BAKTIKÇA … – soru/yorum – A. Kemal KAŞKAR
Bana göre ‘Kent Konseyi’: “Gönüllülük temelinde içtenlikle bir araya gelmiş ve katılımcı yerel yönetim hedefine doğru düşe kalka ama ille de inatla-kararlılıkla yürüyen kişiler tarafından oluşturulmuş bir sivil toplum arayışı”dır. Araya sora bulunabilen-varılabilen yerler ise ne yazık ki hedeflenenlerden çooook uzaktır henüz.
Bu tanım doğrultusunda, geleneksel demokratik yönetim modelinin katılımcılık yönünde evrilmesini hedefleyen Kent Konseyi çalışmaları; yüksek sabır-tahammül gerektiren ve en baştan, çok meşakkatli olacağının kabul edilmesi gereken bir uzun yolculuktur. Bu anlamıyla, geleneksel-olağan siyaset pratiklerinin er meydanı olmamalı, yapılmamalıdır.
Kısacası, ‘Kent Konseyi’ dediğimiz ‘başka türlü bir şey’dir. Her şey bir yana, çok az rastlanan bir özellik olan ‘gönüllülük ekseni’ üzerinde bina edilmektedir ve dolayısıyla ‘geleceğe dair bir düş’ olarak şimdiki zamanların acemilikleri içinde gerçekleştirilmeye çalışılan bu çabalar titizlikle, içtenlikle desteklenmeli, özenle korunup kollanmalı, takdir görmelidir.
Milas için önemli bir tarih: 17 Nisan 2022
İlçemizde 17 Nisan 2022 tarihiyle başlayan dönemde yaşananlar, Milas Kent Konseyi özelinde ‘Kent Konseyleri’ bakımından önemli bir deneyim olanağı taşıyor.
Bu olanağı en iyi şekilde değerlendirmek için ilk adım olarak: 17 Nisan 2022 tarihinde Milas Kent Konseyi’nin çağrısı ve düzenlemesiyle yapılan ‘Zeytinime Dokunma’ mitingi sırasında Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın bir grup katılımcı tarafından protesto edilmesinin faturası Milas Kent Konseyi Yürütme Kurulu’na kesilmemelidir.
Bu arada: ‘Zeytinin Başkenti Milas’taki bu mitingle en üst noktaya yükseltilmiş çok haklı tepkilere neden olan yönetmeliğin yürütmesinin durdurulduğuna, yani mitingle amaçlananın gerçekleşmiş olduğuna ilişkin ‘mutlu son’ucu da not etmeden geçmemeli, bu anlamda mitingin hakkını yememeliyiz.
Ama o tarihten bu yana biz başka bir gündemi tartışmaya çalışıyoruz. Bu vurgulamayı, söz konusu tartışmanın gerekli ve öğretici (‘ders’ niteliğinde) bir tartışma olduğunu ekleyerek yapıyorum.
Ve gelinen noktada: Milas Kent Konseyi ile Milas Belediye Başkanlığı ve CHP Milas İlçe Başkanlığı arasında estiği bilinen soğuk rüzgarlar, Milas Kent Konseyi genel kurulunun 31 Mayıs Salı günü olağanüstü seçimli genel kurula çağırılmasına neden olmuş.
Alınan olağanüstü seçimli genel kurul kararıyla, ‘Büyük Zeytin Mitingi’nin ardından Belediye ve CHP ilçe yönetimleri tarafından doğrudan hedefe konan Milas Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nun yeniden belirleneceği söyleniyor.
2009 yılı Haziran ayında kurulan Milas Kent Konseyi tarihinde ilk kez böyle bir durum yaşanıyor. Konsey genel kurulu, Belediye yönetimi ile yaşanan yaklaşım ve yorum ayrılıkları nedeniyle olağanüstü seçimli genel kurula doğru gidiyor.
Neler denmişti?
