A.Kemal KAŞKAR –
Tüm Emekliler Sendikası Milas Temsilciliği tarafından 11 Aralık Cumartesi günü saat 12’de Atapark’ta düzenlenen kitlesel basın açıklamasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başını çektiği “yüksek faiz sebep-yüksek enflasyon sonuç” tezinden hareketle Merkez Bankası tarafından ‘politika faizi’nin % 15’e dek düşürülmesi sonrası TL’nin yaklaşık % 50 değer kaybı ve bağlı olarak % 50’leri geçen oranda enflasyonun ülkemizi felakete sürüklediğine dikkat çekilerek; “Faiz sebep enflasyon sonuçtur diyor faiz indirimini nas diye sunuyor. Ancak; vatandaşın borcunda, çiftçinin kredisinde, gençlerin öğrenim harcında neden faiz var, beş’li çetenin borcunun faizini silerken işleyen nas neden bunlara işlemiyor” diye soruldu.
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın yanısıra CHP, İYİ Parti, Sol Parti, ADD Milas ilçe yöneticileri ve Milas 78’lilerin de destek verdikleri açıklamada ‘Hükümet istifa’ya davet edilerek ‘hemen şimdi seçim’ istendi.
Sendika adına açıklamayı okuyan Tüm Emekliler Sendikası Milas Temsilcisi Emekli Öğretmen Mustafa Ali Demirci, çok kısa süre önce “ekonominin şahlanacağı”ndan söz edenlerin şimdilerde “ekonomik kurtuluş savaşı” demeye başladıklarını belirterek özetle şu görüşleri dile getirdi:
‘Zam zam zam, ucuzluk ne zaman Erdoğan!’
“Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz nutuklarının zerrece gerçekliği yoktur. Memleketin geleceğinden kaygı duyuyoruz. Yönetemiyorsunuz. Bedelini, maaşlarımızdan kesilen primlerle peşin ödediğimiz, emeklilikte insanca yaşama hakkımız gasp ediliyor. Emekli aylıkları, hayat pahalılığı karşısında buharlaşıyor. Dün satın aldığımızı bugün alamıyoruz. Fiyatlar kanatlanmış uçarken, aylıklarımızı yine yüzde sekiz-sekiz buçuk arttırmaktan söz ediyorlar. Yüzde sekiz buçukluk artışın emekli ile dalga geçmekten öte anlamı yoktur. Ya enflasyonu durdur ya da maaşları enflasyona uydur. Zam zam zam ucuzluk ne zaman Erdoğan!”
‘Toplu sözleşmeli sendika hakkı istiyoruz’
Açıklamada ‘2022 Bütçesi’ne de değinilerek, bu bütçenin emeklilerin, emekçilerin, işsizlerin, gençlerin, atanmayan öğretmenlerin, yoksulların bütçesi olmayacağı, bütçenin TBMM komisyonları ve genel kurul görüşmeleri sürecinde TL’nin değer kaybı ve çok yüksek fiyat artışlarının yaşandığı koşullarda yaklaşık % 30 oranında buharlaştığına, ‘asgari ücret görüşmeleri’nin de sendikaların, emekçilerin taleplerine bakılmayıp yine “işçimizi ezdirmeyeceğiz” edebiyatına, dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın lütfuna bırakılarak sonuçlanacağına dikkat çekilerek şöyle dendi:
“Son bir ayda yüzde otuz yoksullaştık. Ama kimilerine göre “ekonomi uçuyor”, “her şey tıkırında” … Saraydan öyle görünüyor demek ki! Halkın nasıl yaşadığını bilmeyenler, ekonominin çok iyi olduğunu söyler tabii. Üç beş yerden maaş alanlar, iki kilo et alma da yarım kilo al, akşam pazarı daha ucuz olur, domatesi kilo ile değil üç beş tane al diyenler “ekonomi şahlanıyor” der tabii. Bizler bugün, bu ülkenin üreten, alın teri ile yaşayan insanları olarak buna isyan etmek, demokratik tepkilerimizi göstermek için bir kez daha alanlardayız. 2022 Bütçesinin emeklilerin, emekçilerin insanca yaşayacağı bir durumda olması için taleplerimizi haykırmak, bunu gerçek olarak görmek için buradayız. Kimseden lütuf, sadaka, hayır istemiyoruz! Döktüğümüz alınterimizin karşılığını istiyoruz. Ve biliyoruz ki bunun kaynakları mevcut. Eğer ki sermayeye rantiyeye, savaşa, yandaşa değil de ‘emekçiye, emekliye bütçe’ anlayışını ortaya koyarsanız kaynak oradadır. İnsanca yaşamak bizim hakkımızdır.
Toplu sözleşmeli sendika hakkı istiyoruz.”
‘Her şeye rağmen emekliler, emekçiler kazanacak!’
Siyasi iktidarın, emeklilerin örgütlenmesinden rahatsız olduğunun, bu anlamda Tüm Emekliler Sendikası’nın kapatılmaya çalışıldığının ama iktidarın bunu başaramayacağının, 13 buçuk milyon emekli, 6 milyon EYT’linin eninde sonunda bu iktidardan kurtulacağının vurgulandığı açıklama, “Direne direne kazanacağız” sloganları eşliğinde dile getirilen şu istem ve çağrılarla sona erdi:
“2022 Bütçesi halkın taleplerinin karşılandığı bir bütçe olsun. Tüm Emekliler Sendikası olarak, tercihlerini halktan yana yapan iktidarları yaratmak için, emek, demokrasi, barış ve adalet için herkesi birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Ne mi istiyoruz? Ömrünün yarısını çalışarak geçirdiği halde emekli olduktan sonra bile çalışmak zorunda kalan milyonlarca emekli yurttaş için insanca ve onurlu bir yaşam istiyoruz.”