• Künye
  • Gizlilik Sözleşmesi
  • Reklam
Cumartesi, Mart 25, 2023
  • Giriş Yap
Milas Haber
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Gündem
    • Bohça
    • Kültür & Sanat
    • Bir Satır
    • Spor
  • Köşe Yazıları
    • A. Kemal KAŞKAR
    • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
    • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
    • Hüseyin AÇAR
    • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
    • Yılmaz Kaya AYLANÇ
    • Melih KAŞKAR
    • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
    • Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
    • Begüm AYDINALP
  • İletişim Bilgilerimiz
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Gündem
    • Bohça
    • Kültür & Sanat
    • Bir Satır
    • Spor
  • Köşe Yazıları
    • A. Kemal KAŞKAR
    • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
    • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
    • Hüseyin AÇAR
    • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
    • Yılmaz Kaya AYLANÇ
    • Melih KAŞKAR
    • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
    • Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
    • Begüm AYDINALP
  • İletişim Bilgilerimiz
No Result
View All Result
Milas Haber
No Result
View All Result
Ana Sayfa Köşe Yazıları Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER

Konuşma Bozuklukları

Milas Bakış Gazetesi Yazar: Milas Bakış Gazetesi
2 Nisan 2021
in Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER, Köşe Yazıları
0
0
SHARES
0
VIEWS
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kürşat Şahin YILDIRIMER / Uzman Sosyolog – Terapist

Konuşma bozuklukları, tarihin kaydedilmeye başlanmasından bu yana insanoğlu için hep endişe kaynağı olmuştur. Yaklaşık 10 milyon Amerikalının, bir biçimde konuşma bozukluğu olduğu tahmin edilmektedir.

Ses bozuklukları (disfoni), konuşma bozukluklarının başlıca türleri arasında yer alır; gırtlak felci ve hormon salgılayan bezlerin zarar görmesi ya da hastalığı, ses bozukluklarının temel nedenleridir.

Konuşma bozuklukları, bir çocuğun dil öğrenme yeteneğini aksatan en yaygın etkendir. Konuşamama, anlaşılmaz konuşma ve peltek konuşma, genetik etkenlere bağlı olarak ya da doğumdan önce, doğum sırasında veya doğumdan kısa bir süre sonra meydana gelen herhangi bir hasar sonucu ortaya çıkabilir.

Ailedeki dil yetersizlikleri, anne babanın ihmali ya da uzun süren bir hastalık da bu açıdan önemli bir rol oynar.

Bazı çocukların, özellikle de erkek çocukların üç yaşına kadar konuşmaması, daha sonra da cümleler kurarak konuşmaya başlamaları tamamen normaldir; ancak bu tür bir gecikme, yukarıda bahsedilen etmenlere de bağlı olabilir.

Dil gelişiminin gecikmesi, zihinsel yetersizlik ya da okuma ve yazmayı öğrenme bozukluğuna (disleksi) bağlı olarak da görülebilir.

Belirginleştirme bozukluklarının çeşitli türleri vardır. Çok hızlı konuşma (takifezi); anlaşılması güç, mırıltı halinde, hızlı ve dikkatsiz bir konuşma türüdür; genellikle kalıtsaldır.

Çok sayıda farklı türü olan peltek konuşmaya dişlerin pozisyonunda anormallik ya da işitme kaybı gibi fiziksel etmenler veya peltek konuşan birini taklit etme gibi davranışsal etmenler neden olur. Bu tür konuşmayı düzeltmek, genellikle pek kolay değildir; bazen yetişkin yaşlara kadar devam ettiği görülebilir.

Kekemelik, konuşma bozukluğunun en yaygın görülen ve en belirgin türüdür.

Her ne kadar uzmanlar kekemeliğin nedenleri hakkında kesin bir karara varamasa da kekemelik, kadınlara oranla erkeklerde daha sık görülür ve genellikle kalıtsaldır. Tedavi güçtür ve genellikle refleksoloji, psikoterapiyle davranış terapisi birleştirilerek uygulanır. Duygusal sorunlar, bu bozukluğun nedenleri arasında bulunur.

Fiziksel sorunlar da konuşmayı etkileyebilir. Beynin dille ilgili kısmının hasar görmesi, disfaziye neden olabilir; inme ya da baş yaralanması da, belirgin konuşamama nedenleri arasındadır.

