GÖRDÜKÇE… / Eczacı Bengi MERGEN (E.)
Yaşamakta olduğumuz bölge dünyanın en güzel doğasına, iklimine, coğrafyasına sahip harika bir yöre…
Dört mevsimin yaşanabildiği, Allah’ın verdiği bütün nimetlerin kullanılabildiği topraklarda yaşıyoruz… Meyvenin sebzenin envai çeşidinin yetiştiği ve ulaşabilme imkanına sahip olduğumuz ilçemizde geçen gün, bu yaz ilk defa aldığım kayısıdan yerken eşim, “Çekirdeklerini atma da bir yerlere atarız, belki ağaç haline dönüşür” deyince, “Ben kırıp yemeği düşünüyorum çekirdekleri…” diye cevapladım. Ama aynı anda da bir tanıdık ahbabın geçen yıl başına gelen olay geldi aklıma…
Tanıdığımız ahbabımız hanım geçen yıl eşinin aldığı kayısıları çok beğenmiş, yaklaşık bir kiloya yakın meyveleri yedikten sonra bencileyin çekirdeklerini de kırıp hepsini yemiş… 1 saat geçmeden bulantı, kusma, baş dönmesi, baş ağrısı ile “Acil”e, hastaneye zor atmışlar kendilerini… Acilde ilk muayeneden sonra “Akut siyanür zehirlenmesi” tanısıyla YOĞUN BAKIM’a alınmış… 3-4 günlük yoğun bakım süresi sonrası 10 günde hastanede yattıktan sonra taburcu olabilmiş…
Kayısı, acıbadem, zerdali (bir çeşit küçük kayısı cinsidir bilirsiniz, çekirdeği çok acıdır) gibi çekirdekli meyvelerin çekirdeklerinde “SİYANÜR” denen bir madde bulunur. Bu madde çok zehirlidir… Alınan miktara göre 1-2 dakika ila 15-20 dakika arasında bir büyük insanı öldürebilir. İnsan kanındaki oksijen taşıyıcı madde olan HEMOGLOBİN’i METHEMOGLOBİN’e dönüştürür. Oksijensizlikten vücut ölür… Yani demek istediğim taze ve çok güzel lezzetli “KAYISI”ları yeterli miktarda yiyelim de benim gibi pisboğazlık hevesi ile çekirdeğinden 4-5 taneden fazla yemeyelim… Herkesin siyanürü elimine edip atması kolay olmayabilir…
Sağlıklı günler dilerim…