17 Nisan 2022 tarihinde düzenlenen ‘Zeytinime Dokunma’ mitinginin ardından, CHP Milas İlçe Başkanı Tüze Çetinkaya ve Başkan Tokat tarafından sert açıklamalar yapılmıştı. 19 Nisan tarihli Milas ÖNDER gazetesinin haberinden yararlanarak derlediğim bu açıklamalardan kısa aktarmalarla sürdürmek istiyorum:
CHP Milas İlçe Başkanı Tüze Çetinkaya:
“Tamamen Belediyeyi ve CHP’yi hedef alan pankartlarla bu alana nasıl giriş yapıldı? Bizden destek istenirken, tüm destek sağlanırken bizim gençlerimizin üzerinde görevli önlüğü neden yoktu? Bu protesto yapan kişilere nasıl görevli önlüğü giydirildi? Bunların hepsini teker teker görüşeceğiz. … Bu eylemi yapanların memleketi, insanı, üreticiyi, çiftçiyi, zeytinciyi düşünmediği ortadadır. Bu provokatif eylemdir! Bir dahaki seferde böyle bir durum yaşanırsa en sert tepkiyi vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat:
“TARİŞ var mıydı orada? Ziraat Odası var mıydı? Kim vardı? Eğer zeytin amaçsa, o alana giren herkes zeytinde kenetlenmiştir. Biz de dahil. En arkada yürüdük. Söz verildiği için konuşmamızı yaptık. Ama her konuşma yapan ‘AB Coğrafi İşaretli Milas Zeytinyağı varken neden kömür?’ dedi. AB Coğrafi İşareti MİTSO’nun müracaatıyla alındı. MİTSO var mıydı orada? Sadece MİTSO da değil, bizim 10 yıllık ortak akıl çalışmamızdaki bileşenlerden sadece Milas Belediyesi oradaydı, o da protesto edildi. … Milas’ta bir kent konseyi varsa, Milas Belediyesi, Milas Belediye Başkanı sayesinde var. Kent Konseyi, zeytin mitingi yaparken, bu kimlikle Ziraat Odası’nı yanına çekemiyorsa, TARİŞ’i yanına çekemiyorsa, Milas Belediyesi’ni yuhlattırıyorsa; o zaman onun durumunu tartışmamız lazım. Önümüzdeki günlerde tartışacağız. Bir komite oluşturulmuş, zeytinle alakası olmayan kişiler var. …”
Genel kurul ‘seçimsiz’ olmalı …
Yazımı buraya kadar dikkatle taşıdıktan sonra tam bu noktada önemle belirtmek isterim ki:
17 Nisan’dan bu yana bu konuda kurulan tüm cümlelerle hedeflenenin kim-kimler, kastedilenin ne-neler olduğunun açık seçik dile getirileceği, bütün eleştirilerin, sıcak tartışmaların yapılabileceği bir ‘seçimsiz genel kurul toplantısı’, Kent Konseylerinin tarihteki rollerini başarıyla oynayabilmeleri, kendilerinden beklenenleri gerçekleştirebilmeleri bakımından çok daha uygun olur diye düşünüyorum …
Çünkü, Konsey tarafından oluşturulmuş platform dahilinde yer alan tüm ‘geleneksel siyasi iradeler’in mutlak kontrolünün sağlanamayacağı açıkken, hele de ‘yapılacağı herkes tarafından bilinen bir protesto’nun engellenmesinin sadece ve sadece Milas Kent Konseyi’nin sorumluluğuna terk edilmesi elbette hiçbir şekilde kabul edilemez.
Ola ki herkes tarafından tüm çabalar gösterildiği halde yine de öylesi bir protesto ısrarı söz konusu olduğunda da bu konu ‘demokratik tepki ölçüsü’nün aşılıp aşılmaması çerçevesinde ele alınmak gerekir. ‘Farklı bir renk’ olarak görüp değerlendirilmek gerekir, hepsi bu.
‘Demokratik tepki’ ayarı kaçmış şekilde gösterilse bile bunun çaresi de demokratik teamüller içinde vardır, bulunur.
