Yılmaz Kaya AYLANÇ –
TRT’den yapılan açıklamada “TRT’nin, Cumhuriyet’in 100. Yılı kutlamaları çerçevesinde düzenleyeceği ve tüm hazırlıkları biten eğlence odaklı konser ve gösterileri, Gazze’de yaşanan endişe verici insanlık dramı nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi” ifadesine yer verildi.
Ertelenen konser, gösteri ve diğer etkinliklerin gerçekleştirileceği tarihler daha sonra açıklanacak.
Bu haber 16 Ekim 2023 tarihinde Anadolu Ajansı tarafından servis edildi.
Aynı gece TRT yayın akışını hiç değiştirmeden tüm müzik programları dahil yayınlamaya da devam etti.
Bu akıl almaz, inanılmaz kararı bu kurum gerçekten nasıl aldı aklım almıyor!
Bu kararın halk tarafından duyulduğunda nasıl bir tepki alacaklarını hiç mi düşünmediler, olacak eleştirilere nasıl yanıt verileceği konusu hiç mi akıllarına gelmedi?
600 yıllık saltanatı bitirip, modern bir devleti, emperyalizmi savaşıp yenerek kurmuş bir ülkenin 100. yılı kutlamalarının ne denli önemli olduğunu bu kararı alanlar bilmiyor olabilir mi?
Bu alınan karardan devleti yöneten iktidarın haberi olmuyor olabilir mi?
Bu yılın tamamının 100. Yıl etkinlikleri şeklinde geçmesi gerekirken Ekim ayını yaşadığımız şu günlerde halâ 29 Ekim’in bekleniyor olmasının üzüntüsü içindeyim.
O gün de klasik Anıtkabir ziyareti, defterin imzalanması, kentlerde çelenkler konup, bir iki konuşma ve şiirlerin okunması, gece de fener alayı; al sana Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlaması.
Oysa tüm dünya mazlum halklarına örnek olacak, emperyal devletlerin bile saygısını kazanmış en büyük devlet adamı, asker, siyasetçi, vatansever ve büyük devrimci Atatürk’ün, yoktan var ettiği, ümmetten yurttaşa dönüştürdüğü, kadıdan hakime, medreseden modern üniversitelere, karasabandan fabrikalara, Arap harflerinden Latin harflerine, peçe ve sarıktan modern kıyafetlere, kadın erkek eşitliğine, hurafeden bilime, saltanattan Cumhuriyete müthiş devrimlere imza atmış ve modern bir devlet kurmuş ve O devletin 100. yılı böyle mi kutlanır.
Utanılacak bir şey yok beyler!
Böyle bir devletin, bu devrimlere imza atmış ve özgürlüğünü, kuruluşunu dünyanın güçlü devletlerini savaş ile yenerek elde etmiş bir devlet ve 100. yılının sanki sıradan bir şeymiş gibi kutlanması kabul edilemez.
Ülkeyi yönetenlerin böyle yapıyor olması yurttaşlar arasında eminim ki büyük hayal kırıklığı ve üzüntü yaratmakta.
Ancak bazı duyumlarımda halkın kendisi bu büyük bayramı kutlama için çaba içindeler.
Öyle de olmalı.
Bu halkın bayramı!
‘Halk eminim ki bu büyük bayramı hak ettiği şekilde kutlayacaktır’ demek içimden geliyorsa da ne yazık ki şimdiye kadar istenen, özlenen ve beklenen bir hareket ne halktan ne de kurum ve kuruluşlardan gelmedi.
Oysa öyle zorluklar ile kurulmuştu ki Cumhuriyet.
Tüm dünyanın hayranlıkla izledikleri bir lider ve kurduğu devlet, bir anda yüzlerce yılı geride bırakarak modern dünyada yerini almıştı.
Uçak üreten, parası Amerikan dolarından değerli ve “10 yılda 15 milyon genç yarattık her yaştan” diyen bir Cumhuriyet kurulmuştu.
Birçok gelişmiş devletten daha önce kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanıyan, İngiliz kadınlarının mitinglerde hayranlıkla izledikleri Türk kadın haklarına sahip olmak için pankartlara “BİZ DE İSTERİZ” yazdıkları Cumhuriyet.
Tüm dünya liderlerinin bu yeni kurulan ülkede müthiş işler yapan devleti ve liderini görmek için akın akın geldikleri Cumhuriyet.
Ata’sının “benim en büyük eserim” dediği Cumhuriyet.
Binlerce şehit kanıyla kazanılmış Cumhuriyet.
Şimdilerde ise Cumhuriyeti yönetenlerin, 100. yılında hak ettiği kutlamayı, önemi ve saygıyı göstermiyor olmaları biz yurttaşları fazlasıyla üzmekte.
Bu anlayışı mirasyedi gibi olmak olarak değerlendiriyorum ve gelecek açısından endişeli bir durum olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle kıymeti bilinmeyen bir değer gibi heba edildiği kanısına varıyorum.
Bu davranış en hafifiyle sorumsuzluktur, bunca kazanılmışlıkların israf edilmesidir.
Bu Cumhuriyet bunu hak etmiyor!
Ülkeleri bırakın, şirketlerin, kurum ve kuruluşların bile 100. yılları böyle kutlanmaz, bu anlamlı yılın en güzel ve farklı şekilde anılması, kutlanması için her şey yapılıyor olmalıydı. Hafızalardan kazınmayacak ve gelecek yüzyıllara örnek olacak anlara imza atılmalıydı oysa.
İktidar öyle de, peki muhalefet farklı mı?
Nerede Cumhuriyet Halk Fırkası, nerede?
Okullara bakıyorum, özellerde bile farklı bir yaklaşım yok, en azından benim görüş alanıma girmedi.
Bu anlamda tüm yurttaşların bu konuda sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.
Cumhuriyetimiz saygıyı ve sevgiyi fazlasıyla hak etmektedir. Emperyal devletlerin cetvel ile çizmedikleri sınırlara sahip ender ülkelerden biridir bizim Cumhuriyetimiz.
Öyle ki kuruluşu örnek olmuş bir Cumhuriyet!
Bu Cumhuriyet şimdi evlatları tarafından yeterince değer görmemektedir.
Öyle ki onu kuran Anadolu Ajansı, onun en büyük yayın organı TRT’nin dünyanın başka bir yerinde yıllarca süren bir savaşı bahane ederek Cumhuriyetimizin 100. yıl etkinliklerini ertelediğini duyurabiliyor ve birkaç sorumlu yayıncı dışında ses çıkaran olmuyor.
Orada olan savaşı anlıyor, İsrail’in yayılmacı politikasını kınıyor, hiçbir zaman bizim tarafımızda olmayan yönetimlerine karşın, Filistin halkının yanında yer aldığımızı her fırsatta söylüyoruz.
Ama Cumhuriyetimiz de 100 yaşına bir defa giriyor.
O nedenle, iktidarı ve yönetiminde olan gerekli hassasiyeti, ilgi ve alakayı göstermeyen tüm kurum ve kuruluşları kınıyorum.
Sayın İlber Ortaylı hocam, “Cumhuriyet, ilim ve ahlakın, adalet ve faziletin iktidarıdır. Bunların fiilen yaşanmadığı yerlerde şekil ve iddia ne olursa olsun Cumhuriyet yoktur” demektedir.
Cumhuriyetimize saygı gösterilmelidir. Bu bir vefa olduğu kadar, onu kuranlara borcumuzdur.
Son cümleyi de, bu Cumhuriyeti kuran ve devrimleri gerçekleştiren büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk söylesin:
“Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.” (17.10.2023)