Söz yitimi (afazi), beynin sol kısmı hasar gördüğünde ortaya çıkar. Afazi, dilin anlamı ve nasıl oluştuğu ile ilgili bellek kaybıdır. Kişi, ne demek istediğini bilmesine karşın bunları ne söyleyebilir ne de yazabilir. Sorunun nedenini bulup çözmeyi amaçlayan tedaviye ek olarak, beynin halâ normal çalışan kısımlarının yeniden eğitilmesi gerekebilir.

Dil-bağı (ankiloglossi), cerrahi müdahaleyle kolayca düzeltilebilir; ancak dildeki asıl bozukluk, telaffuz yeteneğini azaltır. Kişi, bozukluğa rağmen konuşmayı öğrenebilir.

Felç, doğuştan biçim bozuklukları, yaralanma ya da damak bozuklukları, burun titreşimini artırarak kişinin “burnundan konuşmasına” neden olur. Tedavi, bozukluğa neden olan etmenlerin tam olarak anlaşılmasını gerektirir.

Damak, dudaklar ya da ağzın diğer kısımlarındaki bir yarık, cerrahi müdahaleyle düzeltilebilecek doğuştan biçim bozukluklarıdır.

Sinir sistemindeki lezyonların yol açtığı hastaya kendini hissettiren konuşma bozukluklarına disartri adı verilir. Konuşma gelişiminin zihinsel bozukluklar sonucu kısıtlanmasıysa disloji olarak bilinir.

Çocukluğun erken döneminde işitme kaybının yol açtığı konuşma bozukluğu sesten kaynaklanan dislali (kelime körlüğü, yani söylenenleri tekrar edememe) olarak adlandırılır; dudaklar, dişler ya da ağızdaki sorunların neden olduğu konuşma bozuklukları disglossi adını alır.

Beyin hasarı, kore, parkinson hasatalığı ve diğer sistemi bozuklukları da konuşmayı etkileyebilir.

KONUŞMA BOZUKLUĞUNDA REFLEKSOLOJİNİN YERİ VE ÖNEMİ

REFLEKSOLOJİ (Medikal Ayak Masajı) ile kan akışının hareketlenmesi sonucu, dokuları oluşturan hücrelerde yenilenmeler, laktik asit, ürik asit ve kalsiyum birikimini yok ederek cilt sağlığına yardımcı olurken aynı zamanda sinüslerin temizlenmesi de sağlanmaktadır.

İnsan beyni nöronlardan ve nöronlar arası bağlantılardan oluşur. Bu bağlantıların güçlendirilmesi gerekir çünkü güçlendirilmeyen bağlantılar kaybolur. Körelme dediğimiz bir süreç var. Nöronlar arasındaki bağlantılar yani dendritler kullanılmadığı zaman atrofiye uğruyor ve köreliyorlar. Yani söz konusu beyin olduğunda kullanılmayan bağlantı körelir.

Balıkçıların hayatlarının yarısını karada geçirmesinin sebebi ağ temizlemesidir.

Nereye atılırsa atılsınlar, ağ gözlerini tıkayan her türlü atık, döküntü ve balçık toplanır ve deniz yosunları ağ iplerinin her yanına dolanır. Bunlar zamanla ağı aşındırarak delikler ve sızıntıya neden olan açıklıkları oluşturur. Müdahale edilmediği takdirde, çok geçmeden tüm ağ kullanılmaz hale gelir.

Beyin de akson ve sinapslardan oluşmuş bir ağdır ve düşünce okyanusuna atıldıkça ne yazık ki hasar ve aşınmaya maruz kalır.

Nöronlar negatif elektrik yüklüdür ve bir sinir hücresinin zarı boyunca aşağı yukarı -70 milivolt elektrik potansiyeli vardır.

Pozitif yüklü sodyum kanalı açılıp nöron uyarıldığı zaman bu potansiyel  +35 milivolt olur.

Serotonin bilgi taşıyıcı bir molekül değildir; elektrik sinyallerinin yollarına devam etmesini sağlayarak bir sinir hücresini bir diğeriyle bağlantılandıran kimyasal maddedir.

Ayaklarda ve ellerde, bedenin tüm bölgelerine ve sistemlerine bağlı olarak anatomik refleks noktaları mevcuttur. Ayak ve el tabanında, üstünde, sağında ve sol bölgelerinde her organa ait sinir uç noktalarına manuel terapi uygulayarak beyine elektro sinyalleri (görev uyarıları) ileterek vücuttaki sinirlere ve belli sistemlere emir gönderip vücudun kendi kendini tedavi etme mekanizmasını harekete geçirilir.

