Kürşat Şahin YILDIRIMER / Uzman Sosyolog – Terapist
Birçok ebeveyn, “Çocuğumu yatağına yatıramıyorum, tek başına yatmak istemiyor, korkuyor, sık sık uyanıyor, uykuda diş gıcırdatıyor” gibi şikâyetlerle hekime başvuruyor. Anne-babanın, bebeğin ihtiyaçlarına duyarlı olmaları gerekmektedir, onları ihmal etmemeleri, korkular ya da anksiyete nedeniyle uyuyamayan çocukları anlamaları gerekmektedir.
Çocukta uyku sorununun pek çok nedeni olabilir
Yaşanan uyku problemleri fiziksel olduğu kadar duygusal kaynaklı da olabilir. Doğumdan itibaren ilk yıl bebeğin bedensel gereksinimleri ve şikâyetleri, ortam ısısı, gürültü, annenin bebek ile kurduğu güven ilişkisi, ihtiyaçlarını karşılama biçimi, annenin psikolojisi uykuyu etkileyebilir.
Uykunun bebek gelişimi açısından temel gereksinim olduğu, her çocuğun uyku alışkanlıkları ve gereksinimlerinin farklılık gösterebileceği bilinmekte ve uyku sorunlarının büyük kısmı ikinci yıldan itibaren görülmektedir.
Çocuklar, davranış diliyle konuşur
Uykuya dalma sıklıkla zor olur. Sonraki dönemlerde de korkular, çocuğun anksiyetesinin yüksek olması, uyurgezerlik, diş gıcırdatma görülmeye başlar. Çocuklar davranış diliyle konuşurlar. Eğer bir sorun yaşıyorlarsa bunu, davranış sorunlarıyla ifade ederler. Uykuya dalmada zorluk ve uyku bölünmeleri, uykuda alt ıslatma, genellikle çocukta sorun alanının habercisidir. Çocuk, anne-babadan ayrılıp odasına geçmek istemeyebilir. İçeride bir hareket, dinamizm vardır ya da anne ya da baba geç geliyordur veya çocukla aralarında yeterli iletişim yoktur, onlarla doyurucu bir ilişki yakalayamayan çocuk da yatağına gitmek istemez, iletişimi devam ettirme peşindedir.
Anksiyete uyku kalitesini etkiliyor
Anne-baba arasında sorunlar, kavgalar veya anne-babanın psikolojik sorunları varsa, çocukla iyi, güven veren bir ilişki tarzları oluşmamışsa, çocuk, kardeş kıskançlığı yaşıyorsa, okul, öğrenme, uyum sorunları varsa, çocuğun anksiyetesi yükselir. Bu huzursuzluk, uyku kalitesine yansır. Korkuyorum diyebilir, anne-babaya yakın olmak isteyebilir, hele ki küçük kardeş anne-babanın odasında ve o ayrı odada yatıyorsa, o odaya gelme girişimi genellikle olacaktır.
Geçiş nesnesine bağlanmak normal karşılanmalı
Çocuk, anneden ayrılmaya tahammül edemediği dönemde -bu her çocukta değişken olmakla birlikte 2-3 yaş arası olur- bir geçiş nesnesine bağlanabilir. Bu bir battaniye, annenin bir eşyası, yumuşak bir oyuncak olabilir. Bundan dolayı çocuğu yargılamamak, o eşyayı yok etmemek gerekir. Çünkü çocuğun gelişiminde bir anlamı vardır bu nesnenin. Bir sonraki döneme geçebilmesi için çocuk kendisine bir yol bulmuştur.
Ailelere öneriler
Bebeğin ihtiyaçlarına duyarlı olup ihtiyaçlarını zamanında karşılayın, bebeği uykudan sık uyandırmayın, fazla uyaran vermeyin.
Çocuğunuzla güven veren bir ilişki kurun. Ona bireyselleşmesi için destek olun, ona güvendiğinizi hissettirin, fazla korumayın, ama ihmal de etmeyin.
Uyku öncesi ortamı sakinleştirin. Gürültü, hareketli ve eğlenceli bir ortam varsa, çocuk uyumak istemez.
Çocuğunuza düzenli zaman ayırın ve onunla kaliteli, keyifli, etkileşim içeren paylaşımlarda bulunun. Oyun oynamak, aktivite yapmak gibi.
Çocuğunuzu bu sorundan dolayı yargılamayın, cezalandırmayın, hele ki korkuları ve anksiyetesi nedeniyle uyuyamıyorsa, onu anlamaktan uzak bir yaklaşım, hem ilişkinizi bozacak, hem çocuğun sorununu daha da büyüyecektir.
Onu anlamaya çalışın, dinleyin, rahatlatın. Disiplin sorunu var ise, davranış, puanlama çalışmaları yaparak, ödül odaklı ve kararlılık içeren bir sistem kullanabilirsiniz.
Çocuğun yanında tartışmayın, birbirinizi eleştirmeyin, sürekli her yerde bu sorundan bahsetmeyin.
Çocuğun uyumunda, dikkatinde, öğrenmesinde sorunlar varsa, alt ıslatıyorsa, agresif ya da içe kapanımı varsa, mutlaka bir uzman yardımı alın. (16.08.2021)