GÖRDÜKÇE / Eczacı Bengi MERGEN (E.)
Tebrikler, teşekkürler, herkes mutlu, keyifli … Ama her güzel şeyin bir sonu oluyor … Aküler zayıfladıkça yukarıda, aşağıda görüntü karlanıyor, ses parazitleniyor … Yavaş yavaş yakınmalar gelmeye başlıyor … Çaresi ne? İnsan faktörüne 1 kuruş para ödenmiyor, ama ikinci akünün şarjı da ücretsiz … Ama değişmesi merasim … Katırcıya ve cihazların bakımı, arızalanan transistörlerin değişimi gerekiyor … Para yok … Nasıl çözeceğiz? Hafiye ekipleri oluşturduk … Evet, hafiye ekipleri … Her mahalleden sorumlu, dairelerdeki kocaman kılçık antenlerin kime ait olduğunu saptayacak elemanlar … Bunların bildirecekleri TV alıcısı sahipleri bulunup, ayda 5 (Beş) TL aidat istenecek … Nazlananlar, vermek istemeyenler, “Siz devlet misiniz? Devlet yapsın kardeşim” diyenler …
– Evinde TV izliyor musun?
– Evet, ama görüntü bozuk.
– Akü değişecek, paramız yok … Sizden ayda 1 paket sigara parası istiyoruz onun için …
– Haa … Öyle mi? Veririz canım … Ama daha sonra …
Bu diyalog her gün yüzlerce kez tekrarlanıyordu …
Bana en zor gelen de, teknik eleman Burhan Karazeybek’in, ayarlama esnasında aşağıda benden başka tarif verecek adam istememesi … Aksivri dağı tepesinde, eksi 10-15 derece soğukta eldiven ve tornavida ile sürücü denen yansıtıcının ayar mekanizması ile yansıyan sinyalin oluşturduğu ekran görüntüsü, aşağıdan tarif ediliyordu. Çok hassas mekanizmalar vardı …
Ama ayar tutarsa da keyfine doyum olmuyordu. Bir ara yukarıda hayli güçlü gelen Yunanistan ERT-1 televizyonunu bile yansıttık … Büyük sükse olmuştu. Bütün Türkiye tek kanal TRT’yi izlerken, bizim iki kanalımız vardı … Havamız iyi idi …
Ama herşey vatan millet içindi, onun için mutluyduk, keyifliydik …
Zamanla teknoloji de gelişerek bizim bu maceramızı Belediyemize devrettik … Gelen yayın sinyali güçlendikçe, Boğa Yokuşunda bir tepeye kurulan Belediye yansıtıcıları bizim VİZONTELE’mizi bitirdi …
Harika bir paylaşım olmuş Bengi abimizi kutluyorum. Demek ki bir başka Vizontele de Milas’ta yaşanmış yıllar yıllar önce….