun danışma veya yönetim kurulunda görev almamalı, kişi ve kurumlardan hediye, maddi çıkar sağlamamalıdır.

Masraflarını ticari kuruluşların karşıladığı gezilere katılarak karşılığında ürün ve marka tanıtımı içeren yayın yapılmamalıdır. İstisnai durumlarda gidilen ve masrafları karşılanan gezinin haber yapılması halinde de gezinin davet olduğu açıkça belirtilmelidir.”

Bildirge, bunun gibi daha birçok hassas ilişki-iletişim alanına müdahale etmekte, önerilen ve dolayısıyla kabul edilebilir sınırları çizilen ilişki-iletişim ekseninin terk edilmesi durumunda, yapılmış olanın ‘gazetecilik olamayacağı’ yönündeki doğru tavrı tartışmasız bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bu kadar!

*Bildirge’nin tam metnine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin internet sitesi olan www.tgc.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.




Açlık sınırı nerede başlar nerede biter?

Vatandaşın “evimize ekmek götüremiyoruz” sözlerini ‘abartılı’ bulan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “açlıkla mücadele imtihanı” sürüyor. Erdoğan bu kez de muhalefete hitaben, “Şimdi bakıyorsunuz sözde siyasi parti genel başkanı olarak çıkıp konuşanlara, durmadan hep iftira, neymiş millet açmış, bundan bahsediyorlar. Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin” deyivermiş. Bu sözlerinin hemen ardına da “Biz bütün imkanlarımızı seferber ederek bunları yaptık” diyerek ‘ülkemizdeki bütün aç yurttaşları doyurduk’ anlamına gelen bir şeyler de söylemiş … Böylesine bir ‘çok boyutlu aşağılayıcı söylem’ duyulmuş şey değil!

Açlığın tanımını gün boyu ‘bir lokma bile yiyememek’ düzeyinde değil de sınırları iyice daralmış, ölümle kalım arasına sıkışmış bir tür ‘tabut içinde yaşam’ olarak yapmak gerekir. Dolayısıyla yetersiz-dengesiz beslenmeyle, beden ve ruh sağlığını her geçen gün hep daha kötüye yani hızla vakitsiz ölüme götürür ‘açlık’!

Elbette çözüm, açların karnının doyurulmasıyla bulunamaz ve hedef de bütün açların doyurulması olamaz!

Açlık sınırının nerede başlayıp nerede bittiğini bilen kararlı bir mücadele ile açlığı yoksulluğu yeneceğiz.

Hiç kimsenin ‘yatağa aç girmediği’ başka bir Türkiye mümkündür.




#HADİ HAYIRLISI!

Sosyal medyada, ‘Hak Adalet Demokrasi İstiyoruz’ sözcüklerinin baş harfleriyle #HADİ kampanyası başlatılmış. Kampanya çerçevesinde sosyal medya kullanıcıları, öncelikle gerçekleşmesini ya da olmamasını istediklerini sıralayıp sonuna #hadi diyor/ekliyorlar.

Ülkemizin ‘birlikte muhalefet’e en çok ihtiyaç duyduğu şu dönemde geleceğimizi hep birlikte kurma mücadelesinde ‘hadi’nin sözcük anlamıyla yükselecek muhalefet kabiliyetimiz için ben de ‘hadihayırlısı’ diyorum.

Önceki Haber

Kayısı

Sonraki Haber

Kırsal mahallelerde yapılaşma sorunlarının çözümü için …

Milas Bakış Gazetesi

Milas Bakış Gazetesi

Sonraki Haber

Kırsal mahallelerde yapılaşma sorunlarının çözümü için …

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Popüler
  • Yorumlananlar
  • Son Eklenen

Milas Kaymakamlığı görevine Mustafa Ünver Böke getirildi

4 Şubat 2021

Jandarma’dan rüşvet operasyonu

15 Ekim 2020

Sitare-Osman Menteşe Çiftliği ile Kairos Zeytinevi’ne alkışlar!

14 Şubat 2020

Atatürk’ü anlamak!

15 Kasım 2019

Annesini kaybetmiş bir çocuğum artık …

2

Kiminizi kaybettiyseniz aynı … Ne ki ‘kör etsin’ gözlerinizi o ölüm …

2

Daha yaşanacak günler varken …

2

Yangınları nasıl yazsam?

2

“Kara Rapor 2022: Türkiye’nin tüm illeri kirli hava soluyor!”

24 Mart 2023

Milas Belediyesi’nin iftar yemekleri …

23 Mart 2023

Esentepe’de mutlu sona az kaldı …

23 Mart 2023

Süleyman Demirtaş: “Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimini yaşayacağız!”

23 Mart 2023
Facebook Instagram RSS

1 Haziran 2018 Cuma günü yayın hayatına başlayan gazetemiz BAKIŞ; tarafsız, ilkeli, çağdaş ve dürüst yayıncılığı ilke edinmiştir. Aynı düşüncelerle 2019 Nisan ayında, dijital gazeteciliğe de adım atmıştır.

Yayın politikamız Atatürk ilkelerinden asla kopmadan, tarafsız ve ilkeli olarak yayın hayatını devam ettirmektir.

Takip Et

Kategoriler

  • A. Kemal KAŞKAR
  • Begüm AYDINALP
  • Bir Satır
  • Bohça
  • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
  • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
  • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
  • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
  • Genel
  • Gündem
  • Gündem|Son Dakika
  • Hüseyin AÇAR
  • İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
  • Köşe Yazıları
  • Kültür & Sanat
  • Melih KAŞKAR
  • Spor
  • Yılmaz Kaya AYLANÇ

© 2020 Milas Bakış Gazetesi - Tüm hakları saklıdır. Powered by Fikir Tasarım.

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Gündem
    • Bohça
    • Kültür & Sanat
    • Bir Satır
    • Spor
  • Köşe Yazıları
    • A. Kemal KAŞKAR
    • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
    • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
    • Hüseyin AÇAR
    • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
    • Yılmaz Kaya AYLANÇ
    • Melih KAŞKAR
    • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
    • Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
    • Begüm AYDINALP
  • İletişim Bilgilerimiz

© 2020 Milas Bakış Gazetesi - Tüm hakları saklıdır. Powered by Fikir Tasarım.

Hoşgeldin!

Hesabına giriş yapabilirsin.

Şifrenizi mi unuttunuz?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Giriş Yap

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Giriş Yap