Nitekim serotonin ve nöroadrenalin etkinliğini arttırmak için Refleksoloji uygulamasında anatomik olarak belirttiğimiz sinir uç noktalarını fizyolojik olarak işleve geçirdikten sonra; nörofizyolojik kurama göre ayaklardan çıkan uyarının aksonlar yoluyla beyine ulaşıp nöronlar arasında sinaps bağlantısını sağlayarak mesajın beyine ulaşmasıyla beyindeki nöronun öğrenme işlevi de başlamış olur.

Kaynakçalar-

Prof. Dr. David Tracey, Prof. Dr. Peter Baume, Prof. Dr. Kurt H. Albertine, Prof. Dr. Laurence Garey, Prof. Dr. Frederick Rost, Prof. Dr. Phil Waite

M Valiani M, Shiran E, Kianpour M. and Hasanpour M. Reviewing the effect of reflexology on the pain

and certain features and outcomes of the labor on the primiparous women. Iranian Journal of Nursing

and Midwifery Research 2010;15: 302-310.

Moghimi Hanjani S, Mehdizadeh torzani Z, Shoghi M, Ahmadi G. Effect of foot reflexology on pain

intensity and duration of labor on primiparous. Koomesh 2013;14(2):166-171.

Önceki Haber

Esir Şehirde Bir Kadın

Sonraki Haber

‘Tedbirli-kaçamak ifadeler’le hiçbir yere varılamaz!

Milas Bakış Gazetesi

Milas Bakış Gazetesi

Sonraki Haber

‘Tedbirli-kaçamak ifadeler’le hiçbir yere varılamaz!

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Popüler
  • Yorumlananlar
  • Son Eklenen

Milas Kaymakamlığı görevine Mustafa Ünver Böke getirildi

4 Şubat 2021

Jandarma’dan rüşvet operasyonu

15 Ekim 2020

Sitare-Osman Menteşe Çiftliği ile Kairos Zeytinevi’ne alkışlar!

14 Şubat 2020

Atatürk’ü anlamak!

15 Kasım 2019

Annesini kaybetmiş bir çocuğum artık …

2

Kiminizi kaybettiyseniz aynı … Ne ki ‘kör etsin’ gözlerinizi o ölüm …

2

Daha yaşanacak günler varken …

2

Yangınları nasıl yazsam?

2

“Kara Rapor 2022: Türkiye’nin tüm illeri kirli hava soluyor!”

24 Mart 2023

Milas Belediyesi’nin iftar yemekleri …

23 Mart 2023

Esentepe’de mutlu sona az kaldı …

23 Mart 2023

Süleyman Demirtaş: “Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimini yaşayacağız!”

23 Mart 2023
Facebook Instagram RSS

1 Haziran 2018 Cuma günü yayın hayatına başlayan gazetemiz BAKIŞ; tarafsız, ilkeli, çağdaş ve dürüst yayıncılığı ilke edinmiştir. Aynı düşüncelerle 2019 Nisan ayında, dijital gazeteciliğe de adım atmıştır.

Yayın politikamız Atatürk ilkelerinden asla kopmadan, tarafsız ve ilkeli olarak yayın hayatını devam ettirmektir.

Takip Et

Kategoriler

  • A. Kemal KAŞKAR
  • Begüm AYDINALP
  • Bir Satır
  • Bohça
  • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
  • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
  • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
  • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
  • Genel
  • Gündem
  • Gündem|Son Dakika
  • Hüseyin AÇAR
  • İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
  • Köşe Yazıları
  • Kültür & Sanat
  • Melih KAŞKAR
  • Spor
  • Yılmaz Kaya AYLANÇ

© 2020 Milas Bakış Gazetesi - Tüm hakları saklıdır. Powered by Fikir Tasarım.

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Gündem
    • Bohça
    • Kültür & Sanat
    • Bir Satır
    • Spor
  • Köşe Yazıları
    • A. Kemal KAŞKAR
    • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
    • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
    • Hüseyin AÇAR
    • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
    • Yılmaz Kaya AYLANÇ
    • Melih KAŞKAR
    • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
    • Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
    • Begüm AYDINALP
  • İletişim Bilgilerimiz

© 2020 Milas Bakış Gazetesi - Tüm hakları saklıdır. Powered by Fikir Tasarım.

Hoşgeldin!

Hesabına giriş yapabilirsin.

Şifrenizi mi unuttunuz?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Giriş Yap

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Giriş Yap