GÖRDÜKÇE… / Eczacı Bengi MERGEN (E.)
Karma ekonomilerde devletin işletme mecburiyeti olan bazı sektörler vardır. Bu sektörler hizmet amaçlı olup kâr beklemeyen, hayati zarureti olan sektörlerdir. Telekomünikasyon, enerji gibi… Fakat devlete yük haline gelmeye başladığında acilen kârlı hale getirilip satılır. Yani özelleştirilir.
Böyle önemli sektörlere giren Özel Teşebbüsler, yani şirketler, hizmetin kalitesini arttırmak, vatandaşı daha mutluluk verici seviyeye çıkartmak mecburiyetini hissetmek, bunun için de gerekli yatırımları yapmak zorundadır…
Kâr ne olacak?… Tabii kâr da edecek… Bunun için gerekli yatırım ve istihdamı sağlayarak yapacak… Bu kadar lafı niye ettim? AYDEM-ADM yüzünden.
Aydın, Denizli, Muğla, İzmir ve Manisa’yı kaplayan alanlarda elektrik enerjisini kullanabilmesi için halkımıza dostça, arkadaşça, şefkatli yaklaşmayı bilmiyor bizimkiler… Bu kadar geniş alanda hizmet sunabilmek kolay değil elbette…
Teknik bölüm (ADM), idari ve tahsilat (AYDEM) diye ikiye bölünse de gerektiği kadar organize olamadığı için sorunlar yaşamakta halkımız… Enerji kesintileri (hele bu sıcak yaz aylarında) bazen illallah dedirtiyor… Bu kısacık yaz döneminde uzunca bir süre enerji yokluğundan dolayı 2 kez buzdolabımızda bozulmuş, kokmuş gıdaları atmak, temizlik yapmak ve kokudan arındırmak zorunda kaldım.
Bir başka konu daha var benim kanıma dokunan… Milas’taki daimi konutumun inşa tarihi 2000 yılı öncesi… Saatler bina içinde… Her ayın 29-30’larında görevli tarafından okunup faturalandırılıyor. Otomatik Banka Ödemesi ile de tahsilatı (ödemesi) yapılıyor. Geçtiğimiz 31 Mayıs’ta Milas’tan ayrılmak durumunda kaldığımız için telefonla merkezdeki faturalandırma merkezine endeksleri (T1, T2, T3) bildirdim. Faturalandı, ödendi.
29 Haziran’da gene aradım. Görevli kızımıza gene Milas’ta olamayacağımdan endeksleri bildirmek istedim… Cevaben “2 kez üst üste tüketici bildirimi ile faturalandırma yapılamıyor maalesef” dedi…
“Şimdi ne yapacağım?” sorusuna da şu cevabı aldım… “Gelecek ay bakılır veya gelince görevli talep edecekmişim” … Hemen “Bu talebe ne sürede cevap verebiliyorsunuz?” dedim. “1 Hafta 10 gün civarında, çok yoğun ekip” dedi…
Her ay otomatik ZAM yapılan bir malın, gelecek ayki fiyattan haksız yere fazla tahsilatı olmayacak mı? Cevap “Kural böyle” …
Şimdi bu tek satıcı (Tekel) haline gelmiş bir özel şirketin, devlet mekanizmasını arkasına alarak “CEBERRUT ENERJİ SATICISI” haline gelmesi değil midir?…
Eğer tüketiciye güven yoksa, 1 kez de olsa beyana dayalı faturalandırma olmamalı… Devlet vatandaşına güveniyor ama AYDEM güvenmiyor.
İnsanlarımız birbirine inanmıyor… YAZIK… Çok şey kaybediyoruz insanlığımızdan…