Kürşat Şahin YILDIRIMER / Uzman Sosyolog – Terapist
Çocuk kimliğinden yetişkin kimliğine geçiş olan ergenlik dönemi, genç açısından kimlik araştırmasının olduğu dönemdir. Daha çok anlaşıldığını hissetmeye, kabul görmeye, önemsenmeye ihtiyaç duyar. Genç, bireyselleşme dönemindedir. O bir bireydir, bunu yaşamak ve hissetmek ister. Kendisine ait alanlar onun için vazgeçilmezdir, amaçtır. Hatta bu dönemde en büyük amacı kendini gerçekleştirmek, çevresinin de bunu kabul ettiğini görmektir.
Çevresinden güven duygusunu almak ve kendisini güvende hissetmek ister. Genç için odası, bireyselliğini hissedebileceği, kendisini bağımsız, özerk hissedebileceği güvenli ortamıdır. Zaman zaman çevresindeki ilişkilerden soyutlanıp düşünmek, kendisini tanımak, ilgi alanlarına zaman ayırmak, arkadaşlarıyla haberleşmek … için yalnız olabileceği kendisine ait mahrem ortamıdır.
Ama her şeyden önce genç bu dönemde beden imajını, çevrenin düşüncelerini daha fazla önemser. Ailesinden uzaklaşıp arkadaş çevresine yönelir. Özbakımı, nasıl göründüğü önemlidir. Fiziksel görünümüyle ilgili provalar yapar.
Oda seçimlerini gencin kendisine yaptırmak önem taşımaktadır. Seçimlerine saygı duymamız, onların ayrı birey olduğunu kabul etmemizi ifade eder çünkü. Fakat bu demek değil ki aileler öneride bulunmamalı, fikirlerini söylememeli. Örneğin dikkat eksikliği olan bir genç için karmaşık olmayan fazlaca uyarıcı renk kullanılmamış mobilyalar ve sade döşenmiş bir oda daha uygundur.
Araştırmalar; duvar ve eşya renklerinin çocuğun /gencin gelişimi ve ruh sağlığı üzerinde önemli etkiler yarattığını göstermektedir. Yeşil – mavi – sarı renklerin ve sade döşenmiş odaların dinlendirici, yaratıcılığı artırıcı, sakinleştirici etkisi olduğu; kırmızı – turuncu gibi canlı renklerin yorucu – uyarıcı; çok koyu renklerin ise karamsar duygular yarattığını göstermektedir.
Kız ergenlerin genellikle tercihleri ana renk beyaz, aksesuarların canlı renkli ve desenli, ayna dolaplı, bol çekmece ve gizli bölmeli, uzun elbiseleri için de ayrı bölmeli, cd ve kitaplarını rahatlıkla yerleştirebilecekleri dolapları, yakın arkadaşlarını da misafir edebilmeleri için çekmeli ek yataklı yataklar; erkek ergenlerin ise figür desenli (karakterler, taraftar odaları vb) sade renk seçimleri dikkat çekici.
Gencin odasında arkadaşları ile zaman geçirebilecekleri ARKADAŞ KÖŞESİ oluşturmayı unutmamak lazım. CD ve kitaplarını özel eşyalarını rahatça yerleştirebilecekleri dolaplar gerekli. Gençlerin kendi ilgi, ihtiyaç ve odalarında planladıkları aktivitelere göre tercih yaptıklarını görüyoruz.
Aynı odayı paylaşan gençleri de unutmamak gerekli. Bu durumda aile oturumu yaparak ortak kararlar almak demokratik bir uygulama olacaktır. Özellikle ikiz kardeşlerin tüm eşyalarının benzer olmamasına dikkat etmeli, ayrı birey olduklarını hissettirmek için farklı renk ve seçimlere gidilmeli.
Mutlaka odada her şeyin bir takım halinde olması gerekmiyor. Gencin fikrini de almak suretiyle parçaları kendisi farklı ve kendi zevkine göre seçebilmeli. Kendisine ait eşyalar odada yer bulabilmeli, fakat dikkatinin dağılmaması ve aktivitelerde verimli olabilmesi açısından hepsi görünür olmamalı, kapaklı dolap ve bölmelere yer verilmeli. Bu yaş grubu, ilgi alanları ve gelişim dönem özellikleri açısından kolay dağılan dikkate sahip çünkü.
Fakat odalarının fazla konforlu olmasının da aile içi iletişimi ve sorumluluk almalarını engellediğini belirtmek gerekli. O nedenle olabildiğince işlevsel ihtiyaçlarına yönelik, ilgi ve uğraşlarını ve sosyalleşmelerini de gözeterek gençlere rehberlik yapmak gerekiyor.
Sevgiyle kalın.