A. Kemal KAŞKAR –
TEMA Vakfı tarafından, 2023’te çevreye ilişkin yaşanan olumlu-olumsuz gelişmelerle ilgili bir açıklama yapıldı.
Açıklamada Kütahya’nın Gediz ilçesinde yapılması planlanan Yıldız Altın-Gümüş Madeni projesinin ÇED sürecinin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED olumsuz kararı vermesi ile bir kez daha durdurulması, Eskişehir 1. İdare Mahkemesi’nin, Eskişehir Büyük Ova Koruma Alanı’nda yapılmak istenen termik santral projesinin ÇED olumlu kararını iptal etmesi, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 28. Taraflar Konferansı’nda (COP28) Kayıp Zarar Fonu’nun, bağımsız bir otorite yerine, geçici olarak Dünya Bankası bünyesinde kurulması yönünde tepki çeken kararına rağmen, hayata geçirilmesi için adım atılmış olması, 2023’te yaşanan olumlu gelişmeler olarak sıralandı.
Türkiye ‘imzacı olmadı’!
Bu arada, COP28’de, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiyi üç katına çıkartma taahhüdü ve Kömür Sonrası Enerji İttifakına birçok devletin katılması gibi olumlu gelişmeler de olduğu belirtilirken, Türkiye’nin bu belgelere imzacı olmayarak bu süreçlerde yer almaması da özellikle vurgulandı.
Olumsuzluklar ağırlıkta …
Açıklamada, geçen yıl boyunca yaşanan olumsuzluklar ise şu ara başlıklarla sıralandı.
6 Şubat depremi. Merkez üsleri Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7,8 ve 7,5 şiddetindeki depremlerle Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Kahramanmaraş, Kilis, Gaziantep, Hatay, Osmaniye, Malatya ve Şanlıurfa başta olmak üzere çevre illerde de yoğun olarak hissedildiği belirtilerek, deprem kuşağında bir ülke olmamız sebebiyle depreme karşı gerekli önlemlerin alınmasının, afet yönetim planlarının titizlikle hayata geçirilmesinin ve enkaz yönetim planlarının hazırlanmasının hayati öneme sahip olduğu bir kez daha hatırlatıldı.
‘Küresel Isınma’dan çıkıp ‘Küresel Kaynama Çağı’na girdik.
Madenler, yaşam alanlarımızdan değerli değildir. Ülkemizdeki 29 ilin ortalama % 67’sinin IV. Grup madenlere ruhsatlı olduğununtespit edilmesinden hareketle doğal varlıklarımızı, gıda güvenliğimizi ve kültürel değerlerimizi korumak için yaşamsal öneme sahip alanların kanunlarla madencilik faaliyetlerine kapatılması talebi yinelendi.
Maden kazaları can almaya devam etti.
Yalova’da mahkeme kararına rağmen tarım arazisi yok edildi.
Su krizi derinleşiyor.
‘Nükleere Hayır’! Enerji ihtiyacımızın “enerji verimliliği ve temiz enerji teknolojileriyle” karşılanması gerektiği bir kez daha hatırlatılarak, tüm karar vericilere, yaşamı seçmeleri için bir kere daha çağrıda bulunuldu.
Sel felaketleri kader değil. İklim krizinin getireceği aşırı hava olaylarına karşı uyum tedbirlerinin alınması gerektiği bir kez daha vurgulandı.
Orman yangınları. Çanakkale’de yaklaşık 4 bin 500 futbol sahasıbüyüklüğünde orman alanı yandı. Orman yangınları can ve mal kaybına yol açtı.
Phaselis Antik Kenti korunmalıdır. Antalya’nın Kemer ilçesinde bulunan ve 1. derece arkeolojik sit alanı olan antik kentin kuzeyindeki Alacasu ve güneyindeki Bostanlık koylarında yürütmenin durdurulması kararlarına rağmen, kafeterya, otopark, karşılama merkezi, duş, tuvaletler gibi günübirlik tesisleri içeren projenin inşaat çalışmaları sürüyor.
Ve: Akbelen’de ‘doğa nöbeti’ devam ediyor
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de yer alan Akbelen Ormanı, Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine kömür çıkarmak amacıyla yok edilmek isteniyor. İkizköylü yurttaşlar 2 seneyi aşkın süredir zeytinlerini, ormanlarını ve tüm tabiatın yaşamını korumak için nöbet tutuyor. Ancak İkizköylüler ve çevrecilerin tüm çabalarına rağmen 24 Temmuz’da başlayan ağaç kesiminin ardından bölgede maden çalışmaları başladı.
İkizköylüler ve yaşam savunucuları; Muğla 1. İdare Mahkemesi’nin, 2041’e kadar maden işletme izni alan işletmeye yönelik açtığı ruhsat iptali davasını reddetmesi üzerine, avukatları aracılığıyla istinaf mahkemesine başvurdu. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne yapılan başvuruda maden işletme ruhsatı ve işletme izninin yürütmesinin durdurulması istendi.