Dolayısıyla en doğru çözüm yolu; çok başarılı, çok geniş katılımlı, gerçek anlamda kitlesel bir yürüyüş ve miting gerçekleştirmiş ve bırakın ilçemizi ülkemiz tarihine yön verebilmiş olan Milas Kent Konseyi’ni seçimli genel kurula götürmekten geçmez.
Son cümle olarak:
İlan edildiği şekliyle seçimli genel kurul, başta Belediye ile ilişkiler ekseni olmak üzere özelde Milas Kent Konseyi deneyimi açısından yeterli kazanımların sağlanmasına büyük ölçüde engel olacak, ‘Geleceği Birlikte Kuralım’ çağrısıyla ulaşılması hedeflenen gönüllü yurttaşların katılımında kırılmalar yaşanmasına yol açabilecektir. Bu yola girilmemelidir.
Bayramımızı kutluyorum…
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu, yüreklerimiz gencecik ve umutlarımız tazecik olsun …
İmzalar için son gün bugün!
İklim Adaleti Koalisyonu, ‘Gezi Davası’nda ceza alanları sahiplenmenin çok büyük önemine dikkat çekerek başlattığı imza kampanyasıyla, vatandaşları ‘kendilerini ihbar etmeye’ çağırdı. İmzalar için son günün 19 Mayıs 2022 Perşembe günü (bugün) olduğunun belirtildiği çağrı metni şöyle:
“Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz!”
Üç-beş ağaç meselesi”nden başlayarak tüm özgürlük alanlarının meselelerinin dile geldiği, bir parktan tüm ülkeye yayılan Gezi Direnişi, “Mahalleme, meydanıma, ağacıma, suyuma, toprağıma, evime, tohumuma, ormanıma, köyüme, kentime, parkıma dokunma” pankartının asıldığı Gezi Parkı, 2013’ten bu yana tüm ekoloji mücadelelerimizde bizlere ışık ve umut oldu.
Hepimizin beklentilerini, dileklerini, özlemlerini simgeleyen gezi ruhunu aramızdakileri öldürerek, yargılayarak, tutuklayarak incitebileceğini sananlara sözümüz var:
Daha önce aynı suçlamadan beraat etmiş Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Hakan Altınay ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye verilen 18’er yıllık, Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını kendimize verilmiş sayıyor ve hiçbir somut delile dayanmayan bu hukuksuz hükmü reddediyoruz. Onlarla fikir ve eylem birliği içinde olduğumuzu beyanla kendimizi ihbar ediyoruz. Arkadaşlarımız, kamu vicdanında masumdur, özgürdür. Her türlü zorbalığa, hukuksuzluğa ve talana karşı direnen tüm hak ve doğa savunucuları, dimdik ayakta ve tertemizdir.
Doğayı ve yaşamı savunmak için mücadele eden bizler, korku, yalan ve talan imparatorluğuna karşı bir aradayız. Tutuklu arkadaşlarımızı tutsaklıklarından kurtarmak, bu ülkenin geleceğine umutla bakmamızı sağlayan Gezi Direnişi’ni unutturmamak, özgür yarınları kurabilmek için omuz omuzayız.
Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz!
Bu daha başlangıç, mücadeleye devam ediyoruz! Mayıs 2022
1 Yorum
“Belediye başkanı varsa Milas Belediyesi vardır”yaklaşımı belediye başkanı makamını temsil ediyormu sorusunu akla getiriyor.Milas zeytinime dokunma mitingine katılanların tamamı bu belediye başkanına kerhen oy verenler.Onlarla sorunlarını çözmek yerine daha derinleştirmek Muhammet Tkat’ ın aleyhine olur, CHP nin de.CHP yönetimi de bunu görecektir.Ben gidersem … anlayışını çok yaşadı bu ülke halkı.Bu yönetim anlayışı CHP Milas ta oylarının nereden nereye gittiğine iyi bakmalıdır.