BAKTIKÇA … – soru/yorum – A. Kemal KAŞKAR –
Sevgili okur-yazarlarım. Bu kez size bir ‘bayram yazısı’ yazasım geldi … Başarabilirsem.
Yazdıklarım her ne olursa olsun, dileğim bayramınızın iyi geçmesi yönündedir.
Her şey gönlünüze göre olsun diye yazıyorum ama maalesef olanların olmasına da engel olunamıyor.
Mutsuzluklar durdurulamıyorlar, yanıbaşımızda kesintisiz nöbetteler adeta.
Olsun, biz yine de gözümüzü mutlu olabilmeye dikelim, herkesler bizim ne kadar çok mutlu olmak istediğimizi anlasın, bilsin. Herkesin yüzü gülsün …
…
Nerden başlamalı? En iyisi biraz ‘eskiler’den başlamalı.
Örneğin: “Nerdeeee o eski bayramlar!”
Pek sevmem aslında bu çok yaygın kullanılan kalıp cümlemizi. Sevmem ama giderek daha da yaygın kullanılışına tanık oluyoruz ne yazık ki … ‘Ne yazık’ diyorum çünkü insan, bayramlar ne zaman yaşanıyorsa hep güzel yaşansın istiyor … Ama olmuyor, olamıyor işte.
İlle de birden çok neden çıkıyor orta yere, birkaçını engelledik diyelim, bir teki bile tadımızın kaçmasına yetip de artıyor. O zaman ‘geçmişe özlem’ doğuyor, büyüyor. Geniş zamanlar daralıyor, daraltıcı geliyor insana. Gelecek zamanlar ise iç karartıcı … Çaresi: ‘İyi yolculuklar zamanı’ bence.
Zaman bize: “Her zaman iyi bayramlar için iyi yolculuklar şart” diyor.
Bayram denince akla en çok şehir şehir yolculuklar geliyor çünkü.
Bu, ister aile içi ziyaretler ister bayramların ‘tatil fırsatı’ olarak değerlendirilmesi olarak yaşansın, değişmiyor.
Yola çıkmak, birkaç sebebi dışarda tutarsanız hep iyi gelir insana.
Yanılıyor muyum?
‘İyi yolculuklar’ olmadan iyi bayramlar da olmaz ‘iyi tatiller’ de düzeyinde bir ilişkidir bu aralarındaki…
Denilebilir ki: Bütün iyilikler ‘iyi yolculuklar’la başlar.
…
Kollarını açmış birbirlerine doğru koşan iki insan olarak çizilebilir kavuşmak. ‘Özlemle buluşmak’ da denilebilir buna. Kucaklaşmak, sıkı sıkı sarmaşık … Yolculuklar olmadan olur mu bütün bunlar!
Yıllar gibidir yollar da. Onlar durur öylece, siz geçip gidersiniz. ‘Tutabilene aşk olsun’ bir hızla. Giderek yavaşladığınızı düşündüğünüzde bile, büyük bir hızla …
Yolculuktur adı yaşamın. Uzun sürsün, uzadıkça uzasın, hatta ‘bitmesin’ istenir ama …
Unutmayın sakın, ‘iyi yolculuklar’dan söz ediyorum; kazasız belasız … İsterseniz ‘hayırlı yolculuklar’ da diyebilirsiniz.
…
Böyle bir giriş denemesinin sonrasına ‘akaryakıt fiyatları’nı anımsatmak istemezdim ama, bu yüzden ‘bayram yolculukları’na bile çıkamamak giderek öylesine yaygınlaştı ki …
Bu, başlı başına bir hüzündür elbette, gözlerinizin kenarlarından taşacak kadar hüzün …
Çünkü en büyük hüzünlerden biridir kavuşamamak, ayrılıkların sürmesi. ‘Ne zamana kadar’ sabırsızlıklarıyla, umutsuzluklarıyla … Yerinizden kıpırdayamamak. Felç.
…
İnsan ayrılığı sevebilir mi? Ayrılık, olsa olsa katlanılabilir bir yaşantıdır. Atilla İlhan, onun için ‘sevdaya dahil’ diyerek katlanılabilirliğine az da olsa katkıda bulunmak istemiştir ama bir yere kadar …
Ne kadar zamandan sonra ayrılık dayanılmaz olur? O ‘bir yer’ neresidir?
Bütün bu soruları gereksiz kılacak olan ‘sihirli değnek’tir iyi yolculuklar. Çıkarsınız olur biter. O, ayrılıkları yok eder, kavuşturur. Kavuşuncaya kadar da kıpır kıpır heyecandır, heyecanlandırır. İyi gelir insana.
O kıpırtılara bir de: “Aaaa, baksanıza şu zeytinler nasıl da büyümüş!” cümlelerinin eklendiğini düşünürseniz, ortaya “yaşamak güzel şey” diye bir duygu çıkıverir, ne güzel!
“Nerdeeee o eski bayramlar!” nerde, “Yaşamak güzel şey” nerde!
“İçerde” şiirinde Orhan Veli’nin:
“Pencere, en iyisi pencere;
Geçen kuşları görürsün hiç olmazsa;
Dört duvarı göreceğine” tercihinden hareketle, en iyisi ‘Yaşamak güzel şey’ diyebilmek, umutlanabilmek. Bunun için de yollarda olmak …
…
Çok erken kaybettiğimiz Tayfun Talipoğlu’nun ‘Bam Teli’ adlı programının bölüm sonlarında kullandığı sözü anımsadım: “Yollar uzun memleket şartları çetin …”
Memleket şartları gerçekten çok çetin. Bu şartlarda yaşanacak bir ‘bayram’ ne kadar şenlikli olabilir?
Zor, çok zor.
Bu yüzden yollarda olamıyoruz belki. Yaşamımız o kadar çok ‘içerde’ ki!
Öyleyse en iyisi ‘pencere’!
Uçan kuşlara ‘yoldaş’ olmak da ‘iyi yolculuk’ sayılır … Hatta bir kedinin okşanması da …
İyi bayramlar, iyi yolculuklar.
Daha iyileri için mücadeleyle …
Saygıyla, sevgiyle …
1 Yorum
Hoş, keyifli, naif bir yazı olmuş. Yüreğinize, kaleminize sağlık.