Eczacı Bengi MERGEN (E.)
Eminim başlığı görünce “Bu ne mana?(!) (Ne demek acaba?) demişsinizdir içinizden… Evet… Vizontele filmini (Yılmaz Erdoğan) görmüşsünüzdür, hatırlarsınız herhalde… Biz Milas’ta bundan tam 45 yıl önce o senaryoyu, yüzde yüz değilse bile ona yakın oranda yaşamıştık…
Yıl 1973… TV yayınları Milas’a ulaşmıyor… Ama herkes siyah beyaz TV alıcısı sahibi oluyor. Karlar içinde görüntü, gidip gelen sesler… Halkımızın tek konusu TV… Sadece TRT tek kanal yayını yapıyor. Herkes akşam telesafirliğe (televizyon misafiri) gidiyor televizyonu olan komşularına… Çaylar içiliyor, kurabiyeler, börekler ikram ediliyor. Ama kimse mutlu değil.
Sağsa Allah uzun ömürler versin, öldüyse Allah rahmet eylesin Kaymakamımız Rasim Gezmiş… Ehli akıl gördüğü kişileri topladı Belediye ana binamızın üst katındaki makamına, “Arkadaşlar bu TV konusunu çözeceğiz sizinle” dedi. Çözelim de sayın Kaymakamım nasıl?…
Milas’ta kaç TV alıcısı var onu koyduk ortaya. O rakamı 5 TL ile çarptık. Çıkan rakamla bir yansıtıcı kurulacak… Fakat yansıtılacak güç ve kalite sinyal nerede var… Allah selamet versin. Milas’ta elektronikten anlayan Burhan Karazeybek de var toplantıda… Onun fikri soruldu; “Sadece Milas’ın doğusundaki Aksivri dağında var. Orada orman yangın gözetleme noktası var. Orman İşletmesi yardımcı olursa oraya kurarız” dedi… Enerjiyi nereden buluruz sorusuna da, “2 tane büyük akü işimizi görür” dediler… Kesiksiz yayın için 4 adet alınacak… (maliyet) …
Bir paket sigaranın 4,5 TL olduğu ortamda, vatandaştan alınacak ayda 5 TL ile bu çözüm gerçekleşebilecek mi?
Haftaya sürecek …