GÖRDÜKÇE… / Eczacı Bengi MERGEN (E.)
Çocukluğumdan beri düşünmüşümdür hep: “Dünyanın sonu nasıl gelecek acaba” diye. Kıyamet nasıl olacak? Hayat, insanlık nasıl yok olacak? Biz görür müyüz? Yer küre dağılıp bir anda “Bir yıldız daha kaydı” mı olacak?.. Bu kadar çok sayıda insanı besleyemeyen dünyamız gene bizim yüzümüzden veya sayemizde (!) bir takım afetlerle tüm canlıları gözden çıkarıp İPTAL (!) mi edecek?..
İnsanlık ve insanlar kendi konfor, hırs ve varlıkları için dünyamızı delik deşik ettiler… Su yetmiyor deyip su aradılar, deldiler. Maden lazım dediler deldiler. Petrol lazım dediler deldiler. Isınma ve enerji ihtiyacı için DOĞALGAZ dediler deldiler. Bu kadar insanın doyması için TARIMSAL ÜRÜN VERİMİ lazım dediler, toprakları zehirlediler…
Artık dünya “Benim dengemi siz allak bullak ettiniz, benim pilimi bitirdiniz… Aklınızı başınıza toplayın, bazı şeyleri değiştirin… Yoksa haliniz harap… Sonra benimle beraber sizin de sonunuz gelecek” diye bas bas bağırıyor…
Teknolojiye bağlı karbon salınımını azaltalım diyor bilim insanları… Bilimde dünyanın en üst çizgisinde olduğunu herkesin kabul ettiği ABD, hayır diyor. “Tarımda kullanılan kimyasalları azaltalım” diyor bilim… Verim düşer olmaz diyoruz. “Enerjide tasarruf edelim… Fosil yakıt (petrol-kömür) kullanmayalım” diyor bilim… Cevap: Bu motor ve otomobil sanayii batar sonra…
Küresel ısınma tahminlerin aksine çok hızlı devam ediyor… Buzullar hiç olmadığı hız ve boyutta eriyor… Denizlerin yükseleceği de söyleniyor…
Yüzeysel ısı gün geçtikçe artıyor. Geçen 10 gün içinde Milas’ta 40-45C hava sıcaklığı ölçüldü…
Yeraltı suları günden güne daha derine kaçıyor… Böyle kuraklık devam ederse çok uzun olmayan bir süre sonra içme kullanma suyu temininde problemler bizi bekliyor.
Peki ne yapalım? Bizlerin yapabileceği çok az şey var… Öncelikle Allah’ın verdiği cennet benzeri topraklarımızı kirletmeyerek, plastik atıklardan nizami bir şekilde kurtularak “ÇEVRE SAYGISI” oluşturmalıyız.
Suyumuz için en üst seviyede CİMRİ olmalıyız. Enerji üretimi (Elektrik) için gerekli işlemlerin dünyamızı yaşanmaz hale getiren sebeplerden biri olduğunu kabul etmeli, bilmeli ve çocuklarımıza – torunlarımıza öğretmeliyiz.
Kullanılması mümkün olmaz hale gelmiş olan ilaçlarımızı çöpe değil, eczanemize imha için bırakmalıyız.
Yürüyüşün en faydalı spor, yaşamımızın sağlıklı sürmesi için gerekli olduğu bilincine varıp “TUVALETE BİLE ARABA İLE” gitmekten (!) vazgeçmeliyiz…
Dünyamız, yaşamımız, insanlarımızla birlikte “SAĞLIKLI ve MUTLU” sonlara doğru gitmesi için Allah’a dua etmeliyiz… Zira bu gidişle işimiz Allah’a kalacak…