Yılmaz Kaya AYLANÇ
Tokyo Olimpiyatları ardından Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası gerçekleştiriliyor. Voleybol takımımız çok başarılı maçlar çıkardı. Yazımın öncesinde hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim.
Özlemişiz!
Ayrışmadan, ötekileştirmeden, kayırmadan, işsizlikten, çocuklarımıza ve vatandaşlarımıza yapılan haksızlıklardan.
Hayat pahalılığından, TÜİK’in -halkla alay edercesine- enflasyon rakamı diye ortaya koyduğu rakamdan.
Diyanetin sanki din devletiymişiz gibi her konuda görüş bildirmesinden, her olaya gidip boy göstermesinden, devlet geleneklerimize aykırı olarak protokolde üst sıralara konmasından, camilerde olur olmaz konuşup Atatürk’e laf söylemelerinden, O’nu yok saymalarından, hakaret etmelerinden.
Geçim sıkıntısından, yetmeyen maaşlardan, çocuklarımızı yeterli ve sağlıklı besleyememekten.
Geniş halk kitleleri sıkıntı içinde yaşamaya çalışırken yandaş iş adamlarına verilen milyarlık işlerden, onlara fazla fazla tutarda yapılan döviz karşılığı ödemelerden, vergi iltimaslarından.
Yandaşlara verilen üç, beş, on yerden ödenen maaşlardan, mülakat adı altında kayırmalarla işe yerleştirilen yandaşlardan, liyakat sahibi çocuklarımızın ‘sınavı kaybettin’ denilip refüze edilmesinden.
Yandaş belediyelere destek yağdırılırken, muhalif belediyelere ‘iş yapamasınlar’ diye getirilen engellerden, muhalif belediye başkanlarına belediye meclislerinden yapılan anlamsız, insafsız ve haksız engellemelerden.
İstanbul’un taksi ihtiyacı için vereceği yeni plakalara UKOME üyesi memurların durmadan itiraz etmelerinden, İzmir’de metro için Başkan Tunç Soyer’e Avrupa’dan bulduğu uygun krediye onay verilmemesinden.
Düşünceleri yüzünden evlerinden sabaha karşı polis baskını ile insanların alınmasından.
Gri pasaport ile belediyeler tarafından Avrupa’ya eğitim gezisi diye giden fakat bir daha dönmeyen ve ülkemizi küçük duruma düşüren uygulamalardan.
Eğitimdeki geri gidişten, bilimden uzaklaşmadan, akşam normal, sabah kalkıldığında imam hatip olan okul anlayışından.
Halkın yakınındaki sağlık kurumlarını kapatarak şehir dışına çok pahalıya yaptırılan şehir hastanelerinden.
Bir türlü düzelmeyen ekonomik ortamdan, her hafta zamlanan fiyatlardan.
Her yıl bulundu müjdesi verilmesine rağmen sürekli zam gören doğal gaz ve elektrik fiyatlarından.
Vefasızlıktan.
Tehdit dilinden.
Tek yanlı yandaş medyadan, doğru haber vermeye çalışan haber kanallarına durmadan olur olmaz verilen cezalardan.
Özerk olmayan ve yöneticilerinin keyfi olarak atandığı üniversite anlayışından, üniversitelerdeki yandaş kadrolaşmadan.
Salgında bir türlü doğruları yapamayan Sağlık Bakanlığı yönetiminden, yaptığı toplantılarda aldığı kararları halka duyurmayan Salgın Danışma Kurulundan.
Her türlü milletten insanın mülteci veya sığınmacı adı altında ülkemize girmelerinden, girenlerin elini kolunu sallayarak ülkenin her yerine gidebilmesinden, her şeyi yapabilmesinden ve üstüne üstlük onlara parasal imkanların sağlanmasından.
Her an bir başka ülke ile neredeyse savaşacak hale gelinmesinden, sonra başka bir ülke ile nerdeyse her dediklerinin her şeye rağmen yapmaya çalışılmasından.
Nerdeyse ilişkimiz yok denecek ülkelere hibe yardımı adı altında milyon dolarlar göndermemizden.
Diğer yandan Türk Hava Kurumu’nda ne oluyorsa yangın söndürme uçakları bakımları yapılamadığı için uçurulmadığından cânım ormanlarımızın cayır cayır yanmasının bir süre de olsa seyredilmesinden.
Gülmeyen yüzlerden, bitmeyen sorunlardan.
İşte bu ortamda bayanlarımız çıktılar müthiş bir performans, harika bir birliktelik, samimi bir çaba ile bizleri, bir süre de olsa bu sorunları unutturup mutlu ettiler.
Hepsi iyi eğitimli, zarif, hırslı, alçak gönüllü ve ülkeleri için canlarını dişlerine takmasını bilen sporcular. Yabancı ajansların röportajlarında yabancı dili iyi kullanan, yanıtlarında bilgi ve görgülerinin seviyesini ortaya koyan sporcularımız sanırım pek çok genç kızımıza rol model oldular.
Burada şu eleştiriyi yapmadan da geçmek istemiyorum. Bazı sporcularımızın saç renkleri ile uğraşan, onların Atatürkçü yaklaşımlarından hoşnut olmayanları da gördük ve üzüldük.
Kaptan Eda ve arkadaşları, bizleri çok mutlu ettiniz. Bir özel teşekkür de Ebrar’a etmek istiyorum.
Türk Milli Bayan Voleybol takımı, sporcuları, teknik heyeti ve idarecileriyle çok özlediğimiz mutlu günleri bize yaşattığınız için hepinize gönül dolusu teşekkürler.
İyi ki varsınız!
Sizlerle gurur duyuyoruz.